1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Otomobil üreticileri 2010'dan umutlu değil

3 Aralık 2009

Krizin sarstığı branşlardan biri de otomobil sanayi. Zor geçen bir yılın bilançosunu açıklayan Alman Otomotiv Sanayicileri Derneği’nin otomotivciliğin yakın geleceğiyle ilgili tahminleri de iç açıcı değil.

https://p.dw.com/p/KplY
Almanya'da otomotivciler 2010'dan umutlu değilFotoğraf: AP

2010, otomotivcilik için iyi bir yıl olmayacak. Almanya hurda primiyle satışların teşvik edilmeyeceği bir yıla giriyor. Hurda primi 2009’da Alman otomobil piyasasına doping etkisi yaparak fabrika çıkışı otomobil satışlarının dörtte bir oranında artarak 3,6 milyon adede yükselmesini sağlamıştı.

Alman Otomotiv Sanayicileri Derneği Başkanı Matthias Wissmann, bu sayede ihracatta uğranılan kaybın büyük ölçüde telafi edildiğini söyledi. Wissmann, “İç talebin dengeleyici etkisi olmasaydı, 2009 yılında Almanya’nın otomobil imâlatında da tıpkı ihracattaki gibi büyük bir çökme olurdu. Bu yıl Almanya’daki tesislerde % 11’lik düşüşle toplam 3,9 milyon otomobil üretilecek” diye konuştu.

Hurda priminin etkisi

2009 yılının otomobil piyasasına hurda primi damgasını vurdu. Satılan otomobillerin yaklaşık üçte ikisi, B ve C segmentlerindeki küçük ve alt orta sınıf modeller oldu.

Matthias Wissmann Präsident Verband der Automobilindustrie
Alman Otomotiv Sanayicileri Derneği Başkanı Matthias WissmannFotoğraf: picture-alliance/dpa

Normal olarak küçük ve alt orta sınıf, Alman otomobil piyasasının % 50’sini oluşturuyor. Küçük otomobiller, daha çok benzin motorlu olduğundan dizel motorlu otomobillerin payı küçülürken, ithal otomobillerin Alman piyasasındaki payı % 35’ten % 41’e yükseldi.

Otomobil Sanayicileri Birliği Başkanı Wissmann, bu artışın kalıcı olmayacağını belirterek “Son aylarda hurda priminden sebeplenip Almanya’daki satışlarını çift, hatta üç haneli oranlarda artıran bazı ithal markalar şimdi satmakta zorlanıyor” dedi.

Yan sanayide de durum zor

Otomotiv yan sanayinin durumu da oldukça kritik. Tedarikçi şirketlerin büyük güçlüklerle boğuştuğunu belirten Otomotiv Sanayicileri Birliği Başkanı, otomobil imalatçıları işin büyük bölümünü yan sanayiye kaydırdığı için katma değerin dörtte üçü otomobil parçalarının üretildiği şirketlerde yaratılıyor.

Wissmann, hibrit teknolojisi ya da elektrik motoru gibi yepyeni otomobil motorlarının geliştirmek için krediye ihtiyaç olduğunu ancak yan sanayi şirketlerinin üçte ikisinin bankalardan kredi almakta zorlandığını açıkladı.

Wissmann, “Geleceği parlak sağlıklı işletmelerin kredi darboğazı yüzünden finansman sıkıntısına düşmesi milli ekonomi açısından da son derece anlamsız olur. Bu bakımdan bankaların normal reytingin dışında bir de gelecek reytingi hazırlayıp müşterilerinin orta vadedeki piyasa gücünü ve yaratıcılık potansiyelini doğru değerlendirmelidir. Bazı bankaların başlattığı bu uygulamanın yaygınlaşmasını umuyoruz” dedi.

Otomobil üretimi Kasım ayına kadar % 12 oranında düşerken, bu branşta çalışanların sayısında ise sadece % 3’lük gerileme oldu. Otomotiv Sanayicileri Birliği Başkanı, 726 bin kişinin çalıştığı otomotivcilik branşında ek istihdam yaratılmasının zor olduğunu belirterek “Mevcut personeli tutabilmek için önümüzdeki yıllarda da elimizden geleni yapacağız. Çünkü bu kadrolar, bütün bilgimizin, teknolojik geleceğimizin ve yaratıcılığımızın teminatıdır” dedi.

Çevre kirliliği ile mücadele

Alman otomotivciliği çevre kirliliği ile mücadelede de son derece yenilikçi. On segmentten dokuzunda Alman otomobillerinin karbondioksit emisyonu ithal markaların altında kalıyor. Lüks sınıf otomobillerin yeni modellerinde yakıt sarfiyatı % 5 oranında azaltılırken, aynı segmentteki ithal otomobillerin sarfiyatı % 11 oranında arttı.

Elektrikli otomobillerde de Alman şirketleri büyük bir hamleye hazırlanıyor. Elektrikli otomobil akülerinin doldurulduğu özel prizlere standart getirildi. Otomotiv Sanayicileri Birliği, ekipman standardizasyonunun Almanya ile sınırlı kalmaması için Fransız şirketleriyle de işbirliği başlatıyor.

Michael Braun, Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa

© Deutsche Welle Türkçe