1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Obama, Ortadoğu'da taze bir başlangıç istiyor

Klaus Kastan / Deutsche Welle18 Şubat 2009

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Ortadoğu'da selefi George Bush'tan daha farklı bir tutum izleyeceğine dair sinyaller veriyor. Obama, İslam dünyasına da ılımlı mesajlar gönderiyor.

https://p.dw.com/p/GwfC
Fotoğraf: AP/DW

Yeni Amerikan yönetimin dış politika çizgisi, hangi yönleriyle Bush yönetiminden ayrılıyor? Uzmanlar, bu soruya iki şekilde yanıt veriyor. İlk olarak, Amerika'nın Rusya ve Asya politikasının yanı sıra Irak ve Afganistan gibi savaş bölgelerindeki politikasında ve Tahran’a yönelik tutumunda değişiklikler olacak. İkinci yanıt ise bir uyarı niteliğinde… Uzmanlara göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin Ortadoğu, İsrail ve Filistin bölgesine yönelik dış politikasında büyük değişiklikler beklenmemeli.

Obama'nın özel Ortadoğu temsilcisi George Mitchell'in, yeni yönetimin ılımlı yaklaşımını ve açık siyasi tavrını ortaya koyması bekleniyor. Ancak, İsrail ile Filistin arasında kısa bir dönem içinde kalıcı barış sağlanması gibi beklentiler çok da gerçekçi görülmüyor. Washington'da hiç kimse mucizelere inanmıyor. Obama göreve gelir gelmez, İsrail'e ve İslam Dünyası'na olumlu mesajlar gönderdi. Obama Tel Aviv'e şu sözlerle seslendi: "Amerika, İsrail'in güvenliği konusunda kendisini sorumlu hissediyor. Biz İsrail'in tehditlere karşı meşru müdafaa hakkını her zaman destekleyeceğiz. Hamas, yıllar boyunca masum İsraillilerin üzerine roket yağdırdı. Hiç bir demokratik yönetim, halkının karşı karşıya olduğu böyle bir tehlikeyi hoşgörüyle karşılayamaz."

Obama'nın özel Ortadoğu temsilcisi Mitchell'in, yeni yönetimin ılımlı yaklaşımını ortaya koyması bekleniyor
Obama'nın özel Ortadoğu temsilcisi Mitchell'in, yeni yönetimin ılımlı yaklaşımını ortaya koyması bekleniyorFotoğraf: AP / DW


Obama'nın tarzı “çok taraflılık”

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Arap kanalı El Arabia'ya verdiği ve büyük yankı uyandıran söyleşide, İslam dünyasına da dostça mesajlar gönderdi: "Müslüman dünyasına karşı görevim, insanlara Amerikalıların onların düşmanı olmadığını söylemek. Bizim de hatalarımız oldu, biz de mükemmel değiliz. Ancak kesin olan bir şey var: Biz sömürgeci bir zihniyetle kurulmadık. Size söylüyorum: 20, 30 yıl önce birbirimiz için beslediğimiz saygıyı yeniden kazanmamak ve o günkü ortaklığımızı bugün yeniden kurmamak için hiç bir mantıklı neden yok. Ayrıca insanlar beni söylediklerimle değil, yaptıklarımla değerlendirmeliler."

Bunlar, dünyanın Washington'dan duymaya pek de alışık olmadığı söylemler. Ortadoğu üzerine araştırmalar yapan düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü uzmanlarından Dr. Soner Çağatay, Obama'nın Ortadoğu politikasını şu sözlerle değerlendiriyor: "Obama'nın tarzı 'çok taraflılık'. Karar almadan önce, müttefiklerine danışacak ve Ortadoğu'da olduğu gibi diğer hükümetlerin görüşlerini alacaktır. Hatta düşman ülke olarak görülen İran ve Suriye de buna dâhil. Bunlar, kuşkusuz eskiye kıyasla göze çarpan en temel farklılıklar."


Suriye faktörü

Obama'nın danışmanları, İsrail'deki seçim sonuçlarının barış sürecini geriye götürdüğü konusunda hemfikir. Washington, İsrail seçimlerinden kıl payı farkla ikinci parti olarak çıkan Likud Partisi'nin Genel Başkanı Benjamin Netanyahu'nun gelecekte anahtar rol üstelenebileceğini düşünüyor. Netanyahu, barış sürecindeki katı tutumu ve Golan tepelerini, Suriye'ye geri vermek istememesi nedeniyle eleştirilere hedef olmuştu.

Uzmanlar, Suriye'nin Ortadoğu barış sürecindeki öneminin görmezden gelinmemesi uyarısında bulunuyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın barış için çaba göstermek üzere teşvik edilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak uzmanlara göre Suriye'nin süreçte rol alması, ancak İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesi halinde mümkün. Golan Tepeleri, 1967 yılında İsrail ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye arasında yaşanan 'Altı Gün Savaşı'ndan sonra, İsrail tarafından işgal edilmişti. Ortadoğu uzmanı Soner Çağatay, Suriye'nin bölgedeki rolüne dikkat çekiyor: "Uzun dönemde Suriye ile İran arasındaki işbirliğinin kesilmesi ve Suriye'nin yavaş yavaş Amerika Birleşik Devletleri tarafında yer alması sağlanırsa, bunun Lübnan üzerine etkileri olur. Bu çok önemli, zira Suriye Hizbullah'a tam destek veriyor. Bunun bir sonucu olarak da Suriye, İsrail-Filistin çatışmasında en uygun cephe olan Ürdün ve Mısır'ın yanında yer alır. Bu Amerikan politikasının gelecek aylarda yaratabileceği en büyük değişiklik olur."

George Mitchell’in yorumu

Amerika Birleşik Devletleri'nin Ortadoğu politikasındaki değişikliklerini uygulamaya geçirmekle yükümlü olan kişi Obama'nın özel Ortadoğu temsilcisi George Mitchell. Mitchell, İrlanda’nın kuzeyinde Katolikler ile Protestanlar arasında yaşanan gerginlikte başarılı bir arabulucu tablosu çizmişti. Bu nedenle kendisinden beklentiler de hayli yüksek. Mitchell sorunların çözümünde “insanların sorumluluğuna” dikkat çekiyor: "Çatışmalar insanlar tarafından yaratılıyor, yürütülüyor ve sürdürülüyor. O yüzden sadece insanlar çatışmalara bir son verebilir. Çok uzun bir zaman aldığını söylemek zorunda olsam da, bu yöntemin başarıya ulaştığını Kuzey İrlanda’da gördüm."