1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel'in Türkiye karşıtı girişimine tepki

Ajanslar17 Eylül 2004

Almanya’da ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in Genel Başkanı Angela Merkel’ın, Türkiye’nin üyeliğine karşı AB nezdinde başlattığı girişme tepkiler sürüyor.

https://p.dw.com/p/Ab88
Almanya'daki Hristiyan Demokratlar'ın lideri Angela Merkel, Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" öneriyor...
Almanya'daki Hristiyan Demokratlar'ın lideri Angela Merkel, Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" öneriyor...Fotoğraf: AP

Merkel, Avrupa’daki muhafazakar partilere yönelik mektubunda Türkiye‘nin tam üyeliğine karşı çıkarak ”imtiyazlı ortaklık” önerisini tekrar gündeme getirdi. Angela Merkel sadece Almanya’da iktidarda bulunan Sosyal Demokratlar’dan değil, AB ve hatta kendi partisi içinden de eleştiri aldı. Ancak bunun yanında imtiyazlı ortaklığa sıcak bakan başka Avrupalı poltikacıların da olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Hristiyan Demokrat politikacı Angela Merkel’ın Avrupa’daki muhafazakar partilere yönelik mektubunun ulaştığı adreslerden biri de AB Dönem Başkanı Hollanda’nın Başbakanı Jan Peter Balkanenede oldu. Hristiyan Demokrat Balkanenede, Merkel’ın mektubuna yanıt olarak, Türkiye’nin gerekli kriterleri yerine getirdiği takdirde Birliğe üye olabileceğini ve oyunun kurallarının keyfi şekilde değiştirilemeyeceğini kaydetti. Balkanende, ”Bu kurallar, 1999‘daki devlet ve hükümet başkanları tarafından ve 2002‘de Kopenhag’daki AB Zirvesi’nde Türkiye’ye bildirilmişti” diye konuştu.

Verheugen: Türkiye zaten imtiyazlı ortaklığa sahip

AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günther Verheugen ise Türkiye’nin Merkel’ın kastettiği imtiyazlı ortaklığa zaten sahip olduğunu belirtiyor. Verheugen, ”İmtiyazlı ortaklık modelinin sunulması halinde, Türkiye bunu, bir ret yanıtı olarak algılayacaktır. Bu da son dönemde gerçekleştirilen reformlardan geri adım atılması tehlikesini beraberinde getirebilir” diye konuştu.

AP’deki Hristiyan Demokratlar‘ın Grup Başkanı Alman Politikacı Gerhard Pöttering ise Merkel’ı savunarak,”Eğer bir gün müzakere kararı alınırsa, sonuç açık bırakılmalı ve kesinlikle otomatiğe bağlanmamalı. Biz imtiyazlı ortaklık prensibinin müzakerelerde de geçerli olmasını istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Lüksemburg‘un muhafazakar Başbakanı Jean Claude Juncker ise imtiyazlı ortaklık tartışmasının çok geç başlatıldığından yakındı.

Almanya’daki tartışmalar

Hristiyan Demokrat Merkel‘ın yeniden gündeme getirdiği teklif, sadece AB içinde değil, Almanya’da da yankı buldu. Merkel’ın girişiminden Macaristan ziyareti sırasında haberdar olan Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Ankara‘ya verdiği desteği yineledi. Schröder, Türkiye’ye 40 yıldır gerekli siyasi koşulları yerine getirdiği takdirde üyelik perspektifi sözü verildiğini hatırlattı.

Merkel’ın partisi Hristiyan Demokrat Birlik içinde de Schröder gibi düşüneneler var. Volker Rühe ve Ruprecht Polenz, bu poltikacılardan bazıları. Rühe, Merkel’ın teklifine başından beri karşı çıkıyor. Polenz ise son yaptığı açıklamada, üyelik kriterlerini yerine getirdiği takdirde, Türkiye’ye adil bir fırsat sunulması gerektiğini belirtti. Polenz, Türkiye’nin olası üyeliğinin, İslam dünyası ile Batı arasındaki uçurumun aşılmasında olumlu bir rol oynayabileceğini de savundu.

Polenz bu yolla İslam dünyasına, kültürler arasında çatışma istemedikleri, İslam ile demokrasinin bağdaşabileceği ve İslamcı teröre karşı Müslüman ülkelerle beraber savaştıklarını gösterme mesajlarının verilebileceğini ifade etti. Hristiyan Demokrat Politikacı, şu anda sözkonusu olanın, Türkiye’nin doğrudan üyeliği değil, üyelik için müzakere tarihi alıp alamayacağı olduğunu da belirtti.