1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Künstlerin Berlin

29 Haziran 2010

Sanatın tanımını yapmak zordur. Nina Rhode’nin hangi tür sanatla uğraştığını tanımlamaya çalışmak çok daha zor. Zira Rhode’nin sanatı deneylerden oluşuyor

https://p.dw.com/p/KkwX

Berlinli sanatçı Nina Rhode’ye, sanatın hangi dalı ile uğraştığı sorulduğunda, “ben çoklu ortamda (multimedyal) deneyler yapıyorum” diye yanıt veriyor.

Nina Rhode’nin oturma odasında asılı olan bir eseri, sanatçının yaptığı “deneylere” adeta bir örnek oluşturuyor. Duvarda asılı olan büyük siyah yuvarlak bir levhanın üzerine monte edilmiş kırmızı, sarı ve mavi renkli üç levha göze çarpıyor. Levhalar birbirinden farklı hızlarda dönüyor. Böylelikle farklı renk kombinasyonları ve gölgeler oluşuyor. Nina Rhode, “nesneler mükemmel bir şekilde işlemeyince, tesadüflerin oluşmasıyla yeni bir imkan doğuyor. Bu levhalar mükemmel bir şekilde dönmüyor aslında. Bu nedenle ilginç bir yanılsama oluşuyor. Ben her zaman için karışık bir duruma açık olunmasından yanayım, çünkü kaosu, mükemmellik ve düzenden daha ilginç buluyorum” sözleri ile deneysel çalışmadan ne anladığını açıklıyor.

Kedi Edding

Nina Rhode'nin atölyesi ve evi Berlin'in Wedding semtinde bulunuyor. Deneysel çalışmalara meraklı olan Nina Rhode’nin günlük hayatının düzenli olduğunu söylemek biraz zor. Ancak her gün düzenli olarak kedisi Edding ile vakit geçiriyor. Rhode, kedisinin her sabah kendisini uyandırdığını anlatıyor: “Gelip göğsümün üzerine oturuyor, ben gözlerimi açana kadar da bana bakıyor. Sonra miyavlamaya başlıyor, ben de kalkıp ona mamasını hazırlıyorum, kendime de kahve yapıyorum, çoğunlukla birlikte yeniden yatağa yatıyoruz.” Evde sıçan ve fındık farelerini yakalamak da, elbette Edding’in görevleri arasında bulunuyor.

Sanat için yaşamak

Nina Rhoden’in atölyesinde çalışmaya gece yarısı başladığı da oluyor. Eski bir binadaki dubleks dairesinin alt katını atölye olarak kullanıyor. Aklına yeni bir fikir geldiğinde, merdivenlerden bir kat aşağıya inmesi yetiyor. Nina Rhode aslında bir heykeltraş, ancak uzun zamandan beri heykel yapmıyor. Bazen büyük çaplı projelerde çalıştığında veya kendisine gereken gereçleri atölyesinde bulamadığında, hemen yandaki heykel atölyesine gidiyor.

Rhode, küçüklüğünden beri sanata ilgi duyduğunu anlatıyor. Örneğin, okuldayken tiyatro gösterilerinin dekoratörlüğünü yaptığını, söylüyor. Düsseldorf doğumlu Rhode, sanat eğitimi almak için Berlin'e yerleşmiş. Eserleri, başkent galerilerinde sergileniyor. Geçimini eserlerini satarak sağlıyor. Bunun yanı sıra bir de bar işletiyor. Gelirinin düzensiz olması bazen kaygı yaratsa da, hayatında sanatın önceliği olduğunu vurguluyor. Sanatı için yaşadığını söyleyen Rhode ürettiği eserlerle, aydınlığı, açıklığı aradığını belirtiyor.

Soru: Işık oyunları ve sesli heykeller: Nina Rhode'nin sanatı size ne ifade ediyor?

© Deutsche Welle Türkçe

Gabriel Borrud / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Ahmet Günaltay