1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Putin mülteci krizini kullanıyor'

28 Eylül 2015

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin BM Genel Kurulu’nda Suriye barış planını açıklayacak. DW'nin sorularını yanıtlayan Gazeteci Marvin Kalb, Putin’in asıl amacının ne olduğunu anlattı.

https://p.dw.com/p/1GeY4
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Metzel

DW: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmadan ne bekliyorsunuz?

Kalb: "Putin Suriye ihtilafına müdahil olmak istediği bir ay kadar önce belli etmişti. Edindiğim bilgilere göre diplomatik çözüm için Rusya'nın önerilerini dile getirecek. Rus planında Beşar Esad'ın iktidarda kalması öngörülüyor. Ancak asıl mesele ne kadar kalacağı. Amerikalılar, doğrudan kendisi ile görüşmemek kaydıyla Esad'ın çözüme ortak edilebileceğini söylüyor. Ama nihayetinde makamını boşaltmak zorunda kalacak. Ruslar, hamiliğini üstlendikleri Esad'a yardımcı olacak ama aynı zamanda iktidardan uzaklaşmasını da mümkün kılacak bir barış planı hazırlıyor."

DW: Putin'in bir yandan Esad'ın temelli başkan kalmayacağı sinyalini verip diğer yandan müzakere sürecine dahil edilmesini istemesi ustaca bir taktik sayılmaz mı?

Kalb: "Putin'in konuşma metnini bilmiyoruz, ama Rusların kendilerini yeniden Ortadoğu'daki müzakere sürecinin aktörleri arasına sokacak bir barış önerisi sunacaklarını söyleyebiliriz. İkinci olarak Esad'ın belli bir süre daha başta kalmasını istiyorlar. Üçüncü olarak da diplomatik ağırlıklarını Suriye'ye gönderdikleri askeri malzemeyi gözler önüne sererek arttırmayı amaçlıyorlar. Aynı stratejiyi Ukrayna'da da uyguladılar: Siyasi ya da diplomatik hedeflerine varmak istiyorsan önce güçlü askeri varlık göstermelisin."

DW: Esad ile görüşmek gerektiğini önce Almanya Başbakanı Angela Merkel söyledi. Merkel'in bu çıkışı ne kadar önemli?

Marvin Kalb
Gazeteci Marvin KalbFotoğraf: Brookings

Kalb: "Putin'in planına tamamen uyması bakımından önemliydi. Putin, Batı'nın zayıf ve kokuşmuş olduğuna inanıyor ve bundan yararlanabileceğini düşünüyor. Merkel'in Avrupa'daki en önemli politikacılardan biri olduğu kuşku götürmez. Putin ile aralarının özel olduğunu sandı ama bu ona fayda getirmez. Almanya, Esad ile görüşülmesi gerektiğini söylemekle Putin'e aradığı desteği vermiş oldu."

DW: Merkel'in bu öneriyi Suriye'deki savaşın yol açtığı mülteci krizi nedeniyle yaptığı söylenebilir mi?

Kalb: "Avrupa'daki mülteci krizinin Putin'in stratejisiyle doğrudan bağlantısı var. Önerilerini yapmak için BM Genel Kurulu'nu beklemiş olması bunu açıklamaya yetiyor. Batı'nın Ukrayna'yı sonunda unutacağını ve bu krizi geride bırakacağını düşünüyor. Putin, Ukrayna'daki savaşı çoktan kazanılmış sayıyor. Şimdi Batı'nın yaptırımları kaldırmasını bekliyor. Merkel ve diğer Avrupalı politikacılara şunu söylemek istiyor: Suriye'deki savaşın sona erdirilip mülteci akınının frenlenmesinde yardımcı olmamı istiyorsanız, siz de bana iyilik yapın. Nasıl mı yapacaksınız? Yaptırımları kaldırmakla. Kanaatimce Putin'in plan ve beklentileri bu yönde."

DW: ABD Başkanı Baracak Obama'nın Putin'in girişimine gafil avlandığı izlenimi doğdu. Amerikalılar nüfuzlarını nasıl koruyabilirler?

Kalb: "Obama ve Putin'in karşılıklı sempati besledikleri söylenemez. BM Genel Merkezi'nde bir araya gelecek ve şu iki konuyu görüşecekler. Putin ana konunun kendi Suriye planının olduğunu düşünüyor. Obama ise Ukrayna'nın önemli olduğunu. Ters yönlerden yola çıkıyorlar, ortada buluşacakları garanti edilemez. Suriye görüşmelerinin en civcivli aşamasında gözler Putin'e çevrilmiş olacak. Ona barış havarisi gözüyle bakılacak. Çünkü Suriye savaşının nasıl sona erdirilebileceğine dair planı var. Obama dahil bütün Batı'lı politikacıların Putin'e yetişmesi oldukça zor. Putin diplomatik açıdan son derece kurnazca ve etkili bir çıkış yaptı. Şimdi Obama ve Merkel çıkarlarını Putin'inkilerle bağdaştırmak zorundalar."

DW: Önümüzdeki haftalara bakacak olursak: Obama'nın Suriye ve IŞİD'e karşı kurulan koalisyon açısından hedefi ne olabilir?

Kalb: "Obama'nın IŞİD ile askeri mücadele konusunda Putin ile ne kararlaştırabileceğine bağlı. Rusya ile Batı askeri operasyonlarını koordine etme hususunda anlaşabilirlerse IŞİD ile etkili bir şekilde mücadele edilebilir. Ancak ABD Savunma Bakanlığı'nda Ruslarla ortak harekat başlatılmasını istemeyen yetkililerin olduğunu biliyoruz. Amerikan – Rus ilişkileri zorlayan bir dizi faktör var. Görünüşe göre inisiyatif şimdilik Putin'de."

Washington'daki düşünce kuruluşu Brookings Institute'nin Rusya uzmanı Marvin Kalb kısa süre önce ‘İmparator kumarı: Putin, Ukrayna ve yeni Soğuk Savaş' adlı bir kitap yayınladı..

© Deutsche Welle Türkçe

Beate Hinrichs