1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müzakerelere Merkel - Chirac freni

Derleyen: Murat Çelikkafa5 Aralık 2006

“Weimar Üçgeni“ buluşmasında bir araya gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye’de seçimler sonrasında, 2009’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine dek AB Komisyonu’nun yeni bir rapor hazırlaması önerisinde bulunacaklarını söyledi…

https://p.dw.com/p/AZb9
Merkel ve Chirac'ın açıklaması, beklenenden daha yumuşak olarak değerlendiriliyor
Merkel ve Chirac'ın açıklaması, beklenenden daha yumuşak olarak değerlendiriliyorFotoğraf: AP

Almanya’nın Saarland eyaletindeki Mettlach kentinde bir araya gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski’nin geleneksel “Weimar Üçgeni“ buluşmasının başlıca gündem maddesi Türkiye’nin AB süreciydi. Daha önce Ankara Protokolü’nü uygulamaya koyması için Türkiye’ye 18 aylık bir ültimatom verilmesi yönünde nabız yoklayan, ancak hem Brüksel hem de koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar’dan aldığı tepkiler üzerine kısmen geri adım atan Almanya Başbakanı Angela Merkel, üçlü buluşmadan sonra yaptığı açıklamada, şu anda en önemli meselenin, Ankara Protokolü’nün uygulanmaması olduğunu söyledi.

Buluşmada bundan sonra nasıl hareket edeceklerini ele aldıklarını söyleyen Merkel, Türkiye’de önümüzdeki sonbaharda yapılacak genel seçimler ve 2009’daki Avrupa Parlamentosu seçimleri arasındaki dilimi kapsayacak şekilde AB Komisyonu’nun bir rapor hazırlaması yönünde öneride bulunacaklarını dile getirdi. Merkel sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada herhangi bir tarih saptamasında bulunmak da istemiyoruz. Ancak bu bahsettiğim zaman diliminde Ankara Protokolü’nün uygulamaya geçilmesi yönünde bir ilerleme kaydedilip edilmediğinin değerlendirilmesi söz konusu olacak.“

Merkel: Ültimatom söz konusu değil

Üçlü buluşmadan önce Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, daha önce kamuoyuna yansıyan ve Almanya’nın, Kıbrıs konusunda Türkiye’ye 18 aylık bir ültimatom verilmesi yönündeki haberlere atfen “böyle bir ültimatom söz konusu değil“ dedi. Merkel, ancak Ankara Protokolü’nün uygulamaya konulmamış olmasının da bazı sonuçları olması gerektiğini savundu ve AB Komisyonu’ndan geniş kapsamlı bir ilerleme raporu talep edeceklerini kaydetti.

Herhangi bir şekilde ültimatom verme gibi bir amaçları olmadığını dile getiren Merkel, “Sadece 2007 sonbaharı ile 2009 ilkbaharı arasında kaydedilen ilerlemeye ilişkin Komisyon’un bir tespitte bulunup bu konuda AB Konseyi’ne bilgi sunmasını hedefliyoruz. Şu anda odaklandığımız nokta ise AB Komisyonu’nun sunduğu son tavsiye raporudur. Bunun iyi bir temel olduğunu düşünüyoruz“ dedi.

Merkel, “Burada Türk tarafının da şunu görmesini umuyoruz: Durumun kötüye gitmesi diye birşey söz konusu değildir. Sadece bizim beklediğimis gelişmeler kaydedilememiştir. Bunun bazı sonuçları olmalıdır. Ancak Türkiye’nin Ankara Protokolü’nün uygulamaya koyması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve hedefimiz de bu yönde“ diye sözlerini sürdürdü. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da Fransa’nın bu konudaki tutumunun, Almanya’nın görüşleriyle örtüştüğünü söyledi.

Koalisyonda sıkıntı

Diğer taraftan Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye konusundaki son çıkışı, Berlin’deki koalisyon hükümeti içinde de sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor. Koalisyon ortadığı Sosyal Demokratlar, Merkel’in Türkiye’ye karşı tavrını sertleştirmesine karşı çıkıyorlar.

Son olarak Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grup Başkan Vekili Angelica Schwall-Düren “AB liderler zirvesi öncesi koalisyon içinde Türkiye konusunun mutlaka görüşülmesi gerekiyor“ dedi. Schwall – Düren, AB Komisyonu’nun son tavsiyelerinin „doğru yönde bir mesaj“ olduğunu, ancak Angela Merkel’in 18 aylık ültimatom düşüncesinin pek de akıllıca olmadığını dile getirdi.

Türk tarafı temkinli

Türk tarafı ise son yapılan açıklamalar karşısında temkinli bir iyimserlik sergilemeye çalışıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği yolunda kritik bir aşamaya girildiğini belirterek, "Eninde sonunda aklı selim galip gelecektir" dedi. Erdoğan, atılacak yanlış bir adımdan Türkiye'nin değil, Avrupa Birliği'nin zararlı çıkacağını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise Türkiye'ye ek yük getirecek bir kararın alınacağını zannetmediğini, aksi takdirde bunun müzakere sürecine çok olumsuz etki yapacağını söyledi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile görüşmesinin ardından soruları yanıtlayan Gül, "Bu işin daha çok kötüleştirilmesi mümkün değil diye düşünüyorum" dedi.

Gül, hükümet olarak yoğun bir çalışma içinde olduklarını ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini anlattı. Gül, "Önümüzde hala bir süre var. Herkes elinden geleni yapacaktır. Türkiye ile ilgili alınacak karar objektif ve sağduyulu olacaktır“ diye konuştu.