1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Onlar da şiddetten muzdarip

1 Eylül 2012

Bir kaza ya da ani bir sağlık sorunu yaşandığında olay yerine ilk koşan acil yardım ekipleridir. Ancak pek gündeme gelmese de yardıma koşan görevliler de müdahale sırasında sık sık mağdur duruma düşüyor.

https://p.dw.com/p/161Vt
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Almanya'daki Bochum Ruhr Üniversitesi’nin yaptığı yeni araştırma, yardım görevlilerinin yarısından fazlasının fizikî saldırıya uğradığını ortaya koyuyor.

Bochum İtfaiyesi'nin ilk yardım görevlisi Gottfried Wingler Scholz, başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:

"Birisi vardı, adeta Kung Fu ustalığını kanıtlamak istedi. Araca binip tedavi olmayı reddetti ve engel olmak için meslektaşımın yüzüne ayağındaki sert çizmelerle vurdu."

'Herkes memnuniyetle karşılamıyor'

Bochum İtfaiyesi’nin 15 ilk yardım aracı, günde yaklaşık 100 acil çağrıya müdahale ediyor. Herkesin yardım ekiplerini memnuniyetle karşılamadığını söyleyen Wingler Scholz "Acil müdahaleye ihtiyacı olan hastaların kendini savunmak ya da kaçmak için enjeksiyonlarla üzerimize kan fışkırttığı olaylar da başımıza geliyor" açıklamasını yapıyor.

Bochum Ruhr Üniversitesi Kriminoloji Kürsüsü'nden Julia Schmidt ilk yardım görevlilerine küfür ve hakaret edilmesinin her gün karşılaşılan bir durum olduğunu belirtiyor.

Schmidt yaptıkları araştırmadan elde ettikleri sonucu şöyle aktarıyor:

"Şaşırtıcı olan; neredeyse her ilk yardım görevlisi en az bir kez sözlü şiddete maruz kalmış. Yüzde 98'i aşağılama veya hakarete uğramış. Araştırmaya göre, yardım görevlilerinin yaklaşık yarısı tükürme, itme veya tekmeleme gibi eylemlere maruz kalmış. Bıçak şişe gibi o an ele geçen kesici cisimlerle saldırılar da yaşanıyor."

Stemo Stroke Einsatzmobil Krankenwagen
Araştırmaya göre saldırıların çoğu rahatsızlığın teşhisi ve tedavisi sırasında gerçekleşiyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Kalıcı zarar gören de var

Julia Schmidt, araştırma kapsamında 2 bin ilk yardım görevlisiyle görüşüldüğünü ve başlarına gelen olayların sorulduğunu belirtiyor. Elde edilen sonuca göre, araştırmaya katılanların 16'sı saldırılardan kalıcı zarar görmüş. Bir kısmı yaşadıkları travma sonucu kalıcı psikolojik rahatsızlık yaşıyor, korku ve panik nöbetleri geçiriyor, bir kısmı da bedensel olarak etkilenmiş.

Julia Schmidt araştırmanın ilginç bir sonucuna daha değiniyor: "Saldırıların çoğu rahatsızlığın teşhisi ve tedavisi sırasında gerçekleşiyor. Araştırmaya göre saldırganlar genellikle 20 ila 40 yaşlarındaki erkekler. Ve olayların çoğunda saldırganların akol ya da uyuşturucunun etkisinde olduğu görülüyor.”

Araştırma, yardım görevlilerine saldırıların Almanya'daki birinci lig maçları, protesto gösterileri ya da festivaller gibi büyük etkinliklerde gerçekleştiği yönündeki genel kanıyı da çürütüyor. Agresif davranışların yüzde 45'i özel yaşam alanında görülüyor. Bazı hastalar suç işlerken yaralandıkları için müdahale edilmesine izin vermiyor.

Symbolbild Rettungswagen
Fotoğraf: Ssogras/Fotolia

Hazırlıklı olmak istiyorlar

Tüm bu etkenlerin ilk yardım ekibinin üzerindeki baskıyı artırdığını söyleyen Schmidt "Soru yöneltilen ilk yardım görevlilerinin yüzde 77'si kendini savunma tekniklerini öğrenmek istiyor. Yüzde 68'i de şiddete başvurmadan çözüme ulaşmayı amaçlayan eğitim kurslarını zorunlu görüyor. Yüzde 64'ü 'uyuşturucu, bağımlılık yapan maddeler ve insan psikolojisine etkileri' konusunda teorik seminerler verilmesini istiyor" diyor.

İlk yardım görevlileri artık kritik anlarda kendilerini tehlikeye atmadan yardım edebilmek konusunda daha hazırlıklı olmak istiyorlar.

©Deutsche Welle Türkçe

Klaus Deuse / Çeviri: Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Köylü