1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Für Frieden und Abrüstung - 50 Jahre Ostermärsche

1 Nisan 2010

Paskalya yürüyüşlerinde bu yıl, Almanya’daki Amerikan atom bombalarının geri çekilmesi ve tüm dünyanın nükleer silahlardan arındırılması talebi yinelenecek. Göstericiler, Afganistan’daki operasyonları da protesto edecek.

https://p.dw.com/p/MkGU
Fotoğraf: AP

Hafta sonunda Almanya'da 50'nci kez “Paskalya yürüyüşleri” düzenlenecek. Barış ve silahsızlanma temalı geleneksel yürüyüşlerin ilki 1960 yılında, Adeunauer hükümetinin nükleer silahlanma kararı alması üzerine yapılmıştı.

1957 yılında Almanya Başbakanı Konrad Adenauer, Alman silahlı kuvvetlerinin taktik nükleer silahlarla donatılmasını amaçladıklarını ve taktik nükleer başlıkların ağır topçu silahlarının geliştirilmiş bir versiyonundan başka bir şey olmadığını söylemişti. Zamanın savunma bakanı Franz Josef Strauss mecliste nükleer silahların neden gerekli olduğunu şöyle dile getirmişti:

“Sovyetler Birliği’nin saldırma ihtimalinin bulunduğu şüphe götürmez. Kızıl Ordu’nun konvansiyonel silahlardaki ezici üstünlüğü ve her türlü atom silahı bulundurması karşısında Avrupa savunmasının da aynı düzeye gelmesine karşı çıkmak, saldırgana davetiye çıkarmak olur. Hiçbir Alman hükümeti, Kızıl Ordu’dan çok daha zayıf silahlanmış bir savunma gücünü Almanya’da üslendirmeye ABD'yi ikna edemeyecektir.”

Nükleer ölümle mücadele kampanyası

Muhalefetteki Alman Sosyal Demokrat Partisi ve sendikaların desteğiyle, Bonn hükümetinin nükleer silahlanma planlarına direniş başlatıldı. Kiliselerle kamuoyunun bir bölümü tarafından da desteklenen ‘nükleer ölümle mücadele’ kampanyası, Bonn’daki meclisin 25 Mart 1958’de Adenauer hükümetinin önerisini kabul etmesini önlemeye yetmedi. Kararda, Alman silahlı kuvvetlerinin Amerikan nükleer taktik silahlarıyla teçhiz edilmesi öngörülmekteydi.

O zamanlar milletvekili olan Sosyal Demokrat Partili eski Almanya Cumhurbaşkanı Gustav Heinemann, Adeunauer hükümetinin nükleer silahlanma plânlarını sert bir şekilde eleştiriyor ve şöyle konuşuyordu:

“Atom silahlarını, bu kez haşaratın yerini insanların alacağı bir haşarat ilacı olarak nitelendiriyorum. Bu yeni sözüm ona silahlar prensipte savaş hukukunun devre dışı bırakılması ve Batı kültürünün bütün kazanımlarının sonu demektir.”

Flash-Galerie Großbritannien Geschichte Friedensbewegung Ostermarsch
Fotoğraf: AP

İngiltere'deki yürüyüş örnek oldu

Nükleer silahlanma kararının ardından sosyal demokratlar ve sendikalar ‘nükleer ölümle mücadele’ kampanyasından çekildi. Bağımsız gruplarla kiliseye bağlı barış hareketi nükleer silahları protesto eylemlerini sürdürdü. Almanya’daki ilk paskalya yürüyüşü 1960 yılında düzenlendi. Bu eyleme, ilk kez 1958 yılında İngiltere’de düzenlenen ve Londra’dan Aldermaston nükleer araştırma merkezine uzanan on bin kişilik paskalya yürüyüşü örnek alınmıştı.

İlk paskalya yürüyüşü, yortunun sonu olan Pazartesi günü Almanya'nın kuzeyindeki Bergen-Hohne askeri eğitim alanında sona erdi. 1200 gösterici Alman ordusunun Honnest John roketleriyle yaptığı tatbikatı protesto etti. Paskalya yürüyüşlerine katılanların sayısı her yıl biraz daha arttı. 1968 yılında eski Federal Cumhuriyet'in 100 kadar kentinde toplam 300 bin gösterici yol ve meydanları doldurdu.

1970’li yıllarda paskalya yürüyüşlerine ilgi azalmaya başladı. Willy Brandt liderliğindeki koalisyon hükümeti Sovyetler Birliği, Polonya ve Almanya Demokratik Cumhuriyeti ile antlaşmalara dayalı yumuşama politikası uygulamaya başladı. Her iki Alman devleti de Birleşmiş Milletler üyesi oldu. ABD ile Sovyetler Birliği arasında ilk kez olmak üzere nükleer silahların sınırlandırılması anlaşmasına varıldı. Bütün bu gelişmeler kamuoyunun nükleer savaş korkusunu azaltmıştı.

Almanya'nın en büyük barış hareketi

Flash-Galerie Deutschland Geschichte Friedensbewegung Ostermarsch
Fotoğraf: AP

1970’li yılların sonlarındaysa durum aniden değişmeye başladı. Sovyetler Birliği’nin geliştirdiği SS-20 tipi modern nükleer silahlar Batı Avrupa’daki NATO müttefiki ülkeleri endişelendiriyordu. Zamanın Başbakanı Helmut Schmidt 1979 yılının Aralık ayındaki parti kongresinde doğudan gelen tehdidi şöyle değerlendiriyordu:

“Her hafta üç nükleer başlıklı bir SS-20 füzesi daha üslendiriliyor. Her yıl 50 SS-20 ile Backfire tipi 30 bombardıman uçağı hizmete giriyor. ABD ve Kuzey Atlantik İttifakı, bu alandaki artan dengesizliğe karşı tedbir alma imkanına kavuşmayı arzuluyor.”

Schmidt’in konuşmasından bir hafta sonra NATO, aralarında Almanya’nın da bulunduğu beş Avrupa ülkesinde Pershing II ve cruise füzeleri üslendirilmesini karalaştırdı. Nükleer silahlanma yarışının yeniden hızlanması 1980’lli yıllarda Almanya’daki en büyük barış hareketinin doğmasına ve paskalya yürüyüşlerinin yeniden canlanmasına yol açtı.

Afganistan operasyonuna muhalefet

Ostermarsch 2009
Fotoğraf: AP

İki Alman devletinin birleşmesinden ve bloklar arasındaki hasımlaşmanın sona ermesiyle birlikte barış hareketi de hızını kaybetti. Almanya’nın Afganistan savaşına katılması, paskalya yürüyüşlerini biraz da olsa canlandırdı.

Hafta sonuna kadar 60’ın üzerindeki Alman kentinde düzenlenecek olan paskalya yürüyüşlerinde Alman ordusunun Afganistan’dan çekilmesi, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması ve son Amerikan nükleer silahlarının da Almanya’dan çıkarılması talep edilecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Zumach / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek