1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel'den Putin'e diyalog mesajı

19 Mart 2018

Almanya Başbakanı Merkel, Rusya lideri Putin’in seçim başarısını yazılı bir mesajla kutladı, Moskova'ya ilişkileri geliştirme çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Dışişleri Bakanı Maas da diyaloğa vurgu yaptı.

https://p.dw.com/p/2uZU8
Deutschland G20 Gipfel
Fotoğraf: Reuters/K. Pfaffenbach

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya'da devlet başkanlığı seçimlerini kazanan Vladimir Putin’e bir tebrik mesajı gönderdi. Başbakan Merkel yazılı mesajında "Aramızdaki diyaloğu sürdürmek ve ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki ilişkileri geliştirmek bugün her zamankinden daha önemli" ifadelerini kullandı. 
"Bu temelde, önemli ikili ve uluslararası zorluklara yapıcı bir biçimde yaklaşmak ve kalıcı çözümler bulmak için çaba göstermeliyiz" diyen Merkel, Putin'e gelecek görevlerinde başarı diledi.

Rusya'da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 76,67'sini alan Vladimir Putin, dördüncü kez devlet başkanlığına seçildi. En az 2024 yılına kadar Kremlin'de kalması kesinleşen Putin'in elde ettiği zafere, Alman siyasetinin farklı isimlerinden tepkiler geldi.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Putin'i yeniden seçilmesinden ötürü tebrik ederken Berlin ile Moskova arasındaki "güvensizlik ve yabancılaşmaya" dikkat çekti. Pazartesi günü bir açıklama yayınlayan Steinmeier, yayımladığı açıklamada, "Umarım ve dilerim ki kıtamızdaki ve Rusya ile Almanya'daki insanlar arasındaki yabancılaşmaya engel olmayı ve bu noktada (Putin'in) yeni görev süresinden yararlanmayı başarırız. Bu çerçevede diyaloğu güven esasına dayalı bir biçimde sürdürmeliyiz" dedi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin geleneksel olarak yakın olduğunun altını çizen Steinmeier, ikili işbirliğinin "her daim Avrupa'da kalıcı bir barış düzeni için gösterilen çabaların önemli bir ayağı" olduğunu belirtti. Bu kapsamda Steinmeier, "Bugün bu amaçtan rahatsız edici boyutta uzaklaşmış durumdayız. Güvensizlik, silahlanma ve güvensizlik iklimi istikrarsızlığı besliyor" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı’ndan "adil rekabet" vurgusu
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise her ay düzenlenen AB dışişleri bakanları toplantısında yaptığı açıklamada, Rusya'da sandıktan çıkan sonuca şüpheyle yaklaşılması gerektiği mesajını verdi. Sosyal Demokrat Partili (SPD) bakan, "Rusya'daki seçimin yapıldığı koşullar düşünüldüğünde seçim sonucu bizim için şaşırtıcı olmadı. Bizim anladığımız kadarıyla adil bir siyasi rekabetten bahsetmek imkansız" şeklinde konuştu. Kırım'ın bu seçimlerde ilk kez Kremlin için oy kullanmasına da değinen Maas, "seçimin uluslararası hukuka aykırı bir biçimde ilhak edilen Kırım bölgesinde de düzenlenmesinin kabul edilemez olduğunu" ifade etti.

Almanya'nın yeni dışişleri bakanı Heiko Maas
Almanya'nın yeni dışişleri bakanı Heiko MaasFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/T. Camus

Rusya'nın Almanya için "zorlu bir ortak" olarak kalmaya devam edeceğini ve AB'nin tüm sorunlara rağmen Rusya'yla diyaloğu sürdürmesi gerektiğini vurgulayan Maas, "büyük uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde Rusya'ya ihtiyaç duyulacağını" söyledi. Maas, bu noktada Moskova'dan daha "yapıcı katkılar" beklediğini ifade etti.

"Müsamaha göstermemeliyiz"

Angela Merkel'in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili ve Alman Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de Deutschlandfunk'a açıklamalarda bulundu. Röttgen, Putin'in yeniden seçilmesi karşısında Batı'nın "kararlı ve sabırlı" bir politika izlemesi gerektiğini söyledi.

Norbert Röttgen
Norbert RöttgenFotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Stache

Batı'nın Putin'in "norm ihlalleri ve agresif devlet politikasına" göstereceği "her türlü müsamahanın" yanlış olacağını belirten Röttgen, Putin'in, Rusya'nın içerisinde bulunduğu psikolojik durumu "aşağılanma ve çürümüşlükten milli ve milliyetçi gurura" çevirdiğine dikkat çekti. "Bu onun tek güç kaynağı ve aynı zamanda onun için bir tehlike de. İktidarda kalmak için alternatif bir seçeneği yok" şeklinde konuşan Röttgen, Putin'in "ülkenin ekonomisini mahvettiğini ve bir perspektif sunmadığını" savundu.

CDU Meclis Grup Başkan Yardımcısı Johann Wadepuhl ise Putin'e "politika değişimi" çağrısı yaptı. Rusya'nın Batı'yla daha yakın bir işbirliği yapmasının "her iki tarafın da çıkarına" olduğunu söyleyen Wadepuhl, bunun ön koşulunun ise Moskova'nın "uluslararası kuralları devamlı olarak ihlal etmeye" son vermesi olduğunu söyledi.

Alexander Gauland ve Jörg Meuthen
Alexander Gauland ve Jörg MeuthenFotoğraf: picture-alliance/dpa/J. Stratenschulte

İlk kutlayan AfD

Almanya'da Putin'in zaferini ilk kutlayan ise sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi oldu. Parti liderleri Jörg Meuthen ve Alexander Gauland, AfD'nin Rusya'yla yaptırımların kaldırılması ve "eşit seviyede diyalog" için çalışmaya devam edeceğini kaydetti.

Avrupa Parlamentosu'ndaki Avrupa Halk Partisi (EVP) meclis grubunun lideri ve Bavyera'da faaliyet gösteren Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi olan Manfred Weber de Putin'i Batı'ya karşı "modern bir savaş" yürütmekle suçladı. Bild'e açıklamalarda bulunan Weber, Perşembe günü düzenlenecek AB zirvesinin Moskova'ya "Rusya'nın davranışının kabul edilmeyeceğine dair açık ve ortak bir sinyal göndermesi" gerektiğini ifade etti.

rtr,AFP,dpa/BÜ,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe