1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pedofil dramı sinemalarda

Julia Elvers-Guyot26 Ocak 2012

Avusturyalı yönetmen Markus Schleinzer, "Michael" adlı yeni filminde, bir pedofilin iç dünyasını beyazperdeye taşıyor. Film perşembe günü Almanya'da vizyona giriyor.

https://p.dw.com/p/13pte
Bir oğlan çocuğunu kaçıran filmin baş karakteri, bir sigorta şirketinin dakik ve gayretli bir çalışanı olarak, dış görünüşte normal bir hayat sürüyor.Fotoğraf: NGF

Bundan birkaç yıl önce Avusturya’da ortaya çıkarılan iki vaka, tüm dünyada yankı uyandırmıştı. 2006 yılında, sekiz yıllık esaretten sonra serbest kalan 18 yaşındaki Natascha Kampusch ve 2008 yılında ortaya çıkarılan, 24 yıl boyunca bodrumda tuttuğu kızına tecavüz ederek, kızından yedi çocuk sahibi olan Josef Fritzl vakaları, binlerce medya mensubunun yoğun ilgisini çekmişti. Ancak komşular, yetkililer, tanıdıklar farkında olmadan nasıl böyle suçların işlenebildiği yine de tam olarak açıklığa kavuşturulamadı. Hatta bu vakaların duyulmasının ardından ABD, Polonya, İtalya ve Arjantin’den de benzeri haberler geldi.

İlk yönetmenlik denemesi

Avusturyalı Markus Schleinzer aslında sinema filmlerinin oyuncu seçiminde görev yapmış bir isim. Hatta “Beyaz Bant” ve Oscar ödüllü “Kalpazanlar” gibi filmlerde de çalışmış. Kampusch ve Fritzl vakaları Schleinzer’i o kadar etkilemiş ki, sonuçta bu konuyu ilk yönetmenlik denemesiyle beyazperdeye taşımış. Geçen yıl Avrupa Film Ödülleri’ne aday olan “Michael” isimli film, çeşitli festivallere katıldıktan sonra, perşembe günü Almanya’da sinemalara geliyor.

Film "Michael" von Markus Schleinzer
Yönetmen Markus Schleinzer: "Sanatım için istismar edeceğim ilginç bir konu arayışında değildim. Zira gerçek acı, gerçek kurbanlara mahsus."Fotoğraf: NGF

30’lu yaşların sonunda bir adam... Sıradan otomobilini, şehrin dış mahallelerinden birindeki ufak evinin garajına park ediyor. Önce garajın kapısı, ardından da evin panjurları kapanıyor. Adam, yemek pişirdikten sonra bodrum katına iniyor ve mavi bir kapının kilidini açarak “Hadi gel!” diye sesleniyor.

'Gerçek acı gerçek kurbanlara ait'

Yönetmen Markus Schleinzer ne Natascha Kampusch'un kaçırılmasını ne de benzeri adam kaçırma olaylarını bire bir canlandırmak istemiş. Asıl amacı, bir pedofilin dramını anlatmak olan Schleinzer, şöyle konuşuyor:

"Sanatım için kullanacağım ve sonuçta istismar edeceğim ilginç bir konu arayışında değildim. Zira gerçek acı, gerçek kurbanlara mahsus. Aslında istediği sonuçta çoğumuzun istediğiyle aynı olan bir baş karakter aradım. Ürkütücü olan da bu, zira onun da isteği bir ilişki kurmak, mutlu olmak, sevilmek. Peki bir insan pedofil ise, bu nasıl olacak? Arzuladığınız kişilerin hep aynı yaşta olduğunu, ancak kendinizin her geçen gün yaşlandığını farketmek nasıl bir duygu? Bu korkunç olmalı.”

Başrolü oynamak cesaret istiyor

Bir oğlan çocuğunu kaçıran filmin baş karakteri, bir sigorta şirketinin dakik ve gayretli bir çalışanı olarak, dış görünüşte normal bir hayat sürüyor. Böyle zorlu bir karakter, bir oyuncunun kurtulamayacağı bir imaja dönüşebileceği için, başrolü üstlenen Michael Fuith bu kararı almadan önce uzun süre düşünmüş:

Österreich Justiz Prozeß gegen Josef Fritzl
Yönetmeni etkileyen vakalardan biri de 2008 yılında ortaya çıkarılan, 24 yıl boyunca bodrumda tuttuğu kızına tecavüz ederek, kızından yedi çocuk sahibi olan Josef Fritzl vakasıydı.Fotoğraf: AP

"İlk anda istemedim oynamayı, ancak senaryoyu okuyunca, konuya zekice yaklaşmanın tek yolunun bu olduğunu gördüm. Tabii ilk dikkatimi çeken şey, insanların ağızlarını açmamaları oldu. Suçluların, kurbanların, aile fertlerinin sessizliği, sanki suçlular için bir koruma kalkanı oluşturmuştu. Bu beni çok kızdırdı ve konunun magazin basınının dışında da tartışılması için bu karaktere bir sima, bir imaj vermek istedim. Ardından ‘tamam, yapmak istiyorum' dedim.”

Silik ve içine dönük bir karakter

Michael Fuith, az kelime kullanarak, silik, içine dönük ve düzen meraklısı karaktere inandırıcı bir muğlaklık vermiş ve duygularının esiri bir adamı canlandırmış. Yönetmen Schleinzer, tercihini dingin bir anlatım ve düşük tempolu bir kurgudan yana kullanmış. Cinsel taciz ise doğrudan gösterilmiyor, sadece ima ediliyor.

Yönetmen Schleinzer, "Açık şekilde tacizi göstermenin bir anlamı yok, zira orada ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Kendimize karşı dürüst olursak, kendi fantazilerimizden daha acımasız birşeyin olmadığını kabul etmek durumundayız” diyor.

Bir pedofilin yaşadıklarını, sansasyon haberciliğini andıran bir dile kaçmadan, serinkanlı bir dille anlatan ve izleyenleri derinden etkileyen bir film “Michael”.

© Deutsche Welle Türkçe

Bernd Sobolla / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Gezal Acer