Porsche’de marka kaygısı

Volkswagen'ı satın almak için verdiği mücadeleden yenik çıkan Porsche, Volkswagen'a entegre olma kararı aldı. Peki bundan sonra ne olacak? Milyonların hayalini süsleyen, kullanıcıları için otomobilden öte bir kimlik haline gelen Porsche, basit bir markaya mı dönüşecek?

Nürtingen Otomotiv Ekonomisi Enstitüsü Başkanı Profesör Willi Diez, Deutsche Welle’nin sorularını yanıtladı:

- Porsche ile VW arasında uzun süredir devam eden iktidar mücadelesinden Volkswagen galip çıktı. Size göre bunun ne gibi etkileri olacak?

Diez: Volkswagen’in devralmasıyla Porsche, bu şirketin onuncu markası haline gelecek. Doğal olarak bu, Porsche'nin idari serbestisinin sınırlanması anlamına gelecek. Bundan sonra birçok stratejik karar, Vokswagen’in merkezinde, Wolfsburg’da alınacaktır. Ama bu tabii ki, Porsche’nin artık tümüyle anlamını yitirmesi anlamına da gelmiyor. Porsche belirli alanlarda yine kendi başına hareket etmeye devam edebilecektir.

- Porsche'nin işyeri temsilciliği başkanı Uwe Hück, biraz da provokatif bir açıklama yaparak, “VW-Polo parçalarıyla bir Porsche üretemezsiniz” demişti. Siz bu ifadeye katılıyor musunuz?

Diez: Tabii bu biraz abartılı bir ifade. Sanırım hiç kimse gerçekten de bir Porsche 911’i, bir Polo üretim hattında üretmeyi düşünmüyor. Ancak dürüst olmak gerekirse, Porsche'nin arazi taşıtı Cayenne'in parçalarının büyük bir bölümünde zaten VW parçaları kullanılıyor. Sonuç olarak Porsche’nin Polo üretim hattında üretilmesi bir felaket senaryosu olurdu, ama ben bu senaryonun gerçekleşeceğine inanmıyorum.

- Porsche'nin büyük üne sahip esnekliği size göre artık tarih mi oluyor? Porsche bugüne kadar piyasadaki değişikliklere ve beklentilere çok kısa süre içerisinde yanıt verebilmesi ile övünüyordu. Sizce bundan sonra bu esnekliğin kaybedilmesi riski var mı?

Diez: Ben burada da büyük bir tehlike görmüyorum. Şüphesiz küçük bir işletme, büyük bir işletmeye göre her zaman daha fazla esnekliğe sahiptir. Ama büyük bir kurum içerisinde de esneklik sağlanabilir. Fabrikalardaki yük dağılımının yönlendirilmesi, yani daha çok satan otomobillerin üretiminin diğer fabrikalara yayılması, az satanların üretiminin azaltılması gibi. Dolayısıyla büyük bir otomotiv şirketinde de esneklik güvence altına alınabilir.

- Peki Porsche’nin bundan sonraki imajı ne olacak? Porsche bugüne kadar hep çok özel, seçkin ve başarılı bir marka olarak tanındı. Bu imaj artık ortadan kaybolacak mı?

Diez: “Volkswagen geçmişte de Bentley, Lamborghini gibi prestijli markaları devraldı. Adil olmak gerekirse, bu markaların zarar gördüğü söylenemez. Tam tersine iki markanın cirolarında da son yıllarda büyük artış yaşandı. Volkswagen’in bir diğer prestij markası Audi de büyük başarılara imza atıyor. Ama tabii ki Porsche dünyanın en küçük bağımsız otomobil şirketi olarak bir efsaneye sahip. Volkswagen’in onuncu markası haline gelmesi durumunda bu efsane bir nebze kaybolacak. Yani yeni yapılanmanın Porsche’nin imajına katkıda bulunmayacağını söyleyenlere hak vermek gerek.”

-Sonuç olarak genel bir bilanço çıkardığınızda, Porsche için VW tarafından devralınmanın avantajları mı, dezavantajları mı ağır basıyor?

Diez: Bir bilanço çıkardığımda Porsche açısından hem kazanç hem de kayıplar olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz Porsche, büyük bir şirketin imkânlarından yararlanma fırsatı elde ediyor. Ama diğer yandan, tabii ki bir imaj problemi ortaya çıkıyor. Porsche'nin hareket serbestisinin mümkün olduğunca korunmasına ve böylece imajının devamına çok dikkat edilmeli. Bu şekilde yeni bir başarı hikayesi yazılabilir.




Söyleşi: Klaus Ulrich / Çeviri: Ayhan Şimşek

Editör: Beklan Kulaksızoğlu