1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

New Orleans'da salgın hastalık tehlikesi

Andreas Reuter8 Eylül 2005

Kasırganın sular altında bıraktığı New Orleans kentinde şimdi de salgın hastalık tehlikesi başgösterdi. New Orleans Belediye Başkanı Ray Nagin, suların zehirli olduğunu söyleyerek herkesi kenti terk etmeye çağırdı. Ancak hala kenti terk etmemekte direnenler var. Andreas Reuter’in haberi:

https://p.dw.com/p/AaZK
New Orleans'ı hala terk etmek istemeyenler var
New Orleans'ı hala terk etmek istemeyenler varFotoğraf: AP

Katrina Kasırgası sonucu yaşanamaz hale gelen New Orleans’da kalanların boşaltılması çalışmaları sürüyor. Kenti basan suların tamamen çekilmesinin üç ay alacağını belirten görevliler, fırtına kurbanlarının cesetlerinin toplanmasına da başladılar.

Kurbanların çoğunun kimliğinin saptanması mümkün görülmezken, salgın hastalık uyarıları gerçeğe dönüştü. New Orleans Belediye Başkanı Ray Nagin, suların zehirli olduğunu söyleyerek herkesi kenti terk etmeye çağırdı. Ancak Belediye Başkanı’nın sağlık sorunları yüzünden kentin terk edilmesi çağrısına uyanların sayısı az.

Güvenlik ve ordu ekipleri kapıları çalıp, kentte kalanları toplamaya çalışıyorlar. Kimsenin zorla evinden çıkarılmayacağı söylendi, ama kalanlara yardım ulaştırmak mümkün değil. Çünkü ekipler, artık kentin temizlenmesi için çalışmak istiyorlar.

Hastalık riski büyüyor

Kentte hastalık riski yabana atılacak gibi değil. Fırtınada yaşamını yitirenlerin cesetleri su yüzünde yüzüyor ve kentin tüm kanalizasyonu da sokaklara dağılmış durumda. Suyun çekildiği yerlerse parlak bir çamurla kaplandı. Ayrıca kentteki depolardan çeşitli kimyasallar ya da benzinin de suya karıştığı ifade ediliyor.

Hastalık konusunda uyarılarda bulunan çevre uzmanı Hugh Kaufmann ise New Orleans sokaklarının bir zehir çorbasına dönüştüğünü kaydediyor. Üstelik bu çorba, bölgedeki tropik iklim koşullarında gittikçe ısınıyor. Kentte kalanlar arasında çocuk ve yaşlılarla, hasta olanların mikrop kapma olasılığı çok daha yüksek. Sağlık makamları suyla temas eden herkesi Hepatit aşısı olmaya çağırdı.

Boşaltma işlemleri başlıyor

Teknik ekipler, şimdi kent sokaklarında ve kanalizasyondaki atıkların boşaltılması işlemini hazırlıyor. Çevreciler, bu durumda Missisippi Deltası’ndaki bataklık bölgeler, kent yakınındaki Ponchatrain Gölü ve Meksika körfezindeki kirlenmenin artacağı görüşündeler.

Sudaki zehirli atık miktarının bilinmediğini belirten çevre uzmanı Kaufman, herşeyin Meksika Körfezi’ne boşaltılmasının büyük bir çevre felaketine yol açabileceğini söylüyor. Diğer bir uzman Harrold Selega da New Orleans çevresindeki bataklıklar, göl ve akarsuların zehirleneceği görüşünde.

Atıklarla ilgili tartışmalar

Federal Çevre ve Sağlık Dairesi ise şu anda insan sağlığının ve kentin işler hale getirilmesinin daha önemli olduğunu söylüyor. Bunun için de önce suyun boşaltılması, sonra da temiz su, kanalizasyon ve arıtma tesislerinin tamiratı öngörülüyor. Çevreciler ise kentteki zehirli çorbanın belli bir alanda toplanarak imha edilmesini öneriyor. Şu anda zehirli sularla ilişkide bulunanların sayısının fazla olmadığını belirten Hugh Kaufman, zehirli su, körfeze ya da göle boşaltıldığında daha fazla insanı etkileyeceği uyarısı yapıyor.

Uzmanlar 90 milyon ton atık çıkacağını tahmininde. İki depoda 12 milyon litreden fazla petrolün suya karıştığı biliniyor. Çatılarına kadar sulara gömülmüş, artık kullanılmaz hale gelen evler yıkılacak ve arabalar toplanacak. Kentin 12 büyük ve 35 küçük arıtma tesisi de şu anda suların altında. Louisiana Eyaleti Çevre Dairesi, bu koşullarda doğanın kendini yenileme gücüne güvenmekten başka çareleri olmadığı görüşünde.

Terk edilmiş hayvanlar

Bir başka sorun da kentteki terk edilmiş hayvanlar. Televizyon kameraları ile kamuoyuna yansıyan terkedilmiş kedi ve köpeklerin durumu Amerikalılar’ı sarstı. Hala kentte bulunanların çoğunun da hayvanları yüzünden gitmek istemediği bildiriliyor.

Hayvanları Koruma Dernekleri sahipsiz kalanlar için barınaklar oluşturdular, ama suların hala çekilmediği yerlerdeki hayvanları toplamak mümkün değil. Şimdiye kadar 275 kedi ve köpeğin, 63 atın yaşamı kurtarılmış, hala kurtarılamayan ve açlık çeken hayvanların geceleri duyulan çığlıkları ise kentteki felaket atmosferini güçlendiriyor.