1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Osman Öcalan: Siyasal mücadeleden yanayım

Björn Blaschke9 Mayıs 2005

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, PKK lideri Abdullah Öcalan davasıyla ilgili kararını 12 Mayıs Perşembe günü açıklaması beklenirken, Alman Radyolar Birliği’ne demeç veren Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan ise örgütle artık ilişkisi olmadığını ve siyasi mücadaleden yana olduğunu söyledi. Björn Blaschke’nin haberi…

https://p.dw.com/p/Aaqo
26 yıl önce Türkiye'den ayrılan Osman Öcalan, 17 yıldır dağlarda yaşıyor...
26 yıl önce Türkiye'den ayrılan Osman Öcalan, 17 yıldır dağlarda yaşıyor...Fotoğraf: AP

Türkiye’den 26 yıl önce ayrılan Osman Öcalan 17 yıldır dağlarda yaşıyor. Kuzey Irak’taki özerk Kürt bölgesinde yaşamını sürdüren Osman Öcalan, bu bölgeyi “Özgür Kürdistan” olarak tanımlıyor ve siyasi faaliyetler yürüttüklerini anlatıyor. PKK’dan 1 Haziran 2004’te ayrıldıklarını belirten Öcalan, örgütle ne ideoloik ne de askeri bağının kalmadığını söyleyerek şöyle konuştu:

“Bizim yeni siyasal çalişmalarımız “Pertiya Welat Palez Demokratik Kürdistan” ismiyle kısacası, PWD adıyla yürütülüyor. Çalışmalarımız tümüyle siyasal karekterdedir. Askeri mücadele bizim açımızda sona ermiştir. Özgür Kürdistan da Türkiye’ye ve Türkiye egemenliğindeki Kürt halkının özgürleşmesi için diğer alanlarda siyasal çalışmalarımız vardır.”

PKK’dan ayrılma nedeninin, silahlı mücadele konusunda yaşadıkları görüş ayrılığı olduğunu kaydeden Osman Öcalan, artık siyasal mücadeleden yana olduklarını ifade ediyor. Türkiye’de silahlı mücadeleye değil, siyasal mücadeleye ihtiyaç olduğunu savunan Öcalan, “Bu açıdan biz PKK ile kesinkes farklı görüşlere sahibiz. Bizim açımızdan silahlı mücadele devri bitmiştir. Siyasal mücadele devri başlamıştır” diyor.

“Çatışmalar devam ediyor”

Öcalan, PKK / Kongre-Gel güçleri ile Türk ordu birlikleri arasında son bir aylık süre içinde ciddi çatışmalar yaşandığına dikkat çekerek, bu çatışmaların özellikle Şırnak’ın dağlık alanlarında cereyan ettiğini dile getirdi. Türk Ordusu’nun büyük bir operasyon yaptığını belirten Öcalan, “Bu operasyona karşı PKK / Kongre-Gel gerillaları çatışmaya girdi. 30 civarında gerilla yaşamını yitirdi. Türk Ordusu’nda da ciddi kayıplar olduğunu, ama sayıyı kesinleştiremediğimi söyleyebilirim” dedi.

Osman Öcalan, İran Ordusu’nun da PKK/Kongre- Gel gerillararına karşı operasyon düzenlediğini ve çatışmaların halen devam ettiğini kaydetti. PKK-Kongra - Gel’in halen 5000 gerillası bulunduğunu belirten Osman Öcalan, bunun 2000 kadarının Türkiye topraklarında, gerisinin ise İran’da gizlendiğini anlattı. Zaman zaman İran Ordusu ile çatışan gerillaların kayıplar verdiğini bildiren Osman Öcalan, kendilerinin diplomatik çözümden yana olduğunu bir kez daha vurguluyor.

“Türkiye’ye döner misiniz?”

Öcalan’ın “Barış olması halinde Türkiye’ye döner misiniz?” sorusuna verdiği yanıt ise şöyle:

“Kalıcı barış, Kürt sorununun çözümü ile mümkündür. Ancak Türk Devleti, Kürt sorununu çözmekten ziyade, kimseyi tatmin etmeyen küçük adımlar atıyor. İşte haftada yarım saat devlet televizyonda Kürtçe yayın yapıyor. Şimdi bu Kürt halkının ihtiyaçını karşılamaz. İkinci olarak eğitim anlamında da kurslar açabilirler. Yani okul açamazsın, kurs açabilirsin. Ne yayın ne de eğitim alanında atılan adımlar Kürt halkının ihtiyaçlarını karşılamaz. Diğer taraftan, Kürtler’in hala merkezi ya da yerel idarelerde söz sahibi olması olanaklı değil. En azında kendi kimliği ile buna müsade edilmiyor. Dolayısıyla Türk Devleti hala siyasal çözümü kabul etmiyor. Dolayısıyla kalıcı bir barıştan bahsedemeyiz.”

Siyasal mücadelenin Avrupa Birliği politikalarına uygun olduğuna dikkat çeken Öcalan, sözlerini, “Bu temelde Türkiye’de barış sağlanmadı, barış ortamı hala oluşmadı. Çünkü Kürt sorunu hala çözülmedi. Ancak biz siyasal yollarla mücadeleden yanayız. Siyasal mücadeleyle halkın gücü harekete geçirilirse, bizce bu askeri mücadeleden daha fazla etkili olacak ve Türk Devleti adım atmaya zorlayacaktır. Çabalarımız bu temeldedir. Bu nedenle de, sorun çözülmediği için bizim hala Türkiye’ye gitmemiz söz konusu değil” şeklinde sürdürdü.

“PKK’dan kesin olarak ayrıldım”

Çözümün sadece demokrasiyle mümkün olduğunu belirten Osman Öcalan, Avrupa’nın Ortadoğu’ya demokrasi götürmesi gerektiğine inanıyor. Bölgenin, demokrasiyle eğitimsizlik, açlık ve sefaletten kurtulacağını ve özgürlüğe kavuşacağını kaydeden Öcalan, Ortadoğu halklarını da demokrasi için çaba harcamaya davet ediyor. Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ni ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni dost güçler olarak değerlendirdiklerini söyleyen Öcalan, bu konuda PKK’dan kesin bir biçimde ayrıldıklarının altını çizerek şöyle konuştu:

“PKK, buradaki Kürdistan’ı düşman görüyor. Biz dost görüyoruz. Kürtler’in bir kazanımı olarak görüyoruz. Ben, kendim PKK içinde 1992’den bu yana muhalifim. PKK, üç sene benim örgüt üyeliğimi dondurdu. Nedenleri ise benim PKK’dan farklı görüşlerim vardı. Osman Öcalan olarak, ben, 1992’den 2003 yılına kadar PKK içinde muhalefettim. Bundan dolayı PKK beni zindana attı, beni sorguladı, beni mahkeme etti, bana şartlı idam cezası verdi. Eğer görüşlerim de ısrar edersem idam edilecektim. Bundan dolayı, PKK içinde belli bir süre ben de idam durumunun ortada kalması için görüşlerimi dondurdum. Ama baktım PKK demokratlaşmıyor, demokratik bir hareket haline gelmiyor, dünyayla ve Kürtler’le ilişkileri iyi değil, yine iç yaşamı bana göre özel yaşama müsade etmiyor. Bütünüyle kollektif, yani insan iradesini zorlayan, insanın hak ve özgürlüklerini tanımayan bir hareket olduğu için ayrılıp, yeni bir hareket geliştirmek kararına vardık. Dolayısıyla, ben artık kendimi bir PKK’lı olarak görmüyorum.”