1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Oomen-Ruijten: Referandum, demokratikleşme adımı

10 Eylül 2010

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’de 12 Eylül’de yapılacak Anayasa referandumu hakkında sorularımızı yanıtladı.

https://p.dw.com/p/P9JW
Ria Oomen RuijtenFotoğraf: European Parliament

Soru : Türkiye’deki referandum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Oomen-Ruijten : Herkesin oy verme şansını kullanıp “Evet” veya “Hayır” oyu vermek için sandık başına gideceğini umuyorum. Referandumu, Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesi için ilk adım olarak görüyorum.

Soru : Türkiye’de muhalefet, referanduma sunulacak paket için yeterince toplumsal uzlaşı aranmadığını ve paketin aslında siyasal ve anayasal yaşamda pek de kaydadeğer değişiklik getirmeyeceğini savunuyor. Buna ne diyeceksiniz?

Oomen-Ruijten : Bu beni güldürüyor. Nedenine gelince; muhalefet partileri ya da bazı muhalefet partileri bu reformları kesinlikle desteklemediler. Şimdi kalkıp “yeterli değil” diyorlar. Benim için de bu reformlar bir ilk adım ama önemli bir adım. Biz Avrupa Parlamentosu olarak bu adımı attığı için Türk parlamentosunu kutladık.

Türkiye raporu

Soru : Tüm bunları bir sonraki raporunuza yansıtacak mısınız?

Oomen-Ruijten : Bunu zaten daha önceden yaptık. Bu yıl ilkbahar ayında oyladığımız raporda Türkiye’nin yargı reformu gerçekleştirmesi gerektiğini söylemiştik. Bu da yapıldı. Şimdi Türk vatandaşları “Evet” veya “Hayır” diyerek kendilerini ifade edecekler. Söz sırası onlarda. Bu da demokratik bir süreç. Benim burada anlam veremediğim şey, bazı siyasi hareketlerin vatandaşlara sandığa gitmeme çağrısı yapması. Bu tavrın Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesi şansının kaçırılması olduğunu düşünüyorum.

BDP'nin boykot kararı

Soru : BDP’nin tavrını mı eleştiriyorsunuz?

Oomen-Ruijten : Ben tüm Türk vatandaşlarını sandığa gidip kendi özgür görüşlerini ifade etmeye çağırıyorum.

Soru : Ama “Evet” ya da “Hayır” oyu verin çağrısında bulunmuyorsunuz…

Oomen-Ruijten : Şahsım ve Avrupa Parlamentosu olarak yargı reformunu memnuniyetle karşıladık. Bildiğimiz kadarıyla bu reform birçok Avrupa ülkesiyle istişareden sonra gerçekleştirildi. Türk parlamentosundan geçen reform dolayısıyla tarafımızca memnuniyetle karşılandı. Ancak bunun sadece bir ilk adım olduğunu, daha ileri gidilmesini de söyledik.

Bu ancak ilk adım

Soru : Yanlış anlamıyorsam, anayasa değişikliği kavramı sizin için içerikten daha önemli görünüyor. Öyle mi?

Oomen-Ruijten : Hayır öyle değil. Öncelikle içerik. İçeriğin ne olacağına karar verecek olan Türkiye’nin kendisi. Fakat yargı reformunu diğer Avrupa ülkelerininkiyle karşılaştırdığımda sorun görmüyorum. Bu birincisi. İkincisi, çok daha ileri gidilmeliydi. Dolayısıyla bu reform şahsım ve Avrupa Parlamentosu için sadece, memnuniyetle karşıladığımız bir ilk adımdır.

26 madde birden oylanıyor

Soru : Bununla birlikte, Türkiye'de muhalefet birbirleriyle tam olarak bağlantılı olmayan 26 maddenin birden halk oylamasına sunulmasını normal olmadığını söylüyor. Bu maddelerden bazılarıyla hemfikir olup kimilerini benimsemeyenler ne yapacak deniyor?

Oomen-Ruijten : Sürecin böyle olmasına karar vermiş olan ben değilim. Normal bir parlamentoda, benim ülkemde örneğin, anayasa değişikliğine parlamento karar verir. Bu kadar. Siz ülkenizde başka bir yol seçmişsiniz. Anayasa Mahkemesine gidildi, Anayasa Mahkemesi önerilerin yasallığına baktı ve yasal olduğuna kanaat getirilenlerin halk oylamasına sunulmasına karar verildi. Bu sizin seçtiğiniz yol, Benimki değil. Ama böyle.

Soru : Geçen hafta Türkiye’de bir muhalefet lideri sizin ve bazı Avrupa Parlamentosu üyeleri hakkında bazı iddialarda bulundu….

Oomen-Ruijten : … Limuzinlerle karşılandığımız, Türk hükümetinin limuzinlerinin hizmetimize tahsis edildiği, bizlere pahalı hediyeler verildiği… tamamen saçmalık. Eğer bir muhalefet partisinin lideri bu yolla referandumda oy toplayacağını sanıyorsa, açıkça ayıptır diyorum.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Ahmet Günaltay