Pakistan'a terör suçlaması

Köktendincilik, Amerikan karşıtlığı ve militan İslamcılara sempati Pakistan’da epey yaygın. ABD’nin Irak ve Afganistan’daki operasyonlarına, ve birçokları için yüzü fazlasıyla batıya dönük Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e kuşkuyla yaklaşılıyor. Terör ile mücadeleye geniş bir destek söz konusu değil. Tüccar Abdül Hamid Abasi’nin görüşü şöyle:

"El Kaide diye birşey yok. Ben görmedim. Dini liderlerimiz hükümeti veya liberal güçleri eleştirdiğinde, hep kendilerine, El Kaide’ye üye oldukları yönünde suçlama geliyor ve haklarında soruşturma başlatılıyor.”

Kimse, bu ve benzeri görüşlerin ne kadar popüler olduğunu bilmiyor. Ancak köktendinci partiler ittifakına destek artıyor ve batıdan kabul görmek, kendi halkından da destek almak isteyen Pervez Müşerref’in işi zorlaşıyor.

Müşerref'den saldırganlara tepki

Ne kadar iyi bir Müslüman olduğunu her fırsatta vurgulamaya dikkat eden Müşerref, bu sefer de izi Pakistan’a uzanan saldırıların sorumluları ile ilgili şu sözleri sarfediyordu:

"Bu adamlar İslam adına hareket ettiklerini söylüyorlar. Ama Kuran’da ‘kim bir masumu öldürürse, insanlığı öldürmüş sayılır’ der. Bu teröristlerin hangi İslam’dan bahsettiklerini bilmiyorum. Sonuçta kaybeden kim oluyor? Adı lekelenen Pakistan ve Pakistan halkı tabii.”

Terör ülkeye zarar veriyor

Terörün ülkeye zarar verdiğini, terör ile mücadelenin ise batının beğenisini sağladığını ve mali destek, silah ithalatı, ekonomik büyüme anlamına geldiğini belirten Müşerref, sürekli olarak köktendincilere karşı izlediği sert çizgiye destek arayışı içinde.

Pakistan Devlet Başkanı, militan grupları yasakladığı ya da Afganistan sınırında ordu operasyonları yapılması yönünde tartışmalı emirler verdiği zaman, halkın anlayış göstermesini istiyor ve kendini eleştirenlere, hükümetinin daha ileri gidemeyeceğini anlatmaya çalışıyor.

Ancak son saldırılar, yapılanların yine de yeterli olmadığının kanıtı. Yasaklanan gruplar, yeni adlar altında yeniden oluşuyor, grupların saflarına yeni militanlar katılıyor. Terör ile mücadelenin odaklarından biri de Kuran okulları.

Kuran okulları

Kalkınmakta olan bir ülke konumundaki Pakistan’da sayısı 20 bini aşan Kuran okulları olmadan eğitim mümkün değil. Bu okulların büyük çoğunluğu temel bilgilerin öğretilmesinde önemli bir rol oynuyor. Bazı Kuran okulları ise, aynı zamanda terörist akımlara insan kaynağı oluşturuyor. Müşerref, halktan geniş tepki göreceği ve eğitim sistemini çökerteceği için Kuran okullarına karşı sert bir çizgi izleyemiyor:

"Kuran okullarına sesleniyorum: Kuran’ın istediği gibi, çocukların bir meslek öğrenebilmesi için eğitim verin. Şiddete karşı olmayı ve barışı öğretin. Pakistan’ın kaderi, medreselerdeki dini liderlere bağlı."