1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nüfus patlamasına çare arayışı

Jan Tussing1 Eylül 2004

Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı, İngiltere’nin başkenti Londra’da başladı. 109 ülke ve uluslararası örgütlerden 700 katılımcı üç gün boyunca aile planlaması, kürtaj, AIDS'le mücadele ve Afrika'daki nüfus patlamasını ele alacak. Alman Radyolar Birliği’nin muhabirlerinden Jan Tussing bildiriyor...

https://p.dw.com/p/AagX
Üçüncü dünya ülkelerinde, nüfus patlaması yaşanıyor ve uzmanlar bu karşı çare arayışı içinde...
Üçüncü dünya ülkelerinde, nüfus patlaması yaşanıyor ve uzmanlar bu karşı çare arayışı içinde...Fotoğraf: AP

Dünya nüfusunun neredeyse yarısı 25 yaşından genç. Batı ülkelerinde nüfus gerilemesi yaşanırken, üçüncü dünya ülkelerinde nüfus patlaması sözkonusu. Ancak dünyaya gelen çocukların çoğu, dünyanın en yoksul ülkelerinde doğuyor ve bu doğumların da önemli bir bölümü annelerin isteği dışında oluyor.

Filistinli Rana Ebu Gazaleh, aile planlamasının çoğu bölge için tamamıyla yabancı bir konu olduğunu belirtiyor. Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda gençleri temsil eden Gazaleh, birçok ülkede genç insanların, özellikle de genç kadınların haklarının gözetilmediğini belirtiyor:

"Filistin’de veya diğer Arap ülkelerinde, cinsel ilişkinin sadece evli çiftler arasında gerçekleştiğini hatırlatmak gerek. Yani prezervatif ya çok nadir kullanılıyor, ya da hiç kullanılmıyor. Prezervatifler de zaten ithal, burada üretilmiyor ve Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu gibi örgütlerin bağışı olarak geliyor.”

Bu da iyi bir aile planlaması için yeterli değil. Bu nedenle, Londra’daki 700 uzman, dünya nüfusunda kaydedilen patlamaya karşı nasıl stratejiler geliştirilebileceğini tartışıyor. Gündemin ana maddeleri ise aile planlaması, doğum kontrolü, kürtaj, AIDS ile mücadele ve cinsel sağlık. Konferansta hem zengin ülkelerden, hem de kalkınmakta olan ülkelerden temsilciler bulunuyor.

ABD engel oluyor

Bu konferans, aslında bir ara bilanço çıkarma hedefi taşıyor. 1994 yılında Kahire’de düzenlenen ilk Dünya Nüfus Konferansı’nda bir eylem planı kararlaştırılmıştı. Planın kararlaştırılmasında başrolü ABD oynamıştı. Berlin’deki Dünya Nüfus Vakfı temsilcisi Christian Resch, ABD’nin bugün konferansta somut adımlar atılmasına en büyük engeli oluşturduğunu söylüyor:

"Bush hükümeti, göreve başladığı ilk günden itibaren ilerici çizgiyi bir çırpıda siliverdi. Günümüzde ABD, aile planlaması ve AIDS ile mücadele için, evlenmeden cinsel ilişkiye girmeme ve evlilikte sadakatin tek gerçek ve destek vermeye değer başarı formülü olduğunu savunuyor. Bu tek kelimeyle sorumsuzluktur.”

Washington yönetimi, Vatikan’ın söylemini paylaşarak, AIDS salgınının önleminin prezervatifler ve aydınlatıcı kampanyalar değil, sadakat ve cinsel perhiz olduğunu savunuyor. Bu politika, uzmanlar arasında büyük tepki görüyor. Afrika kıtasının tamamında, erkek başına düşen prezervatif sayısının sadece üç olduğu gözönünde bulundurulursa, AIDS gibi salgın hastalıkların hızla yayılmasına şaşmamak gerek.

Sonuçlar politakacılara aktarılacak

Konferansa katılanlar, dezavantajlı ülkelerde yaşayan tüm insanlar için yeni strateji ve imkanlar üzerinde fikir geliştiriyor ve sonuçları da sorumlu politikacılara aktarmanın yolunu arıyor. Londra’daki konferans, birçok devlet tarafından çok ciddiye alınıyor.

Üçüncü dünya ülkelerinde AIDS ile mücadele için Almanya’nın 800 milyon euro ayırdığı biliniyor. Bu üzerinde anlaşılan miktarın sadece üçte ikisi, ama Berlin hükümeti yine de konferansın en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Konferansta iyimser bir atmosfer hakim. Üç günlük çalışmaların sonucunda, ABD’nin isteği dışında da olsa yeni bir eylem programının kararlaştırılması öngörülüyor.