1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NOZ: CDU Sol Parti'yi dışlama tutumunu yumuşatmak zorunda

20 Şubat 2020

Almanya'nın Thüringen eyaletinde hükümet kurulamamasıyla başlayan ve Hrıstiyan Demokrat Birlik partisinin krizine dönüşen süreç Alman basınında başlıca yorum konusu.

https://p.dw.com/p/3Y2KD
CDU'da kriz
CDU'da krizFotoğraf: Getty Images/M. Hitij

Almanya’nın Thüringen eyaletinde yaşanan hükümet krizi Angela Merkel'in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) krizine dönüştü. Partinin eyalet parlamentosunda 5 Şubat tarihinde yapılan oylamada sağ popülist AfD ile birlikte aynı aday lehinde oy kullanması kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Şimdi de Sol Parti'nin erken seçimlere kadar CDU'dan Christine Liberknecht liderliğinde bir teknokratlar hükümeti kurulması önerisi partiyi karıştırdı.

Neue Osnabrücker Zeitung'da yer alan yorum şöyle:

"Bodo Ramelow'un CDU'lu eski başbakan Christine Liberknecht liderliğinde bir geçiş hükümeti kurulması önerisi görünüşe göre CDU'nun itibar kaybetmeden erken seçimlere gitmesinin yolunu açıyor. Ancak CDU Thüringen teşkilatı hızlı bir biçimde erken seçime gidilmesini engellemek istiyor, zira hemen yapılacak bir oylamada büyük oy kaybı yaşama endişesi taşıyor. Endişesinde de haklı. 5 Şubat tarihindeki vahim oylamada takındıkları tutumun bedelini ödeyecekler. Ya Bodo Ramelow'u bir proje hükümetinde desteklemek ve  böylece Sol Parti'yi dışlama tutumunu yumuşatmak zorundalar ya da erken seçimlerde cezalandırılmayı göze almaya mecburlar.”

Heilbronner Stimme CDU'nun Sol Parti'ye yönelik katı tutumunu değiştirmek zorunda olduğunu vurguluyor:

"Sol Parti'nin başta Thüringen olmak üzere diğer tüm eyaletlerde eski Sosyalist Birlik Partisi kadrolarını toplayan bir dernek olmadığını, pragmatik bir sosyal politika izleyen bir demokratik parti olduğunu görmek bu kadar mı zor? CDU ısrarla bu realiteyi görmekten imtina ediyor ve yeni bir genel başkan ararken dahi bu hissiyatı pekiştiriyor. Söz konusu hüküm, Doğu Almanya'nın yıkılmasından 30 yıl sonra Batı Alman cehaletini gösteriyor ve Hrıstiyan demokratlar bu yolla Doğu Alman eyaletlerinde kendilerini tamamen anlamsız hale getirebilirler.”

Schwäbische Zeitung gelişmeleri kısa süre önce CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer'in istifa edeceğini açıklaması açısından değerlendiriyor:

"CDU açısından işler iyiye gitmiyor, hele de Annegret Kramp-Karrenbauer istifasıyla kendisini parti zirvesinde bir ‘topal ördeğe' dönüştürmüşken. ‘Topal ördek' görevde olsa da gideceği tarih kesinleşmiş olan dolayısıyla da doğal olarak daha az otoriteye sahip siyasetçiye deniyor. Thüringen ne var ki sefaletin sadece bir kısmı. Kemmerich Vakası bunu belli hale getirdi. Net bir çizginin olmayışı Thüringen'de günlerdir kendini belli ediyor. Batı'nın son büyük kitle partisi Doğu'daki duruma son derece hazırlıksız görünüyor. Önce oradaki AfD fraksiyonu sahne aldı ardından da Sol Parti'den eski başbakan Bodo Ramelow CDU'lu bir siyasetçiyi geçiş hükümeti başkanı olarak önerdi. Christine Lieberknecht'in öneriyi yıldırım hızıyla redderek bunun yerine ‘Sol Parti ile doğrudan işbirliği' yapılmasını önermesi, partinin derhal yeni bir parti yönetimine ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.”

Süddeutsche Zeitung CDU'nun Thüringen teşkilatı kadar partinin merkezinin de yaşanan durumda sorumluluğunun bulunduğunu vurguluyor:

"Fiyasko sadece Thüringen'deki başarısızlığın bir sonucu değil. Hrıstiyan Demokrat Birlik partisi merkezi Sol Parti'yi katı bir biçimde dışlama konusunda ısrarcılığıyla sonuca katkı sağladı. CDU'nun uzlaşmazlık kararının düşmesi gerektiğini sadece Lieberknecht haklı olarak talep etmiyor. Partinin durumu ele alması ve siyasetini şekillendirebilmesi şart. CDU'nun 2020 yılına gelmesinin zamanı geldi.”

DW / EC, TY

©Deutsche Welle Türkçe