1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Muhaliflere baskı artıyor

22 Nisan 2013

Mısır’da devrimin üzerinden iki yıl geçerken iktidara gelen İslamcılar ülkedeki yaşam koşullarını iyileştiremedi. İnsan hakları ve düşünce özgürlüğünde ise durumun giderek kötüleştiği görülüyor.

https://p.dw.com/p/18Kg1
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo

Mısır’da devlet yönetimini eleştirmek giderek daha riskli hale geliyor. Devlet Başkanı Muhammed Mursi ya da ona destek veren İslamcılara yönelik herhangi bir eleştiri, Devlet Başkanı’na ya da İslam’a hakaret suçlamasıyla hakkında soruşturma açılması için yeterli. Özellikle de gazeteciler diken üstünde.

Mısır İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre Mursi göreve geldiğinden bu yana medya mensuplarına yönelik yaklaşık 600 soruşturma açıldı. Örgüt, Müslüman Kardeşler ve onların saflarından gelen Devlet Başkanı Mursi’nin muhalif medyayı sürekli “halkı kışkırtmakla” suçladığını belirtiyor. Düşünce ve İfade Özgürlüğü Derneği’nden Nihad Abud bu hedef gösterme politikasının tehlikelerine dikkat çekiyor ve ekliyor: "Devlet her gün medyanın şiddete teşvik edip nefret saçtığını söylerse, Mursi’ye oy veren yüzde 52’lik kesim de ona inanacaktır."

Randale bei Islamisten-Demo in Kairo Säuberung der Justiz
Fotoğraf: picture-alliance/AP

'Vatandaş vatandaşa saldırıyor'

Mursi karşıtları protesto gösterilerinde sadece polisin müdahalesine değil, Mursi taraftarlarının saldırılarına da maruz kalıyor. Nihad Abud, devletin medyaya yönelik kışkırtmalarından etkilenen sıradan Mısırlı vatandaşların gazetecilere saldırdığını ya da bizzat zorla polise götürdüğünü belirtiyor:

“Geçen ay çok sayıda şiddet olayı oldu. 20’den fazla saldırı ve kötü muamele vakası kaydedildi. Bazılarına ateş edildi, bazıları geçici olarak alıkoyuldu.”

Muhalif aktivistlere yönelik hukukî baskı da artıyor. İnternet haber portalı Ahram Online, Müslüman Kardeşler merkez binası önündeki çatışmaların ardından 169 kişiye karşı soruşturma başlatıldığını bildiriyor. Portal, Müslüman Kardeşler’i eleştirenler arasında kaçırılanlar ya da saldırılara maruz kalanların sayısının son haftalarda arttığını belirtiyor ve bazılarında işkence izlerine rastlandığına dikkat çekiyor. Sosyal paylaşım platformu Facebook’taki sayfasında muhalif içeriğe yer veren Muhammed El-Gindi’nin başına gelenler bu tür vakalara bir örnek. Mısır İnsan Hakları Örgütü’nden Tarık Zahlul Asran, El Gindi’nin birden bire ortadan kaybolduğunu, sonradan bir hastanede komada yatar vaziyette bulunduğunu belirtiyor:

“El Gindi kaçırıldı. Ve iki gün sonra Mısır polisi bir trafik kazasında otomobil çarptığını söyledi. Ardından öldüğü açıklandı.”

Tarık Zahlul Asran
Tarık Zahlul AsranFotoğraf: DW/M. Sailer

Müslüman Kardeşler'e ağır suçlama

Sosyal huzursuzluklar çıkmasını önlemek için devlet makamlarının El Gindi vakasını örtbas etmeye çalıştığına dair işaretler var. Görgü tanıklarının ifadeleri Müslüman Kardeşler’i zora sokacak nitelikte. Amerikan Newsweek dergisi Müslüman Kardeşler’in kurduğu İslamcı Özgürlük ve Adalet Partisi’nin eski taraftarlarından birinin El Gindi’yi ölümünden önce Kahire dışındaki bir polis merkezinde gördüğünü yazdı. Görgü tanıkları merkezde Müslüman Kardeşler üyelerinin de ‘suçluları’ sorguya çektiğini ve dövdüğünü belirtiyor.

Tarık Zahlul Asran, geçen yıl 5 Aralık’ta da Müslüman Kardeşler taraftarlarının cumhurbaşkanlığı sarayı önünde toplanan Mursi karşıtı göstericilere saldırdığını hatırlatıyor: “Olaylar böyle başladı. Müslüman Kardeşler taraftarı gençler başta liberaller olmak üzere pek çok göstericiyi ele geçirdi. Cumhurbaşkanlığı sarayı kapısının ve duvarlarının arkasına götürüp işkence ettiler.”

Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde çatışmalar
Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde çatışmalarFotoğraf: picture alliance / AP Photo

Medyayı yıldırma çabaları

Mısır’da İslamcılar kendilerinden farklı düşünenlere yönelik saldırılarında medyayı da hedef alıyor. Tarık Zahlul Asran, rejime eleştirel bakan televizyon programlarının yapıldığı televizyon stüdyolarının bulunduğu bir binanın da sık sık İslamcılar tarafından ablukaya alındığını ve binaya girişlerin engellendiğini belirtiyor. Asran, Mısır İnsan Hakları Örgütü Başkanı’nın da Kahire’deki binanın çıkışında İslamcıların saldırısına uğradığını kaydediyor.

Tarık Zahlul Asran’a göre rejime eleştirel bakanlara yönelik şiddet vakaları ve hukukî takibattaki artış tesadüf değil. Asran, İslamcıların çoğunlukta bulunduğu geçici meclisin çıkardığı yasaların da aynı şekilde baskıcı olduğunu belirtiyor ve meclis seçimlerinde oy kullanma oranının yüzde 10’un altında kaldığına dikkat çekiyor. “Şu günlerde Kahire’de olup bitenler sistematiktir. Hükümetin acelesi var. İslamcılar dışındakilere sokakta gösteri düzenlemeyi zorlaştıracak yeni bir gösteri yasasını alelacele meclisten geçirdiler.”

Yasayla gösteri izni almak zorlaşıyor. Şu an üzerinde tartışılan bir başka yasa tasarısı da açıkça rejim karşıtlarını hedef alıyor. Mısır İnsan Hakları Örgütü’nden Tarık Zahlul Asran İslamcıların bir sonraki seçimlerde mecliste muhtemelen bu kadar büyük bir çoğunluğa sahip olmayacaklarını, bu nedenle bu yasaları seçimler öncesinde çıkarmaya çalıştıklarını belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Matthias Sailer / Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ayhan Şimşek