1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Muhalefet açıklama bekliyor

9 Temmuz 2013

ABD ve İngiltere’nin dijital casusluk faaliyetlerinden Almanya’nın da yararlandığı iddiaları Alman siyasetini karıştırdı. Muhalefet partileri Federal Hükümet’e, bir an önce konuya açıklık getirilmesi çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/1943d
Fotoğraf: Fotolia/Gina Sanders

Almanya'nın haftalık haber dergilerinden ‘Der Spiegel’de yayımlanan bir söyleşide ABD’li eski istihbaratçı Edward Snowden’ın ABD istihbarat kurumlarının yaptığı uluslararası işbirliğine dikkat çekerek "Birçok Batılı ülke gibi Almanlarla birlikte de gizli işler çeviriyorlar" ifadesini kullanması Alman siyasetini karıştırdı.

Snowden'ın kullandığı “Almanlar” ifadesine konu olan “Alman istihbarat teşkilatları” geçen haftalarda bu konuda hiçbir bilgileri olmadığını açıklamış, Meclis Denetleme Komisyonu'nun toplantısına katılan üç istihbarat teşkilatının başkanı da Amerikan casus yazılımı Prizma'dan habersiz olduğunu ifade etmişti.

Ancak istihbarat birimleriyle ilgilenen Meclis Denetleme Komisyonu'nun başkanı SPD'li milletvekili Thomas Oppermann, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) sadece Almanya'da bir ayda 500 milyon telefon görüşmesi, kısa mesaj ve elektronik postanın gözetlediğinden bahsedildiğine dikkat çekti.

İstihbarat kurumlarının bu çapta bir gözetleme faaliyetinden haberdar olmamasının kendisini şaşırttığını söyleyen Oppermann "Açıkçası bunu hala açıklayamıyorum. Her halükârda ABD'nin istihbarat kurumları üzerinden yürüttüğü gözetleme eylemi tamamıyla kontrolden çıkmıştır" dedi.

'Büyük ihtimalle faydalandılar da'

İstihbarat uzmanı Erich Schmidt Eenboom ise konuyu bir adım daha ileri taşıyarak, Alman makamlarının hem ABD'nin veri toplama çılgınlığından haberdar olduğunu, hem de bundan büyük ihtimalle faydalanmış olabileceğini öne sürdü:

"Bir konuda kesin yapılmıştır, o da uluslararası terörle mücadele. Bu konuda tüm NATO ülkelerinin soruşturma makamları çok yakın ve başarılı bir çalışma sergiliyor. Elbette ki Alman dış istihbarat teşkilatı (BND) da bundan büyük fayda sağlıyor. Diğer hizmetlerde ortaya çıkan ihlâllerin konu edilmemesinin, kamuoyuna açıklanmamasının nedeni de bu. Çünkü bu alandaki işbirliğine sürekli ihtiyaç duyuluyor."

Der Spiegel dergisinin haberine göre, Almanya iç istihbarat teşkilatı Federal Anayasayı Koruma Dairesi hâlihazırda Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) Alman internet trafiğine erişimi olup olmadığını araştırıyor. Haberde Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans Georg Maassen'ın şimdiye kadar NSA'nın Almanya'da internetin kilit noktalarına yönelik herhangi bir casusluk faaliyetine dair bir ipucu bulunamadığı şeklindeki açıklamasına da yer veriliyor.

'BND ne biliyordu?'

Almanya'daki muhalefet partileri ise hükümetten biran önce açıklama talep ediyor.

"Alman dış istihbarat teşkilatı (BND) ne biliyordu?" sorusunu yönelten Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Peer Steinbrück, tüm detayların masaya yatırılması gerektiğini kaydetti.

Stasi kurbanları için kurulan Berlin Hohenschönhausen Anma Vakfı'nın başkanı Hubertus Knabe "şüphelenmeyi gerektirecek herhangi bir durum olmaksızın iletişim bilgilerinin izlenmesinin Alman yasalarına aykırı olduğu gerekçesiyle" suç duyurusunda bulundu. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel de Federal Savcılık'ı göreve çağırdı. Gabriel MDR radyosuna verdiği demeçte Snowden’ın açıklamalarının doğruluğu konusunun da araştırılması gerektiğini söyledi.

Yeşiller Partisi'nin eşbaşkanı Claudia Roth da hükümetin Alman dış istihbarat teşkilatının (BND), ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) Alman vatandaşlarının verilerine ulaşımına yardım edip etmediğini ve eğer ettiyse bu yardımın boyutlarını açıklaması gerektiğini söyledi. Roth bunun yanında Alman dış istihbarat teşkilatının Alman yasalarına aykırı hareket edip etmediğinin de açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti.

Gazetecilerin ABD ile Almanya arasında, verilerin toplu halde ele geçirilmesine yönelik bir anlaşma yapılıp yapılmadığı sorusuna hükümet sözcüsü Steffen Seibert "Alman dış istihbarat teşkilatı yasal görevi uyarınca onlarca yıldır aralarında ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun da bulunduğu birçok partner kurumla işbirliği yapmaktadır. Terör tehdidiyle mücadele konusunda ancak diğerleriyle işbirliği içerisinde olursak bir sonuç alabiliriz. Bu işbirliği hukuk ve yasalara çok sıkı bir uygunluk içinde hayata geçirilir ve meclisin ilgili kurulunca kontrol edilir” yanıtını verdi.

Serbest ticaret bölgesi

Öte yandan muhalefetten AB ile ABD arasında kurulması öngörülen serbest ticaret bölgesiyle ilgili de itirazlar ve düzenleme talepleri geldi. SPD ve Yeşiller partileri serbest ticaret bölgesiyle ilgili olarak başlayan görüşmelerde veri güvenliği konusunun bir sonuca bağlanmasını talep etti. SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles bu bağlamda açık veri koruması standartları getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Sol Parti yapılan “düşmanca casusluk” gerekçesiyle görüşmelerin durdurulmasını talep ederken, Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner ise bir casusluk meselesi nedeniyle tarihi bir şansın kaçırılmaması gerektiğini savundu.

Öte yandan Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger'in iki hafta önce Amerikalı mevkidaşına yolladığı mektuba halen bir yanıt gelmedi. İçişleri Bakanı Hans Peter Friedrich ise iddiaları açıklığa kavuşturmak için ABD'ye gitti.

©Deutsche Welle Türkçe

Bernd Grässler / Diana Pressler / Banu Wöltje

Editör: Başak Özay