1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Organ nakli umuduyla yaşayanlar

22 Haziran 2010

Dünyada yaşama tutunmak için büyük mücadele yürüten milyonlar için hayatta kalmanın tek yolu organ nakli. Uzmanlar organ bağışı oranlarının artırılmasının yolunu arıyor. Peki bu nasıl sağlanır. İşte yanıtı:

https://p.dw.com/p/O0El
Fotoğraf: dpa Zentralbild

Dünya genelinde yüz binlerce kişi, her sabah büyük bir hayal, yeni bir umutla uyanıyor. "Dokunuzla uyuşan bir organ bulundu" müjdesini duyabilmek için yıllarca makinelere bağımlı bir şekilde yaşayanların bir bölümü, ne yazık ki uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybediyor.

Avrupa Birliği de tek umudu yeni bir organ olan yüzbinlerin sorununa daha fazla duyarsız kalmadı ve Haziran ayı başında AB genelinde organ bağışlarını artırmak için önerilen bir teklife destek verdi. Organ bağışıyla ilgili önlemler konusunda en çok çaba gösteren ülkelerin başında İspanya geliyor. İspanya, organ bağışına itiraz etmemiş herkesten organ alınabilmesini içeren "itiraz modeli" ve "etkin hastane sistemi "sayesinde, organ bağışında son 18 yıldır dünya lideri. İspanya, bir milyonda 34.3'lük donör sayısıyla, AB ortalamasının neredeyse iki kat üzerinde bulunuyor. Bu oran Almanya’da bir milyonda 14.7, Romanya’da ise bir milyonda 0.5 kişi. Almanya’da şu anda yaklaşık 12 bin kişi organ nakli bekliyor.

Thema Organspende Organbox ADAC
Fotoğraf: Deutsche Stiftung für Organtransplantation

Sancılı bekleyiş

17 yıl önce düğününe dört hafta kala ciddi bir şekilde rahatsızlanan Ute Opper de beklemenin ne anlama geldiğini çok iyi bilenlerden. Opper, yeni bir kalbe ihtiyacı olduğunu öğrendiğinde hayatının alt üst olduğunu söylüyor. Opper, “Nefes alamıyordum, yürüyemiyordum. Bu sadece bir kaç hafta sürdü ve ben ölüme çok yakındım. Çok kötü hissediyordum. Hayatta kalabilmek için son şansımın bu yeni organ olduğunu biliyordum" şeklinde konuşuyor.

Endokardit yani kalp iç zarı iltihabı teşhisi konulan Opper, bir yıllık bekleyişin ardından yeni bir kalbe kavuşmuş.

Oper yaşadıklarını, “Aslında yeni organ nakledildiğinde çok sinirli olacağımı düşünmüştüm ama ben sadece mutluydum ve yeni bir hayat başlıyor gibiydi. Aslında olan da buydu. Uyandığımda ilk fark ettiğim şey nefes alabildiğim oldu. Bu inanılmazdı. Şimdi hastalığa yakalanmadan önce yapabildiklerimin yüzde 90’ını yapabiliyorum" sözleriyle anlatıyor.

Thema Organspende Organbox
Fotoğraf: Deutsche Stiftung Organtransplantation

Ute Opper, bu acı tecrübenin ardından, diğer hastalarla birlikte, organ nakli bekleyen hastalara destek olabilmek için bir yardım grubu kurmuş. Aynı zamanda halkı da organ bağışının yaratabileceği farklılıklar konusunda eğitmeye çalışıyor.

Almanya'da bağış oranları düşüyor

Ancak organ nakli oranları çok düşük. Örneğin İngiltere’de insanların yüzde 25’inin organ donörü kartı taşımasına rağmen, pratikte bağış yapanların sayısı bir milyonda 14.7 kişiye tekabül ediyor. Almanya’da 1997 yılında organ nakli yasasının kabul edilmesine karşın, organ bağışı oranları gittikçe düşüyor.

Berlin’deki Alman Kalp Enstitüsü’nün Direktörü Profesör Dr. Roland Hetzer, bunun iki nedeni olduğunu belirtiyor: “Her hastane, muhtemel organ donörü olabilecek beyin ölümü gerçekleşmiş kişileri bildirme konusunda yeterince işbirliği yapmıyor. Bu, hastanelerin karşı karşıya kaldığı ve gittikçe artan ekonomik sorunlar nedeniyle alakalı bir durum. Öte yandan, halkın, organların kişinin ölmüş bir yakınından alınacağı gerçeğini kabul etme isteksizliği de şüphesiz bunda etkili.”

Organtransplantation in Jena
Fotoğraf: AP

İsrail'in kararı konuşuluyor

Organ bağışı savunucuları, Almanya’da halkı eğitme ve bilgilendirme konusunda büyük çaba sarf ediyor. 82 milyon nüfuslu Almanya’da halkın sadece yüzde 14 ile 17’si organ bağışına rıza gösteriyor. Kalp cerrahı Reinhard Daniel Pregla, Almanya’daki organ bağışı kampanyasının ardındaki itici güç konumunda. Pregla, İsrail’in organ donörlerine ayrıcalık tanıyan yeni bir yasa çıkarma kararını destekliyor. Söz konusu yasa, donörlerin kendileri ya da ailelerinden biri organ bağışına ihtiyaç duyduğunda, bekleme listesinde yukarılara çıkmalarını öngörüyor. Pregla, 60 bin kişinin organ nakli beklediği AB’de de böyle bir sistemin getirilmesini istiyor.

Pregla, “Organ donörü olup olmamaya karar vermek AB’deki her vatandaş için bir sorumluluk teşkil etmeli. Eğer bir kişi organ donörü olmayı reddederse, bunun organ alabilmek için daha az şansa sahip olması gibi bir sonucu olmalı. Organ almamalı demiyoruz ancak öncelik daha ziyade organ bağışı yapmaya gönüllü kişilerde olmalı" ifadelerini kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Cinnamon Nippard / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa