1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Milyonlarca genç okuldan yoksun

Thomas Nehls / Washington5 Ekim 2005

BM’nin Dünya Gençlik Raporu açıklandı. Raporda 24 yaşını aşmamış gençlerin eğitim standartları, işsizlik, sağlık hizmetleri ve aldıkları değişik sosyal etkilerin bilançosunu çıkarılıyor. Raporda, okula giden gençlerin sayısında artış olsa da 113 milyon gencin hala okuma – yazma bilmediğine dikkat çekiliyor...

https://p.dw.com/p/AaV1
Okula gidemeyen çocukların büyük bir kısmı az gelişmiş ülkelerde
Okula gidemeyen çocukların büyük bir kısmı az gelişmiş ülkelerdeFotoğraf: UNICEF India/Sandip Biswas

Dünya Gençlik Eylem Planı’nın yürürlüğe sokulduğu 1995 yılından bu yana okula gidenlerin sayısında artış kaydedildi. Bu, BM raporunun iyi haberlerinden biri. Rapora göre, şu an yaklaşık 100 milyon genç okula gidiyor. Bunun şimdiye kadarki en yüksek rakam olduğu belirtiliyor. Gençler, küreselleşmeyi bir fırsat olarak görme eğiliminde. Mesleki yaşamda değişik yerlerde çalışmanın yanısıra boş vakitle tüketim gücünün artmasını istiyorlar.

Ancak rapordan çıkan olumsuz sonuçlar daha ağır basıyor. 113 milyon genç hala okula gitmiyor, 15 - 24 yaş arasındaki 88 milyon genç işsiz ya da eğitim görmemiş. Bu yaş grubundaki toplam genç sayısının yüzde 20’sine denk gelen 209 milyon kişi günde 1 dolar ile geçiniyor. Bu yaş grubundaki yüzde 45’lik kesim yani 515 milyon gencin günde eline geçen para ise 2 dolar.

Hastalıklar ve çatışmalar

Sağlık hizmetleri ve sosyal çevrede genelde iyileşme kaydedilmesine rağmen rapordaki bir nokta oldukça acı verici. Çoğu Afrika ve Güneydoğu Asya’da bulunmak üzere 10 milyon genç AIDS hastası. 15-24 yaş grubunda ölüm sebeplerine bakıldığında AIDS, şiddet ve kazaların çok önünde geliyor.

Dünyada yaşanan kriz ve çatışmalar da gençlerin yaşamını tehdit ediyor. Reşit olmayan genç insanların çatışma bölgelerinde hala savaşçı olarak kullanılması hala çözülememiş bir sorun. BM İstatistik Dairesi Başkanı Johann Scholvinck özellikle eğitimin önemine dikkat çekerek “Genç kadın ve erkekler aile reisi fonksiyonuna itiliyor, cinsel sömürüye maruz kalıyorlar, kadınlar bile savaşmaya zorlanıyor. Sorunlar arttı“ değerlendirmesinde bulundu.

Sosyal yaşam

Sivil günlük yaşamda kadınla erkek arasında eşitlik konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi. Bunda kadın-erkek eşitliğinin tepeden dayatılması değil, insanların eşitliğin anlamını kavramalarının önemli payı oldu.

Anlamı çözülemeyen bir gelişme ise gençlerin boş vakitlerindeki alışkanlıkları. BM uzmanları, sanayi ülkelerinde getrilen kısıtlamalar sayesinde gençler arasında sigara içiminin azaltıldığını, ancak kalkınmakta olan ülkelerde artış gösterdiğini belirtiyor. Açıklama bulunamayan bir gelişme ise sentetik uyuşturucu kullanımındaki artış.