1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu barış sürecinde yeni aşama

30 Ağustos 2010

İsrail ve Filistinliler arasındaki barış görüşmeleri için yeni bir aşama başlıyor. ABD’nin arabuluculuğunda dolaylı müzakerelere başlayan taraflar, yine Washington’ın gözetiminde doğrudan görüşmelere start verecek.

https://p.dw.com/p/OzWY
Fotoğraf: AP/DW

ABD Başkanı Barack Obama, Ortadoğu’daki barış görüşmelerini canlandırmak için girişimlerini hızlandırdı ve doğrudan müzakerelere başlamaları için tarafları Washington’a davet etti. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Filistin lideri Mahmud Abbas da perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın arabuluculuğunda 20 ay sonra barış müzakerelerini yeni bir aşamaya taşıyacak.

ABD Başkanı Barack Obama da 20 aylık aradan sonra yeniden başlayacak olan doğrudan barış görüşmeleri için tarafları Washington'a davet etti. Washington’a Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralı II. Abdullah da davetli. Obama, Ortadoğu barış görüşmelerine tempo kazandırmak için çabalarını sürdürüyor, ancak tarafların tutumlarından taviz vermemesi doğrudan görüşmelerin geleceği konusunda kuşkulara yol açıyor.

Dolaylı görüşmelerde ilerleme sağlanamadı

Doğrudan görüşmeler, İsrail’in iki yıl önce Gazze’ye düzenlediği saldırı sonrası kesilmiş ve zaten zorlu geçen süreç tamamen tıkanmıştı. Ardından Obama'nın girişimleriyle taraflar arasında temas kuruldu, ancak dolaylı müzakereler tamamlanmasına rağmen canlandırılmaya çalışılan barış süreci, hala yerinde sayıyor. İki devletli çözüm önerisi, Kudüs’ün gelecekteki statüsü ve İsrail’in yerleşim politikası gibi temel sorunlarla ilgili hiçbir ilerleme sağlanabilmiş değil.

İsrail ve Filistinliler tutumlarından taviz vermeye de niyetli görünmüyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, buluşma öncesi yaptığı açıklamada, “Filistin yönetimi, müzakereleri bizim gibi ciddiye alırsa, istikrarlı bir anlaşmaya ulaşabileceğimiz kanısındayım” dese de İsrail, Filistinliler'in, yeni Yahudi yerleşimleri inşa edilmesinin durdurulması koşuluna olumlu yanıt vermiyor ve İsrail hükümeti, yeni yerleşimlerin inşasına 10 ay ara vermeyi öngören moratoryumun süresini hala uzatma kararı almadı.

Filistinliler için başlıca sorun

Bu, Filistinliler açısından sürecin devamı için başlıca konu. Nitekim Filistin lideri Mahmud Abbas da zirve öncesi yaptığı açıklamada, “Batı Şeria ve Doğu Kudüs'de Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına yeniden başlanması durumunda görüşmelerin başarısızlığa uğramasının tüm sorumluluğunun İsrail'e ait olacağını” söyledi.

Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat da müzakerelerin 26 Eylül’de sona erecek moratoryumun uzatılmasına bağlı olduğunu dile getirdi: “Eğer İsrail hükümeti, 26 Eylül’de yeni yerleşimlerin inşa edilmesine devam kararı alırsa, bu bizim açımızdan müzakerelerin sonu anlamına gelir. Bu temelde ve bu ilkeler çerçevesinde barış sürecine bir şans verilmektedir. Ama şimdi ABD ve Ortadoğu Dörtlüsü’nün diğer ülkelerini, açıklamalarında söylediklerini uygulamaya geçirmeye çağırıyoruz.”

İsrail'de koalisyon tehlikeye girebilir

İsrail aslında inşaatların durdurulması uygulamasının uzatılması konusunda ABD'nin de baskısı altında. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu’nun aşırı sağcı bir koalisyon ortağı var ve böyle bir uzatma kararının İsrail'de muhafazakarlardan oluşan koalisyonu yıkabileceği tahmin ediliyor.

ABD Başkanı Barack Obama ise taraflara bir yıl içinde bir barış anlaşmasına ulaşılması çağrısında bulunuyor. İsrail’de bu konuda hayli derin kuşkular söz konusu. Batı Şeria’daki Yerleşimciler Konseyi Başkanı Danny Dayan, başlayacak doğrudan görüşmelerle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Beklentilerin çok fazla yükselmemesi için dikkatli olmak zorundayız. Örneğin, öngörülen bir yıllık zaman dilimi, bana göre tamamen gerçekdışı ve aynı şekilde bir Filistin devleti kurulması hedefi için de gerçekdışı. Bu beklentilerin yükselmesine yol açıyor. Ancak hedefler yerine getirilmezse, hayal kırıklığı ortaya çıkacaktır ve Ortadoğu’daki bu hayal kırıklığının da şiddet olaylarını artırmasından endişe ediyorum.”

Resmi açıklamalar iyimser

İsrailli yetkililerin resmi düzeyde yaptığı açıklamalar ise daha iyimser. Hükümet sözcüsü Mark Regev’e göre, zor da olsa bir anlaşmaya varılması mümkün.

Regev, “Başbakan Netanyahu bir buçuk yıldan beri böyle bir görüşmenin kabul edilmesi için çağrıda bulunuyordu ve bu bizim gerçekten de memnuniyetle karşıladığımız bir durum. Bir yanılsama içinde değiliz. Müzakereler zorlu geçecektir, ancak bir barış anlaşması, İsrail’in hayatî çıkarlarını koruyan ve İsrail’le Filistinliler arasında barışı mümkün kılacak bir uzlaşma, mümkün” diye konuşuyor

Müzakere konuları zorlu

Taraflar arasında yerleşim politikası dışında çözüm bekleyen birçok sorun var. İsrail cezaevlerindeki tutuklular, Filistinli mülteciler, su rezervlerinin kontrolü, iki devletli çözüm önerisi, hedeflenen Filistin devletinin sınırları ve Kudüs’ün gelecekteki statüsü, doğrudan müzakerelerin geleceğini belirleyecek. Ancak tüm bu süreçte Gazze'de kontrolü elinde bulunduran Hamas devre dışı. Ve birçok uzmana göre, bölünmüş bir Filistin’le barış hayli zor olabilir.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu