1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paris'te dörtlü zirve

Lisa Huth18 Mart 2005

Paris, önemli bir buluşmaya evsahipliği yapıyor. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero Paris’te biraraya geliyor. Lisa Huth’un haberi...

https://p.dw.com/p/Aauh
Buluşma için Paris'e gelen Putin, Chirac tarafından karşılandı
Buluşma için Paris'e gelen Putin, Chirac tarafından karşılandıFotoğraf: AP

AB Anayasası bu akşam Schröder, Chirac, Putin ve Zapatero’nun yapacağı zirvenin kuşkusuz en önemli gündem maddesi olacak. Almanya’da Federal Meclis Avrupa Anayasası’nı 12 Mayıs’ta oylayacak. Bu tarihin seçilmesinin özel bir nedeni var. Almanya’dan Anayasa ile ilgili çıkacak olumlu kararın, Fransa’da 29 Mayıs’ta yapılacak referandumu etkilemesi hedefleniyor.

Ama Fransızlar’ın Almanya’yı izlemesi olasılığı düşük. Son kamuoyu araştırmasına göre “hayır” oyları öne geçti. Ancak bir de “kararsızlar” var. Kararsızların oyları yüzde 53 ile, evet ve hayırcılardan daha yüksek. Fransızlar’ın, Avrupa Anayasası’na “hayır” demesinin Avrupa’da kriz yaratması bekleniyor. Çünkü Anayasa tüm üyelerin onaylaması sonucu yürürlüğe girebiliyor. Fransa’daki tartışmalarda Avrupa Anayasası’ndaki ilkelerden çok AB’nin uygulamaları tartışılıyor.

Son olarak AB’nin iç pazardan sorumlu eski üyesi Frits Bolkestein’ın AB ülkelerinde hizmet sektöründeki çalışma koşullarıyla ilgili yayınladığı “Bolkestein Genelgesi”, Fransız halkını fena halde öfkelendirdi. Çünkü genelgeye göre, Fransa’da yaşayan Polonyalı bir işçi Fransa yasalarına göre değil Polonya toplu sözleşme ve yasalarına göre çalışabilecek. Birçok Fransız, bu tür uygulamalara olanak tanıyan, Avrupa Birliği’ni haklarını kısıtlayan bir kurum olarak algılıyor ve bu tepkisini Anayasa konusunda gösteriyor.

Kriz odakları da gündemde

Zirvenin ikinci önemli konusu kuşkusuz uluslararası kriz odakları. Yani Ortadoğu, İran, Irak ve Afganistan. Zirveye katılacak ülkelerden İspanya Irak Savaşı konusunda politika değiştirmesiyle tanınıyor. Muhafazakar eski Başbakan Aznar Bush’a destek vererek Irak’a savaş açılmasını istemiş, halkın tepkisini çekmişti.

Geçtiğimiz yılın 11 Mart’ında ise İspanya’da düzenlenen bombalı saldırıları ETA’nın üzerine yıkmak istemesi sonrasında seçimlerde iktidardan düştü. İktidara Sosyalist Zapatero, hükümetinin gelmesinden bu yana da İspanya’nın Fransa, Almanya ve Rusya ile ilişkileri düzeldi. Zapatero’nun bugünkü zirveye davet edilmesi, bunun bir göstergesi.

Dört politikacı uyguladıkları uluslararası politikanın birbirine yakın olmasına çalışıyor. Bu, İran’ın nükleer programları sorununda da görüldü. Bu sorununun nasıl çözümleneceği konusunda bu ülkelerle ABD arasında görüş ayrılığı yaşandı. Avrupa ülkeleri ile Rusya diyalog isterken, İran’a daha sert davranılmasını istedi.

Rusya ile ilişkiler

Fransa’nın zirveden beklentisi, Rusya ile üç Avrupa ülkesi arasında istikrarlı bir ilişki kurulması. Fransız diplomatlar, Rusya’da demokraside eksiklikler olduğunu söylüyor ve buna örnek olarak basın özgürlüğünün kısıtlanmasını, enerji firmalarının kamulaştırılması sürecini ve Çeçenistan savaşını gösteriyor.

Bu konuların 10 Mayıs’taki AB-Rusya zirvesinde de gündeme gelmesi bekleniyor. Rusya’nın zirveden beklentisine gelince... Kremlin AB’nin lokomotifi sayılan ülkelerle yakınlaşmayı istediğini söylüyor. Bu açıklamayla Fransa, Almanya ve İspanya ile yakınlaşma isteği dile getiriliyor.