1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Papadopulos: 'Bu iş Denktaş'la olmaz'

28 Kasım 2003

Kıbrıs Rum lideri Papadopulos, KKTC lideri Rauf Denktaş ile hiç bir çözüme varılamayacağını söyledi.

https://p.dw.com/p/AbUZ
Papadopulos, Denktaş'ın Kıbrıs'ta çözüm istemediği görüşünde
Papadopulos, Denktaş'ın Kıbrıs'ta çözüm istemediği görüşündeFotoğraf: AP

Stelyo BERBERAKİS

ATİNA- Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos, Atina ziyareti süresinde Annan çözüm planını desteklediğini ancak KKTC lideri Rauf Denktaş ile hiç bir çözüme varılamayacağını söyledi.

Atina'da görevli yabancı gazeteciler derneğinin yemekli basın toplantısına kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Papadopulos, "Denktaş Annan çözüm planını kabul etmediğini ve etmeyeceğini açıklamakla Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmasını istemediğini göstermektedir" dedi. Denktaş'ın çözümden yana olmadığı görüşünün yalnız Kıbrıs Rumlarının değil, başta BM ve ABD olmak üzere Kıbrıs sorununun çözümü için uğraşan bütün ülkelerin ortak görüşü olduğundan söz eden Papadopulos "Annan planı üzerinde biz de değişiklikler yapmak istiyoruz. Ama Annan planını müzakere zemini olarak kabul ediyoruz.. Bizim yapmak istediğimiz değişiklikler, çözüm şeklinin işler olmasını amaçlamakta ve Annan çözüm planı felsefesi çerçevesinde bulunmaktadır. Hele Kıbrıs Türklerinin, haklarından feragat etmeleri gerekeceği anlamına ise hiç gelmemektedir" şeklinde konuştu ve "Soruna bulunacak çözüm işler olmazsa bunun külfetini yine Kıbrıs Rum ve Türkleri çekecektir ki; ne Türkler ne de Rumlar böyle bir yükü bir daha kaldıramaz" dedi.

Seçimler

KKTC'de 14 aralık'ta yapılacak seçim sonuçları ne olursa olsun, seçimlerden hemen sonra BM genel sekreteri Kofi Annan'dan toplumlararası müzakereleri derhal başlatmasını isteyeceğini de açıklayan Papadopulos, Kıbrıs'ın 1 Mayıs 2004 tarihinde AB'ye tam üye olacağını anımsattı ve "1 Mayıs'a kadar Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması hem Rumların hem de Türklerin yararına olacaktır. Bunun aksi, karmaşık ve hiç beklenmedik olumsuz sonuçlar getirebilir" dedi. KKTC'de muhalefet liderlerinin de "iki ayrı devletten" söz ettiklerini ancak "en azından iktidara geldiklerinde müzakere masasına oturacaklarını açıklıyorlar. Bunu açıklamaları bile bazı umutları doğuruyor" şeklinde konuşan Papadopulos, sonuç olarak "son sözün Ankara'da bulunduğuna" inandığını da sözlerine ekledi. Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kıbrıs konusunda Rauf Denktaş ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün çözümsüzlükle ilgili görüşlerini savunduğunu öne süren Papadopulos "bu üçlünün arasında en açık seçik konuşanı Genelkurmay Başkanı Özkök'tür" dedi.

Avrupa Parlamentosu

Papadopulos bu arada Kıbrıs'ın 1 mayıs'tan sonra AB'nin tam üyesi olacağından haziran ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine de hazırlanıldığını söyledi. Kıbrıs'ın Avrupa parlamentosuna 6 milletvekili göndereceğini; Annan planına göre bunlardan 2'sinin Türk olacağını belirten Papadopulos, Avrupa parlamentosu seçimleri için hazırlanacak listelerde Türk-Rum ayrımı yapılmayacağını her bir Avrupa vatandaşının seçme ve seçilme hakkının Kıbrıs'lıların da hakkı olacağını sözlerine ekledi.

Loizidou

Papadopulos son olarak Titina Lizidou'nun Avrupa Konseyi'nde görüşülen davasıyla ilgili soruları yanıtlarken "Biz sadece Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin aldığı kararlara uymasını ve Avrupa Konseyi'nin bu kararı uygulatması bekliyoruz. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Avrupa Konseyi'nin taraflar arasında pazarlık yapmaya kalkışması da Konseyin görevini aşması anlamına gelmektedir. Loizidou'nun kaç para alacağı önemli değildir. Önemli olan Türkiye'nin zaman kazanmak için gösterdiği uğraşılardan ne beklediğidir. Türkiye'nin Kıbrıs sorununu BM kararları çerçevesinde çözmek isteyip istemediğidir" şeklinde konuştu.