1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'AB ile önemli adım attık'

1 Şubat 2016

İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinin Avrupa Birliği'ndeki (AB) geleceğine ilişkin AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile görüştü. Londra, uzlaşma yolunda önemli aşama kat edildiğini duyurdu.

https://p.dw.com/p/1HmlH
Fotoğraf: Getty Images/AFP/E. Vidal

İngiltere Başbakanı David Cameron'ın ofisinden yapılan açıklamada, tartışmalı konuların başında gelen AB ülkelerinden gelen göçmenlerin sosyal yardım hakkının kısıtlanması talebinde uzlaşmaya varıldığı belirtildi. Londra, "imdat freni" olarak tanımlanan uygulamaya geçilmesi konusunda mutabakata varıldığını duyurdu. Tusk'un, İngilte'nin "imdat freni"ni devreye sokması için koşulların yerine getirildiğini kabul ettiği belirtildi.

Sosyal yardım hakkını askıya alacak

İngiltere böylece AB ülkelerinden gelen göçmenlerin sosyal yardım hakkını dört yıl sonra elde etmelerini sağlamış oldu. Öncelikle Doğu Avrupa ülkelerinden gelip İngiltere'ye yerleşen AB vatandaşları bunun ayrımcılık olacağı gerekçesiyle Cameron'un önerisine karşı çıkıyorlar.

Cameron-Tusk görüşmesinde diğer birçok konuda belirsizlik ve görüş ayrılıklarının ise devam ettiği bildirildi.

Evet ve hayır oyları başa baş gidiyor

AB ile İngiltere arasındaki reform görüşmelerinin tamamlanmasının ardından İngiliz halkı referandumla AB'de kalıp kalmayacağına karar verecek. 18 – 19 Şubat tarihlerinde yapılacak AB zirvesinde mutabakat sağlandığı takdirde referandumun haziranda yapılabileceği belirtiliyor. Halk oylamasının en geç 2017 sonlarında yapılması gerekiyor. Son anketler "evet" ve "hayır" oylarının başa baş gittiğini gösteriyor.

England EU Ratspräsident Tusk bei David Cameron
Fotoğraf: Reuters/T. Melville

Cameron Merkel ile de görüştü

İngiltere Başbakanı Cameron, AB üyesi olarak kalmak için reform istediğini geçen hafta Alman mevkidaşı Angela Merkel'e de iletti. Merkel-Cameron görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada, İngiltere'nin AB antlaşmalarıyla ilgili reform taleplerinin Birlik üyeleri tarafından iyi niyetle izlendiğine ancak şubat ayındaki AB zirvesine kadar uzun mesafe kat edilmesi gerektiği görüşüne yer verildi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/NH/BÖ