1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dönüm noktası

Beklan Kulaksizoglu24 Eylül 2014

DW Genel Yayın Yönetmeni Alexander Kudascheff, Suriye'deki IŞİD hedeflerine yönelik başlatılan hava saldırılarını, bir çok açıdan bir dönüm noktası olarak yorumluyor.

https://p.dw.com/p/1DJgT
Fotoğraf: Reuters/Mass Communication Specialist 3rd Class Brian Stephens/U.S. Navy

"ABD, Suriye'de IŞİD’in kalesi olan Rakka ve çevresinde kararlı ve azimli bir biçimde IŞİD’i vuruyor ve ciddi olduğunu gösteriyor. Üstelik bunu yalnız da yapmıyor, operasyonu Arap müttefikleriyle birlikte gerçekleştiriyor. Bu müttefiklerin arasında IŞİD’i teşvik ettiği ve örgüte finansal destek verdiğinden şüphe edilen Suudi Arabistan da yer alıyor. Bu, ABD’nin Suriye ve Irak’taki radikallere karşı tek başına savaşa girmediğini gösteriyor. ABD, her ne kadar BM'den gerekli yetki henüz çıkmamış olsa da, büyük bir ittifak arayışı içinde. Washington’ın geleneksel müttefikleri Büyük Britanya ve Fransa da olası bir operasyon için hazırlıklı.

IŞİD’e karşı mücadele Esad’a mı yarıyor?

Bu, Ortadoğu için bir dönüm noktası. Suriye lideri Beşar Esad’dan, iç savaş nedeniyle harap olmuş ve bölünmüş ülkesinde IŞİD’e saldırmak için izin alınmamış olsa da, Esad, IŞİD’e karşı yürütülen bu savaştan en kârlı çıkan taraf olabilir. Esad, şu ana kadar yaklaşık 200 bin kişinin ölümünden ve milyonlarca insanın zorunlu göçünden sorumlu olan, Ortadoğu’nun dışlanmış diktatörü ve iktidar sahibiydi. Ancak şu an IŞİD’e karşı yürütülen mücadelede, Esad, birden stratejik ve taktiksel bir müttefik haline gelebilir. IŞİD ve Esad arasında bir seçim yapmak politik açıdan hiç de arzu edilen bir durum olmasa da, bu noktaya gelinmesi halinde Esad’la işbirliği tercih edilecektir.

Alexander Kudascheff
DW Genel Yayın Yönetmeni Alexander KudascheffFotoğraf: DW

IŞİD’e karşı hava saldırılarıyla başlatılan savaş, ABD Başkanı Obama için de bir dönüm noktası. Nobel Barış Ödüllü başkan, ABD’nin artık herhangi bir savaşa önderlik etmesini istemiyordu. Bu nedenle Irak’taki birlikleri geri çekmiş ve Afganistan’dan da geri çekilme sürecini başlatmıştı. Bu sürecin önümüzdeki yılın sonunda tamamlanması öngörülüyor. Obama yönetimindeki Amerika, geri çekilen bir büyük güçtü, hatta bazıları bu süreci, ’’izolasyon politikasının Rönasansı’’ olarak nitelendiriyorlardı. Ancak şimdi Amerikalılar Ortadoğu’da yeniden aktifler. Şimdilik kara saldırıları olmaksızın; yalnızca hava yoluyla. Ancak bütün askeri operasyon tecrübeleri, savaşların ancak karada kazanılabileceğini gösterirken (tabii ki büyük kayıplar verilerek), bu duruş daha ne kadar devam ettirilebilir?

IŞİD’e karşı mücadele Avrupa’da da yürütülmeli

IŞİD’le yalnızca mücadele etmek yerine, onu tamamıyla ortadan kaldırmak, politik kararlılık açısından bir dönüm noktası. İslamcıların medya yoluyla sergiledikleri vahşete ve Ortadoğu’yu kültürel olarak mahvetme, binlerce yıllık çeşitliliğini sona erdirme isteklerine göz yumulmayacak. Orta Çağ'ın başlangıç dönemini andıran bu din savaşçılarına karşı yürütülen bu mücadele, gerçek anlamda terörizme, İslamcılığa karşı bir savaştır. İslam’ın kökeni olarak algılanana duyulan özleme karşı savaşsa yeni başlıyor. Üstelik yalnızca Ortadoğu’da değil, binlerce genç adamın Allah için ölüme gitmeye hazır olduğu Avrupa ve Almanya’da da."

© Deutsche Welle Türkçe

Alexander Kudascheff