1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu barışının geleceği tartışılıyor

Daniel Scheschkewitz13 Şubat 2006

Amerikan Princeton Üniversitesi’ne bağlı “Woodrow Wilson School of International Affairs” adlı yüksek okulun davetiyle biraraya gelen İsrail ve Filistin ve ABD'li diplomatlar Hamas'ın zaferinin ardından Ortadoğu'daki dengeleri tartıştı.

https://p.dw.com/p/AaCE
Hamas'ın iktidarda olduğu Filistin'le İsrail'in ilişkisi merak konusu
Hamas'ın iktidarda olduğu Filistin'le İsrail'in ilişkisi merak konusuFotoğraf: AP

İsrail ve Mısır’da büyükelçilik yapmış Birleşik Amerikalı diplomat Daniel Kurtzer, adlı yuvarlak masa toplantısını İsrail’e tavsiye mesajıyla açtı:

“Benim ilk tavsiyem, aşırı tepkiden kaçınmak olacaktır. İsrail, Hamas’ın zaferini dünyanın, Ortadoğu barış sürecinin ya da her türlü müzakere masasında çözüm arayışının sonuymuş gibi algılamaktan vazgeçmelidir.”

İsrail ölçülü davranmalı

Amerikalı diplomata göre İsrail hükümeti ölçülü davranmalı, yeni yeni intihar saldırları olsa bile hedefli, önleyici saldırlardan kaçınmalı.

Konuya taraf olan İsrail’in Washington Büyükelçilisi Daniel Ayolon ise hükümetinin resmi tavrını savundu. Ayolon, Hamas ile ancak, şiddete son verir ve İsrail devletini tanırsa masaya oturabileceklerini belirtti. İsrail Büyükelçisi’ne göre İsrail geçen yıl Gazze Şeridi’nden çekilerek iyi niyetini ortaya koydu, Filistinliler ise aynı dönemde radikalleşme yolunu seçti. “Peki Hamas seçim zaferini demokratik yoldan elde etmedi mi?”sorusuna Ayolon’un yanıtı şöyle oldu:

“Seçimler demokrasinin tek ölçeği değildir. Hitler de 1930’larda demokratik seçimle başa geldi. Bunun tüm dünya açısından ne tür korkunç sonuçlara yol açtığını hepimiz biliyoruz. Hamas, diğer Filistinli terör gruplarının hepsinden daha fazla İsrailli öldürdü. Böyle bir grubun seçimlere katılması yasaklanmalıydı.Çünkü Hamas’a tanınan seçilme hakkı başkalarının yaşama hakkı ile çelişiyor.”

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün ABD temsilcisi Afif Safieh ise farklı görüşte:

“Hamas geçtiğimiz yıl çok sorumluca davrandı. Başkan Mahmud Abbas’ın davetini kabul etti ve Filistinli örgütler arasındaki dialog buluşmalarına katıldı. Bu görüşmelerden, tek taraflı ateşkes kararı çıktı. Hamas’ın seçim kampanyası da dostdoğruydu. Ben başka bir siyasi partinin üyesi de olsam demokrasiye inanan biri olarak seçimin galibini kabullenmek gerektiğine inanıyorum.”

İsrail'e Filistin'i tanıma çağrısı

Filistin Kurtuluş Örgütü Temsilcisi, İsrail’e 1967’deki sınırlara sahip bir Filistin devletinin kurulmasını tanıma çağrı yaptı. Safieh’e göre, İsrail ancak Filistinlilerin haklarını tanırsa, Hamas da İsrail’in varlık hakkını tanır.

Taraflar, geçtiğimiz hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Hamas temsilcilerini Moskova’ya davet etmesini de farklı şekilde değerlendirdi. Filistin tarafı daveti “yapıcı bir adım” olarak nitelerken İsrail Büyükelçisi sert şekilde eleştirdi. Büyükelçi Ayolon, davetin, Hamas’a yönelik ortak uluslararası tavra zarar verdiği görüşünde.

Ortadoğu Dörtlüsü'ne eleştiri

ABD’nin eski İsrail ve Mısır Büyükelçisi Daniel Kurtzer ise bir adım daha ileri gitti. Kurtzer, “ABD, BM, AB ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü sonun başlangıcında” dedi ve ekledi:

“Moskova’nın Hamas’a yönelik daveti Bush hükümetine ağır bir darbe oldu. Ortadoğu Dörtlüsü’nün üyeleri, orka hedefleri Ortadoğu barışı için kendi pozisyonlarından biraz olsun feragat etmişti. Ta ki Putin Dörtlü’nün ayağının altındaki halıyı çekene dek...”