1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Otomobilde çevre heyecanı azaldı

17 Mart 2014

Yakıt tasarrufunu arttıran yenilikler sayesinde konvansiyonel otomobil motorları elektrikli otoları adeta unutturdu.

https://p.dw.com/p/1BQqx
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

[No title]

Son yılların çevre dostu otomobil hayranlığının neden geri planda kaldığı Berlin'de düzenlenen ve çok sayıda uzmanın katıldığı bir sempozyumda tartışıldı. "Elektromobillik" adlı sempozyumun açılış konuşmasında da dile getirildiği gibi çevre dostu otomobil teknolojisi son derece zor bir dönem geçiriyor.

Almanya Hükümeti bundan beş yıl önce elektromobillik gelişme planını açıklamış ve 2020 yılına kadar Almanya'daki elektrik motorlu otomobil sayısının bir milyonu aşması öngören azimli bir program hazırlamıştı. Bu hedefe ulaşılabileceğine ihtimal verenler oldukça az. Bremen Üniversitesi öğretim üyesi ve Fraunhofer Enstitüsü'nün imalat teknolojileri ve tatbiki malzeme araştırmaları uzmanı Profesör Matthias Busse ise emisyonsuz otomobillerin geleceğine inanıyor: "Daha önceki buluş ve inovasyonlar gibi bu teknoloji de ağır aksak ilerliyor. Gerekli şartlar yerine getirildikten sonra gelişme son sürat ilerleyecek. Enerji dönüşümünü ciddiye alıyorsak elektromobilliğin başarılamaması söz konusu olamaz. 2020 yılında Almanya'da bir milyon elektrikli otomobil olur mu, bilemem. Ama bu rakamın gerçekçi olmadığını düşünmüyorum."

Elektrikli otomobile 17 milyar Euro yatırım

Otomobil imalatçılarından da iyimser açıklamalar geliyor. Alman şirketleri elektrikli otomobil teknolojisine şimdiye kadar 17 milyar Euro'luk yatırım yaptı. Bu yılın sonuna kadar 16 farklı model galeri vitrinlerini süsleyecek. Alman otomotivciler birliğinin teknik ve çevre konuları sözcüsü Ulrich Eichhorn yıl sonuna kadar piyasa zemini hazırlama çalışmalarının tamamlanmış olacağını ve Alman şirketleri olarak ev ödevlerini yaptıklarını belirtiyor.

"Kullanışlık ve kalite açısından müşteriyi ikna edebilecek duruma geldiğimizi söyleyebilirim. Elektrikli otomobil şimdilik konvansiyonel araçlardan pahalı. Menzilinin 150 ila 190 kilometre olması ve şarj istasyonları altyapısının yetersizliği en önemli dezavantajları. Bu eksikleri tamamlamak için yoğun bir çalışma başlattık. Fiyat ve menzil öncelikle bir akümülatör sorunudur. Hızla doldurulan ve uzun süre elektrik veren akülerin geliştirilmesinde önemli mesafe kat ettik. Altyapı eksiklerinin giderilmesinde de 2014 bir atılım yılı olacak."

Müşteriye elektrikli otomobili beğendirmek yine de kolay olmayacak. Şarj istasyonları oldukça pahalı. Tek bir istasyonun maliyeti 10 bin Euro'yu aşıyor. Yüksek maliyet yatırımcıyı ürkütüyor. Ucuz çözümler üzerinde çalışan ‘ubitricity' adlı şirketin sözcüsü Frank Pawlitschek, elektrik direklerine monte edilecek ilave prizle şarj istasyonu sorununu çözebileceklerini ve aküyü otonun park ettiği her yerde doldurmanın mümkün olacağını söylüyor: "Biz enerji şirketleri adına hizmet veren bir kuruluşuz. Yakında elektrik şirketlerinin ürününü portatif sayaçlı şarj kablosu ile otomobillere aktarabilmeyi amaçlıyoruz."

Endüksiyon tekniği şarj sorununu çözecek

Fraunhofer Enstitüsü'nden Matthias Busse ise prizden şarj tekniğinin beş ila on yıl sonra yerini endüksiyon tekniğine bırakacağını ve elektrikli otomobilin seyir halindeyken aküsünü dolduracağı teknolojiyi başarıyla denediklerini söylüyor. Busse otoyolların sağ şeridindeki asfalt altına döşenecek endüksiyon kablosuyla bu problemin halledilebileceği görüşünde: "Elektrik motoru teker göbeğine monte edilirse, büyük motora, şanzımana ve egzoz borusuna ihtiyaç kalmaz. Bu da yeni teknolojinin sunduğu imkânlar kullanılarak otomobilin baştan tasarlanmasını gerektirecektir."

Profesör Busse satışa sunulan elektrikli otomobillerin sadece bir başlangıç olduğu görüşünde. Busse, otomobilin geliştirilmesi yıllar aldığından, ilk içten yanmalı motorun da bir faytona monte edildiğini hatırlatıyor: "Bana göre bu bir ‘beklenti yönetimi' sorunudur. Bundan beş yıl kadar önce tekerleği yeniden icat etmiş gibi sevinmiş, elektromobilliğin çok hızlı gelişeceğini sanmıştık. Ama sandığımız gibi olmadı. Bu bakımdan, gerçekçi olunmalı. Sonunda bunu başaracağız. Biraz daha zamana ihtiyacımız var."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/SK/AG/NH