1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Petrolcülere yolsuzluk araştırması

2 Mart 2011

Uluslararası Şeffaflık Örgütü, petrol ve doğalgaz şirketlerinde yolsuzluğa bakışı mercek altına aldı. Sektörde olumlu gelişmelere dikkat çeken örgüt, hammadde zengini yoksul ülkelere daha duyarlı olunmasını istedi.

https://p.dw.com/p/10SKT
Fotoğraf: BilderBox

Uluslararası Şeffaflık Örgütü ve New York merkezli Revenue Watch Enstitüsü’nün araştırması, petrol ve doğalgaz şirketlerinin yolsuzluklarla mücadeleyi ne kadar ciddiye aldığını sorguluyor. Araştırmada şirketler üç ayrı kritere göre değerlendiriliyor: Şirketlerin yolsuzlukla mücadele programları ile ilgili verdiği bilgiler, şirket yapısının şeffaflığı ve faaliyet gösterilen ülkelerdeki iş ilişkilerinin açıklığı.

Transparency International Logo

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Almanya bölümü yöneticisi Christian Humborg, mercek altına alınan 44 şirket arasında her üç kriterde de iyi sonuçlar alıp öne çıkan bir şirket olmadığına dikkat çekiyor. Şirketlerin özellikle de hükümetlere yapılan ödemeler konusunda bilgi vermekten kaçındığını belirten Humborg, bu bilgilerin özellikle de hammadde zengini yoksul ülkelerdeki halk açısından önem taşıdığını kaydediyor:

“Bu konuda birkaç istisna dışında bilgilendirmenin çok kötü olması düşündürücü. Çünkü bu rakamların yayınlanmasının, bu konuda şeffaf olunmasının yolsuzluklarla mücadelede ilk koşul olduğuna inanıyoruz. Şeffaflık tek başına yolsuzluğu önleyemeyecektir. Ama önemli bir önkoşuldur.”

Araştırmada şeffaflık konusunda en iyi notu, ağırlıklı olarak İskandinavya ve Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren Norveçli petrol şirketi Statoil aldı. Hammadde sektöründeki dev şirketlerin bilgilendirme politikası ise çok daha kötü. Örneğin British Petroleum, Exxon Mobil ve Royal Dutch Shell bu kategoride gerilerde yer alıyor Aralarında Çin’den Petro China’nın bulunduğu beş şirket ise hiçbir veri sunmamış.

Her sekiz şirketten birinin yolsuzlukla mücadele programına sahip olmadığı görülüyor. Araştırma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgiler ya bulunamamış, ya da başvuru üzerine gönderilmiş. Hiçbir bilgi vermeyen sekiz şirket arasında sektörde dünyanın en büyüğü olan Rus Gazprom şirketi de bulunuyor.

'Siyah-beyaz düşünülmemeli'

Alman şirketi BASF'ın Ludwigshafen'daki merkezi
Alman şirketi BASF'ın Ludwigshafen'daki merkeziFotoğraf: AP

Şirket yapılanması kategorisinde ise Gazprom oldukça açık bir yapı sergiliyor ve orta sıralarda yer alıyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nden Christian Humborg, bu durumun, yolsuzluk olgusunun ne kadar karmaşık olduğuna ve yargıya varmanın zorluğuna iyi bir örnek olduğunu belirtiyor:

“Örneğin şirket yapısının şeffaflığı kategorisinde Hindistan’dan bir firmanın çok ön sıralarda yer alması dikkat çekici. Çünkü genelde Avrupa ve Amerika’da her şeyin şeffaf olduğu, dünyanın diğer ülkelerindeki şirketlerde durumun daha karmaşık olduğu düşünülür. Bu basit siyah-beyaz bakış tamamen yanlış, bunu araştırmamız da ortaya koyuyor.”

Araştırmanın başka bir sonucu ise, borsada kayıtlı şirketlerin daha şeffaf olması. Christian Humborg, bu şirketlerin rapor hazırlama yükümlülüğüne dikkat çekerek, bu sonucun şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Çokuluslu şirketler de ulusal şirketlere göre daha açık bir yapıya sahip.

'Alıcı ülkeler de duyarlı olmalı'

Alman şirketler ise kimya devi BASF’ın kardeş şirketi Wintershall dışında araştırmada yer almıyor. Humborg, Almanya’nın hammadde yoksulu bir ülke olmasından dolayı bunun normal olduğunu, ancak dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden biri olarak şirket politikalarına eleştirel bakışın Almanya için de önemli olduğunu belirtiyor:

“Bu noktada şirketlerin sorumluluğu, ülke sınırında bitmiyor. ‘Ben malı aracı şirketten alıyorum ve nereden geldiği beni ilgilendirmez’ mantığıyla hareket edilmemeli. Tabii ki petrol ve doğalgaz satın alan Alman şirketlerinin de, malın değerinin yüzde yüz oranında, kaynakların hukukî sahibinin eline gitmesinin sağlanmasında sorumluluğu var. “

Araştırmada, birkaç yıl öncesiyle karşılaştırıldığında uluslararası petrol ve doğalgaz şirketlerinde yolsuzlukla mücadele bilincinin gelişmesi övülüyor. Ancak hammadde zengini ülkelerin genelde kalkınmakta olan ve yoksul ülkeler olduğuna ve dünyadaki yoksulların üçte ikisinin bu ülkelerde yaşadığına dikkat çekilerek, bu ülkelerdeki halkların da dev petrol ve doğalgaz rezervlerinden kâr edebilmesi için daha yapılacak çok şey olduğu vurgulanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Marcel Fürstenau /Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay