1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Müslümanlar örnek alınmalı"

Ajanslar23 Nisan 2007

Almanyalı Müslümanlar Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasının ardından Almanya’daki politikacılar harekete geçti. Hıristiyan Demokrat Birlikli siyasiler "Örgütlenme konusunda Hıristiyanlar Müslümanları örnek almalı” açıklamalarında bulundu. Schleswig Holstein Eyalet İçişleri Bakanı Stegner ise Alman toplumuna uyum sağlamış yabancılara çifte vatandaşlık hakkının tanınmasını istedi.

https://p.dw.com/p/AZPH
Almanya'da yaşayan Müslümanların sayısı yaklaşık 3,5 milyonu buluyor.
Almanya'da yaşayan Müslümanların sayısı yaklaşık 3,5 milyonu buluyor.Fotoğraf: picture alliance/dpa

Geçtiğimiz günlerde Almanya’da dört büyük örgütün bir araya gelmesiyle Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi adı altında kurulan çatı örgüt, Alman politikacılara 'ilham' oldu. Hıristiyan Demokrat Birlikli politikacılar Almanya’daki Hıristiyanlara, “Müslümanları örnek almaları” çağrısında bulundu. Federal Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble “Müslümanlardan öğreneceklerimiz var” derken, Hıristiyan Demokrat Birlik Saksonya Eyalet Meclis Grup Başkanı Fritz Haehle de “Hıristiyanlar toplumda şimdiye kadar olduğundan daha etkin rol almalı” çağrısında bulundu.

Federal İçişleri Bakanı Schaeuble, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği demecinde “Şayet Hıristiyanlar, Müslümanların inançlarını uygulayış biçiminden rahatsızlık duyuyorlarsa bunun çözümü kendilerinde. Onlar da dinlerine sahip çıksınlar” şeklinde konuştu. Schaeuble, Almanya’daki Müslümanların Hıristiyanlara olumlu yönde örnek olacağının da altını çizdi ve inançsızlığın, modernlik anlamına gelmediğini vurguladığı açıklamasında insanların dini istediği gibi yaşamasının da bir zenginlik olduğunu söyledi.

"Tüm Müslümanları temsil etmiyor"

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble geçtiğimiz günlerde kurulan Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi’ne de değindi. Almanya İçişleri Bakanı, Konsey sayesinde Almanya’daki diğer cemaatlere tanınan hakların aynısının Müslümanlara da tanınacağı anlamına gelmediğini söyledi. Schaeuble, Konsey’in ülkedeki bütün Müslümanları temsil etmediğine işaret ededek “Koordinasyon Konseyi’nden fazla bir şey beklememek gerekir“ dedi.

Hıristiyan Demokrat Birlik Saksonya Eyaleti Meclis Grup Başkanı Fritz Haehle de Hıristiyanlara toplum içinde ve siyasette daha etkin olmaları çağrısında bulundu. Haehle, “Hıristiyanların topluma saygı ve hoşgörü gibi olumlu değerleri aşılayabileceğini” belirtti. Haehle, “İnanç, esaslı bir güçtür” dediği açıklamasında buna örnek olarak “80’li yıllarda Doğu Alman kiliselerinden yükselen barışçıl devrim söylemleri” olduğunu ileri sürdü.

Hıristiyan Demokrat Birlikli siyasetçi “Almanya’da iktidarını giderek arttırma yolunda ilerleyen İslamiyet’e verilebilecek en çarpıcı cevabın da Hıristiyanların inançlarına bağlılığı ve Hıristiyanlıkta var olan olumlu değerler olduğunu” söyledi. Haehler, Alman toplumu ve kurumlarında Hıristiyanlık ve içindeki pozitif değerlerin ön plana çıkarılması gerektiğini söyleyerek, “bu bilinçle hareket etmenin zamanı geldi” diye konuştu.

Çifte vatandaşlık önerisi

Schleswig Hosltein eyaletinin Sosyal Demokrat Partili İçişleri Bakanı Ralf Stegner de Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi’nin sadece ülkedeki mutaassıp kesimin görüşlerini yansıttığını belirtti. Stegner, Bild Am Sonntag gazetesine verdiği demecinde Almanya’daki yabancılar ve uyum konusunda sıkça tartışılan vatandaşlık hakkı konusuna da yeni bir öneri getirdi.

Schleswig Hosltein Eyalet İçişleri Bakanı, “Müslümanlara yeni bir teklifle gitmeliyiz, şayet Alman toplumuna uyum sağlamışlarsa, Alman vatandaşlığına geçmelerini kolaylaştırmalıyız” şeklinde konuştu. Stegner, “böylece, Müslüman göçmenlere, çift pasaport vererek, Alman toplumuna uyumlarını teşvik etmiş oluruz” dedi.

Schleswig Hosltein Eyaleti İçişleri Bakanı Stegner’in bu önerisine ilk yanıt verense, Hessen Eyaleti Başbakanı Roland Koch oldu. “Almanya’da göçmenlerin uyumu, çifte pasaportla sağlanamaz“ diyer Koch sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim düşünceme göre vatandaşlık konusu, kişilerin uyumu, birikimi, Almanya’ya kazandıracağı değerler ve geçmişi göz önünde bulundurularak alınacak bir karardır. Yani Alman vatandaşlığı, başka bir vatandaşlığın yanı sıra verilecek kadar basit bir şey değil. Bu yüzden de çifte vatandaşlık ancak istisnai durumlarda uygulanmalıdır. Rutin uygulama olarak benimsenmemelidir“.