1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Misafirlik sınırları aşılmamalı"

28 Eylül 2015

Almanya'da sığınmacılar arasında yaşanan şiddet olayları, kreş grevleri tartışması ve Katalonya'daki seçimler, bugünkü Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/1GeyN
Deutschland Auseinandersetzung Flüchtlingsunterkunft in Suhl
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Wichmann

29.09.2015 - Alman basınından özetler

Die Welt gazetesi, sığınmacılar arasında yaşanan şiddet olayları sonrasında uyum konusunun ihmal edilmemesi uyarısında bulunuyor:

"Göçmenlerin uyumu, sadece çoğulcu toplumun ne istediğini tam olarak bilmesi ve kesin hükümler koymasıyla mümkün olur. Hoş geldin kültürü, su şişeleriyle istasyonlarda beklemekle gerçekleşmez. Toplumsal düzenimizi ta başta ifade edecek güçlü bir selamlamaya gereksinimimiz var. Anayasanın dinlerin üzerinde olduğu, kadın ve erkek eşitliği, herkesin dilediği gibi yaşayıp, inanmasının mümkün olduğu ve düşüncelerini hakarete varmadan açıkça dile getirmenin mümkün kılındığı bir toplumsal düzenin varlığını içeren bir selamlama. Kendileri şiddet ve takibattan kaçan insanların diğer halk gruplarına dinleri veya cinsel özellikleri nedeniyle saldırmaları anlaşılır değil. Böyle davrananlar misafirlik sınırlarını aşmış olurlar."

Mülteci ve sığınmacıların barındığı kamplardan gelen şiddet haberlerinin yanında sığınmacı akınıyla birlikte oluşan güvenlik sorunları da gazetelerdeki yorum köşelerinde yer buluyor. Maerkische Allgemeine'de şu satırlar dikkati çekiyor:

"Önümüzdeki süreçte daha da zor bir hal alması beklenen ağır koşullar nedeniyle polis sığınmacılarla yerli halkın kendilerini daha fazla güven ve düzen içinde hissetmelerini sağlamalı. Bunun için daha fazla personele ve maddi kaynağa gereksinim var. İşleyen, güçlü ve ağır başlı hareket eden bir hukuk devleti sadece ilticacıların Almanya'yı tercih etme sebebi değildir. Bu aynı zamanda geniş kitlelerde oluşan yardımseverlik duygusunun yerini korku ve hatta yabancı düşmanlığına bırakmaması için de en iyi yöntemdir."

Katalonya seçimleriyle ilgili Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan bir yorumda şu satırlara yer veriliyor:

"Katalonya'daki yerel seçimlerde ayrılıkçıların elde ettiği zafer Katalonya ve İspanya ile birlikte Avrupa için de kötü bir haber. Sanki kıtanın başka sorunları yokmuş gibi şimdi de Katalanlar yeni bir kriz ortamı oluşturdular. Katalonya'yı ve İspanya'yı bir yığın sorun bekliyor. Katalanlar, İspanyol kurumlarıyla rekabet edecek kendi kurumlarını oluşturmaya kararlılar. Kendi meseleleriyle kimin ilgileneceğini bilemeyecekler.Vergilerini kime ödeyecekler? Güvenliklerinden kim sorumlu olacak? Özellikle Katalan firmaları ve bankaları zorlanacak. Onlar İspanyol ekonomisinin lokomotifleri olarak görülüyor. Onlar da politikanın ürettiği bu krizden olumsuz etkilenecekler. Avrupa, Katalonya sorununun sadece İspanya'yı ilgilendirmediğini idrak etmeli. Bu yüzden Katalanlar ile İspanyolların yeniden müzakere edebilmeleri için ellerinden geleni yapmalı."

Kölner Stadtanzeiger ise Almanya'da kreşlerde görevli personelin maaş zammı talebiyle grevlere devam etme planını konu alıyor:

"Almanya'nın ikinci büyük sendikası gücüyle böbürlenmeyi iyi bilir. Buna karşın siyaset, ekonomi ve toplumsal alanların neredeyse tamamında idealleri eksiktir.  Ancak Verdi sendikasının gerçekçi gelecek perspektifleri kategorisinde önemli noksanları söz konusu. Bu yüzden Verdi diğer sendikalardan daha fazla greve gidiyor ama daha iyi sonuçlar elde edemiyor. Çünkü cesur gelecek hayalleri taşıyan sendikalar değil, vizyonlarına küçük adımlarla yakınlaşan sendikalar başarılıdırlar. Bunu diğer büyük sendika olan IG Metall gösteriyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Tuncay Yıldırım