1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mladiç'in etrafındaki çember daralıyor

Verica Spasovska / DW22 Şubat 2006

Bosnalı Sırplar’ın eski generali Ratko Mladiç’in, Lahey’de eski Yugoslavya’da işlenen suçlar için kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne teslim olması için Sırbistan hükümetiyle pazarlık yaptığına dair haberler geliyor. Belgrad yönetimi ise bu haberleri yalanladı. DW’den Verica Spasovska’nın yorumu:

https://p.dw.com/p/AZqy

“Sırbistan’daki katı cepheyi yumuşatmak için son yıllarda izlenen sertlik ve ılımlılık adımlarının boşa gitmediği görülüyor. En çok aranan Sırp savaş suçlularından birinin daha teslim alınmasının an meselesi olduğu anlaşılıyor.

İki kez soykırım suçundan Lahey’de hakkında dava açılan Ratko Mladiç, onu teslim edecek siyasi iradenin oluşmaması yüzünden 11 yıldır adaletten kaçıyordu. Ama şimdi etrafındaki çemberin daraldığı anlaşılıyor.

Bunun başlıca nedeni, AB’nin ortaklık statüsüyle ilgili görüşmeler öncesinde Mladiç’in savaş suçları mahkemesine teslim edilmesini şart koşmuş olmasıdır. Sırbistan bu statüye kavuşmak istiyorsa, Lahey’deki uluslararası mahkeme ile işbirliği yaptığını kanıtlamak zorundadır.

Mladiç’in teslim edilmesi hem adalet hem de Srebrenitsa’da katledilen 8 bin Boşnak ile Saraybosna kuşatması sırasında öldürülen 10 bin sivilin akraba ve yakınları açısından büyük bir teselli olacaktır. Mladiç’in yargılanması, aynı zamanda Sırbistan’a uluslararası işbirliği kapısını da açacaktır.

Yaz aylarında, sivil Boşnaklar’ın nasıl barbarca katledildiğini gösteren bir video filminin kamuoyuna yansımasından sonra Sırplar’ın nezdinde kahraman olan Mladiç ve adamları halkın gözünden düşmüştü.

Sırp generalin teslim edilmesini onaylayan Sırplar’ın oranı %50’yi buluyor. Miloşeviç’in mahkemeye teslim edilmesinin ihanet olduğunu söyleyen Başbakan Voyislav Kostunitsa şimdi siyasi olgunluğunu kanıtlama fırsatını yakalamış bulunmaktadır.

Bu arada bir diğer kördüğümün daha çözüleceğine dair işaretler artıyor. Kosova’nın geleceği ile ilgili görüşmelerin ilk turu yapıcı bir havada geçti. Gerçi taraflar azami taleplerinden vazgeçmediler. Arnavutlar tam bağımsızlık isterken, Sırplar genişletilmiş özerklikten fazlasını vermeye yanaşmıyorlar.

Ancak görüşmelerin başlamış olması bile yıl sonuna kadar çözüm bulunması şansını arttırmıştır. Uzlaşma, Kosova’nın tam bağımsızlığı olmasa da Sırp azınlığın korunması için uluslararası topluluğun uzun süreli askeri mevcudiyetini öngören bir formüle sığdırılabilir.

Gözler aynı zamanda Karadağ’a da çevrili. Parlamentonun Nisan ayı sonunda bağımsızlık referandumu yapılmasını onaylaması bekleniyor. Karadağlılar’ın bu konuda bölünmüş olması, Sırbistan ile yapılan zoraki izdivacın akıbeti hakkında tahminde bulunmayı zorlaştırıyor.

Gerçi AB, diğer bölgelere emsal oluşturrabileceği korkusuyla bu tür bölünmelere sıcak bakmıyor. Ama halkın kararını AB de kabullenmek zorunda. Çünkü referandum, AB’nin yedi yıl önceki siyasi müdahalesi sırasında koyduğu oyun kurallarının bir sonucuydu.”