Masum değiliz hiçbirimiz...

Uluslararası Af Örgütü, her iki tarafa da silah ambargosu uygulanmasını istedi. Ancak örgütün Gazze Şeridi'nde yaptığı araştırmanın sonucunda yayınladığı rapor, hem İsrail hem de Hamas tarafından tepkiyle karşılandı. İsrail Hükümet Sözcüsü Mark Regev, örgütün araştırmalarının hatalı olduğunu düşünüyor. Regev açıklamasını, “Uluslararası Af Örgütü’nün raporu temelde yanlış ve sorun içeren yöntemlere dayanıyor. Öncelikle Hamas’nın verileri temel alınıyor. Bu veriler sorun içeriyor. Pek çok kişi bunun güvenilirliğini sorguluyor. İkinci olarak, rapor karmaşık çatışma durumlarını göz ardı ediyor. Savaşıldı ve Hamas, halkı vahşi ve keyfi bir biçimde koruma kalkanı olarak kullandı“ sözleriyle sürdürdü.

Af Örgütü ise bu iddiaları kabul etmiyor. Örgüt adına Gazze Şeridi’nde araştırmalarda bulunan ekibin başkanı Donatella Rovera, “Bu gülünç ve saçma bir tepki. Rapor, fotoğraf ve verilerden oluşan gerçeklerle dolu. Biz kendimiz araştırdık. Raporu okuyan herkes, bunun ciddi bir araştırmanın ürünü olduğunu görebilir“ diye konuştu.

Uluslararası Af Örgütü'nden Rovera, üç hafta süren İsrail askeri harekâtı boyunca, Gazze Şeridi’ndeki sivillerin koruma kalkanı olarak kullanıldığını, bunun özellikle İsrail askerleri tarafından yapıldığını belirtiyor ve ekliyor:

“İsrail askerleri, Filistinli sivilleri silah tehdidiyle, binaların içinde patlayıcı aramaya, silahlı militanların bulunduğu evlere gitmeye ya da İsrail mevziilerinin konuşlandırıldığı binaların içinde kalmaya zorladı. Biz Filistin tarafında bu tarz bir uygulamanın izlerini bulmadık.“

Hamas'ın savaş suçları

Araştırma ekibi içinde bir de silah uzmanı vardı. Örgütün raporuna göre, okul, hastane ve evlerin içinde pek çok İsrail roketi ve el bombası kalıntısına rastlandı. Gazze Şeridi’nde ayrıca hala yanmakta olan ve beyaz fosforla doldurulmuş bomba kalıntıları da bulundu. Rovera, İsrail’i kullandığı silahlar nedeniyle eleştirdi ve “Onlar, insanların yaşadığı yerler için değil, savaş alanı için yapıldı. Dünyanın hiçbir yeri özellikle de Gazze Şeridi gibi kalabalık nüfuslu bir yer için değil“ dedi.

Hamas ve diğer Filistinli gruplara dâhil silahlı militanların savaş suçunun ise İsrail’in yerleşim bölgelerine roket saldırıları düzenlemesinde yattığını belirten Rovera, “Bu açıdan bakıldığında İsrailli sivilleri hedef almak sadece kabul edilemez değil, sadece uluslararası hakların ihlali değil, bu aynı zamanda bir savaş suçu da ve Hamas bunu kabul etmeli“ diye konuştu.

İsrail’in silahları ABD’den

İslamcı örgütler de raporu dengesiz buldu ve adil olmadığını savundu. Gerçek suçları ve kurbanları aynı kefeye koymakla eleştirdi. Af Örgütü, Filistinli militanlara kimin silah temin ettiğinin tam olarak bilinmediğini belirtti. Ancak Rovera, İsrail’e kimin silah desteği sağladığının ise çok açık olduğunu kaydetti:

“Gazze’de bulduklarımızın hemen hemen hepsi ABD’dendi. Bütün veriler şu gerçeği ortaya koyuyor ki İsrail’e gönderilen silah ve cephanenin yüzde 95’i ABD’den geliyor.“