1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Papa 16. Benedikt katı bir Katolik

Gregor Hoppe / DW20 Nisan 2005

Papa 16. Benedikt adını alan Alman Kardinal Joseph Ratzinger tutucu kimliğiyle tanınıyor. Ratzinger’in Katolik Kilisesi’yle Protestan Kilisesi arasındaki sınırı belirgin şekilde çizmesi, kadınların papaz olmasını engellemesi ülkesi Almanya’da birçok düşman edinmesine neden oldu. Papa 16. Benedikt’in portresi...

https://p.dw.com/p/Aas6
Alman din adamı Ratzinger, Katolik Kilisesi'nin teorisyenlerinden biri.
Alman din adamı Ratzinger, Katolik Kilisesi'nin teorisyenlerinden biri.Fotoğraf: dpa

Kardinal Joseph Ratzinger’in seçimi, Katolik tarihinin en süratli seçimlerinden biri oldu. Daha iki gün önce biraraya gelen 115 kardinal, yaklaşık 24 saat içinde Katolik dünyasının yeni liderinin kim olacağı üzerinde anlaştı. Yeni Papa kamuoyu önünde ilk konuşmasında alçak gönüllü bir görüntü vermeyi tercih etti:

“Sevgili kardeşlerim, büyük 2. Jean Paul’ün ardından kardinaller beni, Tanrı’nın basit bir kulunu seçti. Peygamber’in, olanaksızlıklara rağmen çalışmayı bildiği gerçeği içime su serpiyor. Her şeyden önce sizlerin dualarına, İsa’nın yeniden doğumunun sevincine ve onun devamlı yardımına sığınıyorum. Biz ilerlemeye devam edelim. İsa yardımcımız olacaktır. Onun kutsal anası Meryem de yanımızda olacaktır.”

Katolik dünyasının teorisyeni

Ratzinger bu alçak gönüllülüğüyle son günlerde diğer kardinallerin beğenisini kazandı. Oysa duygusallık ve alçakgönüllülük, Almanya’nın Bavyera Eyaleti’nden gelen yeni Papa’nın özellikleri olarak bilinmiyor. 16. Benedikt Almanya’da daha çok zeki, sıkı ve akıl öğreten bir kişilik olarak biliniyor. Bundan önceki Papa 2. Jean Paul, Kardinal Ratzinger’i bir anlamda Katolik dünyasının teorisyeni olarak 1981 yılında yakın çalışma kadrosuna dahil etmişti.

Ancak bu görevi ne kadar büyük bir bağnazlıkla yürüttüğünü, hakkında anlatılan bir fıkra dile getiriyor. “Tüm Katolikler ‘Tanrım, beni dini bütün yap ki cennete gideyim’ diye dua ederken, Ratzinger’in duası şöyle: ‘Tanrım, cennete bir gelirsem, seni dini bütün yapacağım!’” Ama en azından, yeni Papa’nın bu fıkraya kendisinin de güldüğü anlatılıyor.

Yeni Papa’nın karşı çıktıkları

Buna karşılık, Kardinal Ratzinger’in Katolik dünyasının ilkelerine damgasını vurduğu dönemde gülemeyenler çok oldu. Alman din adamı, Katolik dünyasında reformlar talep edenleri her zaman geri çevirdi. Örneğin,1980’li yıllarda Latin Amerika’da gelişmekte olan sol eğilimli “kurtuluş teorileri”ni yasakladı. Kadınların papaz olmasına izin vermedi, bir kere boşananların yeniden evlenmesine karşı çıktı, kürtaja karşı mücadele etti, feminizmi kadınlarla erkekler arasındaki farkları ortadan kaldırmaya çalışmakla suçladı.

Ama özellikle Almanya’daki Protestanlar arasında Ratzinger’e güven yok. Çünkü geçtiğimiz yıl Almanya’da Katolik ve Protestanlar’ın ortak ayinler düzenlemelerini Vatikan, Ratzinger’in çabalarıyla yasakladı. Bu kararlı muhafazakar tavrıyla Almanya’da birçok düşman edinen Ratzinger, bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu şu sözlerle dile getirmeye çalışıyordu:

“Sanıyorum birçok Alman, Vatikan’ın sadece benden ibaret tek kişilik bir şov olduğuna inanıyor. Ve oradan gelen hemen hemen herşey kötü kabul edildiği için, ben bütün bu kötülüklerin sembolü oluyorum. Bunu kabul etmek zorundayım. Fakat, Tanrı’ya çok şükür, doğru işler yapmaya çalıştığımızı gören birçok insanla karşılaşma olanağı sağlayan durumlar da oluyor.”

Türkiye karşıtı

Papa 16. Benedikt’in önemli bir özelliği de, Avrupa’nın Hristiyanlık temeline dayandığına sıkı sıkıya inanması. Bu nedenle Avrupa Birliği Anayasası’na Hristiyanlığa atıfta bulunan bir paragraf eklenmesini destekledi. Benzer gerekçelerle Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine de kesinlikle karşı çıktı.

Altı ay önce Ratzinger, Avrupa’nın sadece coğrafi değil, aynı zamanda kültürel de bir kavram olduğunu ve her zaman Osmanlı İmparatorluğu’yla çelişki içinde yaşadığını söyledikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin de laik Anayasası’na rağmen İslami temellere dayandığını ve bu nedenle geleceğini Avrupa Birliği’nde değil, İslam ülkeleriyle birlikte aramasını tavsiye etti.

Daha önce reformcuydu

Aslında Ratzinger gençliğinde kilise içinde reformcu olarak tanınıyordu. Fakat 68 olaylarında gençlerin her türlü otoriteye karşı çıktığını gördükten sonra bu tavrının hızla değiştiği söyleniyor. Bugün Ratzinger, güncel değerlerden çok, sonsuz ilahi değerlere inanıyor ve “Kilise hesaplı alkışlara ya da hesaplı eleştirilere göre hareket edemez. Her zaman kendi görevinin, özünün ne olduğunu belirlemek zorundadır” diyor.

Yaşlı olmasına dikkat çekilerek 16. Benedikt’in Katolik dünyasının geçiş dönemi lideri olarak seçildiği yorumları yapılıyor. Fakat tarihte geçici olarak seçilen birçok Papa’nın, sonuçta hiç beklenmeyen bambaşka bir çehre kazandığı da biliniyor.