1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

MİT haberi davasında üç tahliye

24 Haziran 2020

MİT haberi davasının ilk duruşmasında gazeteciler Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik hakkında tahliye kararı verildi. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in ise tutukluluk hali devam ediyor.

https://p.dw.com/p/3eICf
Proteste für Pressefreiteit und gegen Gerichtsverhandlung gegen Journalisten in Istanbul
Fotoğraf: DW/B. Mumay

Libya'da hayatını kaybeden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu "ifşa ettikleri" gerekçesiyle yedisi gazeteci, sekiz kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul 34'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 

Mahkeme heyeti, davanın ilk duruşmasında gazeteciler Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik hakkında tahliye, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. 

Savcı ise tutuklu yargılanan altı gazetecinin tutukluluk halinin ve yurt dışında bulunan Erk Acarer hakkındaki yakalama kararının devamını talep etmişti. 
Bir sonraki duruşma 9 Eylül'e ertelendi. 

"Haberimizde ifşa yoktur"

Odatv Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, davanın ilk duruşmasındaki savunmasında, dokuz yıl önce OdaTV davasında yargılandığını ve beraat ettiğini hatırlatarak başladı. Yine bir şehit cenazesi haberi nedeniyle tutuklandığını belirten Pehlivan, bu davada "Neyse ki; Fethullahçılar gibi bilgisayarıma belge yüklemediler, direkt haberi suç delili yaptılar, diye sevinmeli miyim üzülmeli miyim?" ifadesini kullandı. Haberde kullandıkları bilgilerin daha önce "ifşa edildiğini" vurgulayan Pehlivan, "Savcıların bize yaptığı temel suçlama; "MİT mensuplarını ifşa etmek." Şehit cenazesi haberimizle bu suçu işlediğimizi iddia ediyorlar. Biz de bu soruşturmanın başından bu yana diyoruz ki; "Haberimizde ifşa yoktur. Bizden önce ifşa edilen bilgiler vardır. Bu yüzden suçtan da bahsedilemez" dedi. 

Barış Pehlivan'ın tutukluğunun devamına karar verildi
Barış Pehlivan'ın tutukluğunun devamına karar verildi Fotoğraf: DHA/C. Erok

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu da hazırlanan iddianamenin "Anayasa Mahkemesi’nin 'ifşa edilmiş olsa dahi…' dediğini iddia eden bir kararına dayandığını" ancak Anayasa Mahkemesi'nin 2015 yılındaki MİT kanunu ile ilgili kararında öyle bir ifadenin bulunmadığını dile getirdi. Terkoğlu, "İddianame defalarca OdaTV haberindeki fotoğraflardan birinin, tekrar söylüyorum sadece birinin gizlice çekildiğini yazıyor. Buna dair tek bir delil koyamadığı gibi sonunda gizli çekilmediğini kabul ediyor" dedi. 

Terkoğlu, iddianamede kendisi hakkındaki ifadelere ilişkin olarak "Bu cümlelerden benim anladığım bir şey var ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göre benim suçlu olmam için bir şey yapmam gerekmiyor. OdaTV Sorumlu Haber Müdürü olmak bu savcılara göre suç" şeklinde konuştu. Dokuz yıl önce yargılandığı OdaTV davasına işaret eden Terkoğlu, "Bu davayı izleyenlere düşündürmek istediğim şu: Tıpkı 9 yıl önce bizi örgütle suçlayan kişilerin bir örgüt üyesi çıkması gibi, acaba bugün de karşımızda kamu görevlilerinin ve tabii siyasi uzantılarının olduğu bir organizasyonla mücadele ediyor olabilir miyiz?" dedi. 

Suçlamaları kabul etmediler

Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ise savunmasında "iddia edildiği gibi bir suçun olmadığını" ve "olmayan suçlamalarla 120 gündür cezaevinde" tutulduğunu söyledi. Mart ayından bu yana tutuklu bulunan Murat Ağırel, "Hakkımdaki suçlamalar, ne bir somut delile dayanıyor ne de vicdana sığıyor. İddia makamının tarafınıza sunduğu iddianame bana göre bir 'niyetnamedir'" ifadesini kullandı.

Yeni Yaşam gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser de hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek "24 Şubat'ta yayımlanan haberler nedeniyle cezalandırılmam isteniyor" dedi. "Bu haber özel bir kasıtla değil, haber verme saikiyle çok sayıda haberler derlenerek yapılmıştır" diyen Keser, haberin içeriğinin açık kaynaklardan elde edildiğini söyledi. 
Haberde yaşamını yitiren kişinin MİT mensubu olduğunun yazılmadığını ve haberin içeriği daha önce yayımlanan haberlerden derlendiğini belirten Keser, "Bu suçlamaların hukuki ve maddi dayanağı da yoktur" şeklinde konuştu.

Yöneltilen suçlamalar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanıklar, “devletin güvenliğine ve iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” ve “istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” ile suçlanıyor. 

Gazeteciler hakkında 10'ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanıklar hakkındaki suçlamalar Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 329/1. maddesi ve MİT Kanunu’nun 27. maddesine dayandırılıyor.

Davada, OdaTV'den Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile Yeni Yaşam gazetesinden Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser tutuklu, Manisa Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci ise tutuksuz olarak yargılanıyordu. 
Davanın sanıklarından yurt dışında bulunan gazeteci Erk Acerer hakkında ise yakalama kararı bulunuyor. 

Ne olmuştu?

Gazeteciler hakkında soruşturma Odatv adlı internet sitesinde 3 Mart’ta yayınlanan "Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı" başlıklı haberinde MİT mensuplarına yönelik gizli bilgi ve fotoğrafları yayınlandığı gerekçesiyle başlatmıştı. Haber, Yeniçağ gazetesinde de çıkmıştı.
Haberin yayınlanmasının ardından ayrıca Odatv'nin internet sitesine erişim engeli getirildi. 

Haber Odatv ve  Yeniçağ gazetelerinde yayınlanmadan önce İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ, 24 Şubat’taki Meclis konuşmasında, Libya’daki saldırı ve MİT mensupları hakkında bilgiler vermişti.

Basın özgürlüğü mahkeme salonunda

DW/JD,HS
© Deutsche Welle Türkçe