1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddet tırmanıyor

15 Kasım 2012

İsrail'in hava operasyonuna karşılık, Tel Aviv'e roket saldırısı düzenlenmesi, Ortadoğu'da gerginliği tırmandırdı. Uzmanlar yeni bir savaşa ihtimal vermese de Arap baharı sonrası yaşanan gelişmeler endişe yaratıyor.

https://p.dw.com/p/16kAy
Fotoğraf: Reuters

Ortadoğu uzmanlarına göre, İsrail ile Filistin arasında patlak veren gerginliğin tek nedeni saldırılara karşılık verme çabası değil. Uzmanlar yaklaşmakta olan İsrail seçimlerinin, Filistin içi iktidar hesaplarının ve yeni Mısır yönetiminin bölge üzerindeki etkisinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyor. 

Uzmanlardan farklı değerlendirmeler

Mevcut gerginliğin nedeni hakkında ise görüş ayrılıkları var. Ürdün’ün başkenti Amman’daki El Kudüs Siyasi Araştırmalar Merkezi'nin yöneticisi Orayb El Rantavi, gelinen durumdan doğrudan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu sorumlu tutuyor. Uzman, “Bence popülaritesini ve nüfuzunu artırmak istiyor. Ne yazık ki bunun tek yolu da Gazze'ye yapılacak bir saldırıdan geçiyor. Netanyahu, son seçim kampanyasını dünyanın bu bölgesinde İran’ın nüfuzu ile mücadele edeceği sloganına dayandırmıştı. Ancak ABD’yi İran’la bir çatışmaya sürükleme denemeleri sonuçsuz kaldı. Şimdi de gelecek seçimlerde kendi konumunu güçlendirmek için yeni bir savaşa girmeyi göze alıyor" şeklinde konuşuyor.

İsrail asıllı Alman Ortadoğu uzmanı Gil Yaron’un konuya yaklaşımı ise biraz daha farklı. Ona göre Netanyahu, süreci bizzat yönetmiyor; aksine yönetilen sürecin bir parçası konumunda. Yaron'a göre Netanyahu, Hamas’ın roket saldırılarına karşılık vermek zorunda kaldı. Yaron gelişmeleri, “Ülkenin güneyindeki pek çok İsrailli kendilerini hükümetleri tarafından terk edilmiş hissediyordu ve hükümetin tepkisizliğine şaşırıyordu. Son günlerde olanlar Gazze’den gelen saldırılara bir tepki. Bu saldırılar, İsrail topraklarını hedef alıyor. Dolayısıyla Netanyahu bunun artık kabul edilemez olduğunu ve caydırıcı bir şeyler yapmak gerektiğini düşündü. Seçimlerden iki ay önce hedef tahtası haline gelmek istememesinin de bunda etkisi var" sözleriyle değerlendiriyor.

"Hamas Mısır'dan kuvvet alıyor"

Amman’daki El Kudüs Siyasi Araştırmalar Merkezi'nden Orayb El Rantavi'ye göre, Hamas bugün siyasi ve askeri olarak 2008-2009 yılları arasındaki savaşa göre çok daha güçlü konumda. Ancak uzmana göre, Gazze Şeridi’ne sürekli kaçak yollardan silah sokan Hamas yine de düzenli bir ordu olan İsrail ordusunu alt edebilecek durumda değil.

Şiddet olayları Mısır yönetiminin bölgedeki rolünü de bir kez daha gözler önüne serdi. Müslüman Kardeşler'in seçimi kazanmasından bu yana ülkenin bölgedeki ağırlığı arttı. Şimdi ise yönetim, 1979’dan bu yana barış içinde olduğu İsrail’le, ideolojik açıdan yakın olduğu Hamas arasındaki bir savaş tehdidiyle karşı karşıya. Hem Devlet Başkanı Mursi hem de Hamas, Müslüman Kardeşler çatısı altında. Olası bir savaş, Mısır yönetimi için de bu açıdan bir sınav niteliği taşıyacak. Ortadoğu uzmanı Gil Yaron’a göre Hamas, yeni Mısır yönetiminden güç alıyor: “Hamas kendisini özellikle Mısır’daki yönetim değişikliği nedeniyle çok daha fazla güvende hissediyor. Devlet Başkanı Muhammed Mursi, Müslüman Kardeşler’den. Müslüman Kardeşler, Hamas’ın da ana örgütü. Böylelikle Hamas, Mısır’ın desteğini garantilemiş oluyor. Kendi kendilerine, ‘İsrail bize karşı bir savaş açmaya hiçbir zaman cesaret edemez çünkü Mısır’ın himayesi altındayız ve İsrailliler Mısır’la ilişkilerini tehlikeye atmak istemez’ diye düşünüyorlar.”

Gaza Stadt Raketenangriff Richtung Israel
Fotoğraf: AP

Savaşa ihtimal verilmiyor

Ancak uzman, İsrail yönetiminin kanlı bir kara savaşı istemediğinden emin. Siyaset bilimci El Rantavi de aynı görüşte. El Rantavi'ye göre bir kara savaşı, İsrail-Mısır ilişkilerini de tehlikeye atar ve Arap dünyasının her yanında insanların sokaklara dökülmesine neden olur.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Gorzewski / Başak Özay

Editör: Murat Çelikkafa