Müziğin yaşayan efsanesi

Leipzig Gewandhaus Orkestrası’nın eski şefi, New York Filarmoni Orkestrası, Londra Filarmoni Orkestrası gibi ünlü orkestraları da yönetmiş olan efsanevi şef Kurt Masur 85’inci doğum gününü kutluyor.

Masur’un yuvası sayılabilecek Leipzig Gewandhaus Orkestrası üç konserle eski şeflerinin doğum gününü kutlayacak. Geçen yıl Paris’te Ulusal Fransa Orkestrası’nı yönetirken dengesini kaybedip düşen Masur, eylül ayında Mandelssohn Ödül Töreni'nde yöneteceği konserle, ilerleyen yaşına ve sağlık sorunlarına rağmen müzikten vazgeçmediğini göstermeye hazırlanıyor.

Leipzig'de başlayan kariyer

18 Temmuz 1927 tarihinde Polonya’nın Brzeg kentinde dünyaya gelen Masur'un müziğe olan yeteneği çocukluk yıllarında kendisini belli eder. Piyano çalmayı kendi kendine öğrenen Masur, ailesinin isteği üzerine önce elektrikçilik konusunda meslek eğitimi alır, ardındansa 1942 yılında Wroclaw’da müzik eğitimine başlar. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra Lepizig’e giden Masur, Leipzig Konservatuarı’nda piyano, kompozisyon ve orkestra yönetimi dallarında eğitim görür.

Lepzig, ünlü şefin hayatında da dönüm noktası olur. 1970 yılında Leipzig Gewandhaus Orkestrası’nın baş şefi olan Maestro, orkestrayı tam 26 yıl yönetir. Kurt Masur, Doğu Almanya'daki siyasi ve toplumsal konularda da görüş beyan etmekten kaçınmaz ve bu uğurda dönemin Demokratik Alman Cumhuriyeti yönetimi ile ters düşmeyi de göze alır.

1970’li yıllarda Doğu Bloku’nda çok sayıda orkestrayı yöneten Masur, Berlin Duvarı’nın yıkılmasına yol açan süreçteki en önemli siyasi eylemlerden olan Leipzig’deki "Pazartesi Gösterileri" sırasında da halkı soğukkanlı olmaya çağırır. Özellikle 9 Ekim 1989'daki büyük gösterinin barışçıl bir şekilde sona ermesinde onun verdiği diyalog yanlısı mesajların büyük etkisi olur.

Uluslararası alanda başarı

1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra uluslararası arenada büyük bir başarı yakalayan Masur, dünyanın en çok rağbet gören orkestra şefleri arasına girer. 1991 yılında New York Filarmoni Orkestrası’nı şefliğini üstlenen Masur bu görevi 2002 yılına kadar sürdürür. 2001 yılında 11 Eylül olaylarından sonra konser programını değiştiren ve Brahms’ın “Ein Deutsches Requem” adlı eserini programa alan Masur, müzikle onu dinleyenlere umut vermeyi amaçlar.

Masur, 2002 yılında New York Filarmoni Orkestrası’ndan ayrıldığında orkestranın 150 yıllık tarihinde yalnızca bir kişiye daha verilen, “Music Director Emeritus” onur ödülünü de yanında götürür.

Daha sonra Londra Filarmoni’nin şefliğini üstlenen ve Paris Ulusal Fransa Orkestrası’nın onursal müzik direktörlüğünü de yapan Masur, adı müzik tarihine altın harflerle yazılan şeflerden biri.

“İyi bir dinleyiciyim”

Kurt Masur başarısının sırrını, “çok iyi dinlemekle” açıklıyor. “Her zaman, yönettiğim bütün orkestralarda iyi bir dinleyici olmaya çalıştım, ben öğretici değilim” şeklinde konuşuyor.

“Belki de işin sırrı bu. Ne istediğimi öğrencilermiş gibi onlara daha öncesinde söylemiyorum, onun yerine işe koyuluyorum ve dinliyorum” diyen Masur, müziğe adanan uzun yılların başarıyla bezenmesinin arkasındaki nedenin yalnızca müzik bilgisi olmadığını bu sözleriyle ispat eder gibi.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay (DW, Dpa)

Editör: Hülya Köylü