1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Meksika'daki zirvede ABD umduğunu bulamadı

Matthias Reiche14 Ocak 2004

Meksika’da yapılan Amerika Devletleri Örgütü Zirvesi dün sona erdi. Zirvede, ABD, kıta çapında bir serbest ticaret bölgesi için somut takvim oluşturulması konusunda umduğunu bulamadı. Washington yönetiminin yolsuzluklara karışan hükümetlere cezai yaptırım önerisi de kabul edilmedi.

https://p.dw.com/p/Abhe
Washington'un önerileri Monterrey'deki zivede kabul edilmedi
Washington'un önerileri Monterrey'deki zivede kabul edilmediFotoğraf: AP

Zirvede Küba hariç 34 Orta ve Güney Amerika ülkesi ile ABD’nin devlet ve hükümet başkanları hazır bulundu. Zirvenin ana düşüncesi yoksulluk ve sosyal eşitsizliklere karşı mücadeleydi. ABD ile güneyindeki müttefikleri arasında giderek derinleşen görüş ayrılıkları zirveye de damgasını vurdu. Yine de zirve sonunda bir sonuç bildirgesi üzerinde anlaşmaya varıldı. Zirveye evsahipliği yapan Meksika Devlet Başkanı Vicente Fox sonuç bildirgesini şöyle değerlendirdi:

"Bildiri, halklarımızın refahı için çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdürme yönünde Amerika kıtası çapında bir uzlaşmayı ortaya koymaktadır. Yoksulluğun, açlığın, sefaletin yaşanmadığı bir geleceğe giden yolu şimdiden döşemek zorundayız. Ve yarıküremizde barış ve refah için uzlaşı arayışı, halklarımızın refahı için düzenlenen bu zirveye de damgasını vurmuştur."

Zirvede bu amaçla, Uluslararası Kalkınma Bankası’nın küçük ve orta ölçekli şirketlere vereceği kredi miktarı üç katına çıkarıldı. Aynı zamanda özellikle Kuzey Amerika’dan para havale masraflarının yarıya indirilmesi öngörülüyor. Yurtdışında çalışan Latin Amerikalılar’ın ülkelerine gönderdikleri paralar, bölgedeki pekçok ülkenin temel gelir kaynağı. Zirvede planlanan bir diğer adım, doğal afet durumlarında, afetten etkilenen ülkelere acil yardım ulaştırmak üzere bir fon kurulması.

Washington’un çifte yenilgisi

Zirveden çıkan sonuç bildirgesi, Washington için çifte yenilgi anlamına geliyor. Amerikan yönetimi, zirveden yolsuzluk yapan ülkelere cezai yaptırım uygulanmasını öngören bir madde çıkmasını planlıyordu. Diğer ülkelerin liderleri ise Washington’ın bu maddeyi, beğenmediği hükümetleri cezalandırmak için kullanacağı endişesiyle ret oyu kullandı.

ABD Başkanı George Bush’un kabul ettiremediği bir başka madde Amerika kıtası çapında bir serbest ticaret bölgesi için bağlayıcı bir takvim oluşturulmasıydı. Zirvede hakim düşünce ise böyle bir proje için çok daha fazla zamana ihtiyaç olduğu idi. Liderler, pekçok ülkenin temel sorunu olan yoksulluğun sadece ekonomik planlarla azaltılamayacağı görüşündeydi.

ABD, Meksika ve Kanada’nın desteklediği serbest ticaret bölgesi oluşturma projesi özellikle Venezüella ve Latin Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya tarafından reddedildi. Şili Devlet Başkanı Carlos Lagos da serbest ticaret bölgesi konusunda Brezilya ve Venezüella’nın yanında yer aldı.

Kanada serbest ticaret bölgesini destekledi

Kuzey Amerika ülkeleri liderleri ise serbest ticaret bölgesi projesini destekledi. Kanada Başbakanı Paul Martin, ekonomik kalkınmanın uzun vadede yoksullukla mücadelede en etkili araç olduğunu savundu:

"Bu bizim yarıküremiz ve bu yüzden bu hedefi takibe devam etmeliyiz. Kanada, Meksika ve ABD arasındaki NAFTA serbest ticaret bölgesi, bu işbirliğinin ne kadar başarılı olabileceğini göstermektedir. İşte bu yüzden, bu modeli tüm kıtaya genişletmek istiyoruz. Zirvede bu konuda ilerleme kaydedemedik. Ama yine de hem yuvarlak masa oturumları hem de ikili görüşmeler açısından çok başarılı bir buluşma olduğunu söylemeliyim."

Kanada’nın zirveden memnun ayrılmasının en önemli nedeni, ABD’den Irak’taki ihalelerle ilgili aldığı yeşil ışıktı. ABD Başkanı Bush dün Kanada Başbakanı ile yaptığı görüşmede, Kanadalı şirketlerin Irak’taki yeniden inşa sürecinde bir sonraki ihale turuna katılabileceklerini açıkladı. Kanada, Almanya ve Fransa gibi Irak savaşına karşı çıktığı için ilk ihalelerin dışında tutulmuştu. Washington yönetimi, ihaleler konusundaki bu politika değişikliğinin Irak’ta Amerika ile işbirliği yapmak isteyen tüm diğer ülkeler için de geçerli olabileceği mesajını verdi.