1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Ortadoğu'da yakınlaşma uzaklaşıyor"

Vladimir Müller / DW15 Ocak 2004

Ortadoğu barış planı, bir diğer ifade ile yol haritası buza yatırıldı denilebilir. Ortadoğu barış müzakerelerine başlanamadı, ama şiddet döngüsü ise hala devam ediyor. DW’den Vladimir Müller, İsrailli tarihçi Profesör Moşe Zimmermann ile iki tarafın hataları üzerine konuştu...

https://p.dw.com/p/AbR6
İsrail, Batı Şeria'da güvenlik duvarının yapımına devam ediyor
İsrail, Batı Şeria'da güvenlik duvarının yapımına devam ediyorFotoğraf: AP

Ortadoğu’da, Ortadoğu Barış Dörtlüsü’nün sunduğu barış planı her iki tarafın da hataları nedeniyle hayata geçirilmek bir yana, üzerinde müzakerelere bile başlanamadı. İsrail tarafının iddiası, Ortadoğu barış sürecinin durmasının nedenlerinden biri Filistin Başbakanı Ahmed Kurey’in terör örgütlerini kontrol altına alamaması, Hamas ya da İslami Cihad’ı silahsızlandıramaması. Profesör Zimmermann Kurey’le ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

”Filistin halkı, İsrail’e karşı direnişi bastıran her hükümete karşı çıkacaktır. Şu anda direnişten başka alternatif yok, bu yüzden terör durdurulamıyor. Bu noktada Kurey’in işi çok zor. Hamas ve Cihad yeteri kadar silaha sahipler ve ne İsrail’le ne de Kurey’le müzakereye niyetleri var.”

İsrail de koşulları yerine getirmiyor

Sadece Filistin tarafı değil, İsrail de önümüzdeki yıl bir Filistin devleti kurulmasını öngören yol haritasının koşullarını yerine getirmeye hazır değil. İsrail’in işgal altındaki bölgelerdeki Yahudi yerleşimlerini dağıtması gerekiyor. Başbakan Şaron’un sürekli ”acı verecek tavizlerden” söz etmesi bu yüzden. Ancak bunlar sadece söylemde kalıyor, eyleme geçilmiyor. Moşe Zimmermann, Şaron’un yol haritasını sadece dışa karşı kabul ettiğini, ancak uygulamaya niyetli olmadığını söylüyor:

”Şimdiye kadar hiçbir yerleşim yerine dokunulmadı, hatta kitlesel yerleşme öncesi kurulan ilk kontrol noktaları bile kaldırılmadı, çünkü Şaron ve ekibinin böyle bir sorunu yok. Amerikalılar da baskı yapmıyor- evet, şu sıralar yerleşim yerlerinin kaldırılması gerektiğini söylüyorlar ama baskı yapmıyorlar. İsrail’in politikası böyle devam ettiği sürece Filistinliler‘in terör ya da intifadaya son vermesi için de bir neden bulunmuyor.”

Şaron’un taktiği

İsrail Başbakanı Ariel Şaron bir yandan barış planını tamamen devredışı bırakmak istemediğinı vurguluyor. Öte yandan, gerekirse tek taraflı olarak müzakerelerden geri çekilebileceğini söylüyor. Bu Filistin için yüzde elliye kadar varan toprak kaybı anlamına da gelebilir. Profesör Moşe Zimmermann, tüm bunların manevra olduğu görüşünde:

”Bu yine Şaron’un bir taktiği. Filistinlilerin çaresiz olduğunu, şu anda İsrail‘le eşit koşullarda müzakere edemeyeceklerini biliyor. Filistinliler‘in şu andaki çekimser tutumunun nedeni de bu. Bu tavır devam ettiği sürece İsrail hükümeti de ”karşı tarafta partnerim yok” taktiğini uygulamaya devam edecektir. Şaron hükümeti bu sloganla tek yanlı adımlar atabilir ya da tehdit edebilir. Tek yanlı adımların pratik uygulamasına örnek olarak ise, duvarın inşası ile Batı Şeria’daki bazı bölgelerin İsrail tarafına geçmesi gösterilebilir.”

Suriye’ye barış sinyalleri

Filistinliler ile yakınlaşma gittikçe uzak bir ihtimale dönüşürken, İsrail can düşmanı olarak gördüğü Suriye'ye barış sinyalleri göndermeye başladı. İsrail Devlet Başkanı Moşe Katzav’un Suriyeli meslekdaşına yaptığı daveti, bazı gözlemciler medya şovu olarak yorumluyor. Profesör Zimmermann, İsrail’de devlet başkanının fazla ağırlığı olmadığını hatırlatıyor:

”İsrail’de politikayı Ariel Şaron, hükümet, koalisyon ya da yerleşimciler belirliyor, cumhurbaşkanı değil. Bu yüzden önce hükümet tarafının tepkisine bakmak gerek. Nitekim, bu taraf ziyarete pek sıcak bakmadığını gösterdi. İsrail bu konuda son derece çekimser ve kısa vadede Amerikalılar‘ın baskısı olmaksızın Suriye ile görüşmeye hazır değil.”