1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

RAİ'de bağımsız yayın isyanı

Jörg Seisselberg28 Ocak 2004

Silvio Berlusconi’nin neredeyse bir şirketiymiş gibi yönettiği İtalya’nın devlet televizyonunda sunucular ve redaktörler tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle yönetime karşı ayaklandı.

https://p.dw.com/p/AbQ8
Berlusconi'nin RAI'yi propaganda aracı haline getirdiği iddia ediliyor
Berlusconi'nin RAI'yi propaganda aracı haline getirdiği iddia ediliyorFotoğraf: AP

Basın özgürlüğünün kazanımlarından sayılan tarafsız habercilik konusunda özel televizyon kurumları çalışanlarının zaman zaman zorlandığı bir gerçek. Çok yönlü işadamlığından sıkılıp şimdi başbakanlık yapan Silvio Berlusconi’nin neredeyse bir şirketiymiş gibi yönettiği İtalya’nın devlet televizyonu Rai, şu sıralar tarafsız habercilik yapılamadığı gerekçesiyle iyice karışmış durumda. Her akşam ortalama 18 milyonun üzerinde seyirciye seslenen TG-1 haber programının yirmiden fazla sunucusu, ve redaktörü, tarafsızlık ilkesinin gözetilmediği gerekçesiyle yönetime karşı ayaklanırken, şefleri durumu protesto amacıyla istifa etmiş.

Gidişata dur demek

“TG1 İtalya’daki geleneksel yayın ortamında bugüne kadar hep dengeli ve tarafsız haberciliğe önem veren kurumsallaşmış bir programdı. Ancak son zamanlarda yayınların hep belirli bir eğilime doğru sürüklendiği göze çarpıyor. Bu nedenle bu programda görevli bir dizi gazeteci bu gidişe artık 'dur' demek kararındadır.”

Berlusconi'nin propaganda aracına dönüşmek

Roberto Natale, Rai yönetimine karşı ayaklanan gazetecilerin sözcüsü. Yakındıkları başlıca konu, rekor bir izleyici kitlesine sahip olan haber programı TG1’in tarafsızlığını giderek yitirip, bir anlamda Başbakan Berlusconi’nin propaganda aracı haline getiriliyor olması. Bu gelişmelerin tırmanması üzerine şef yardımcısı Daniela Tagliafico görevinden istifa ediyor, aralarında iki star ancormen Lilli Gruber ve Davide Sessoli’nin de bulunduğu yirminin üzerinde program çalışanının imzasıyla kaleme alınan bir açık meptup ise durumun giderek hangi boyutlara vardığı konusunda kamuoyunu bilgilendiriyor.

Profesyonel gazetecinin utandığı an

Yakındıkları en önemli nokta ise, profesyonel gazetecilik açısından giderek utandırıcı bir hal alan, Berlusconi’nin reklam programı işlevini yerine getirme durumunda kalmaları. Bu tutuma ilişkin örneklerden biri, Berlusconi’nin BM genel kurulundaki konuşmasıyla ilgili görüntülerle ilgili. Çünkü İtalya Başbakanı kürsüdeyken salon neredeyse boş olduğu halde, haberin, montajla eklenen dolu salon görüntüleriyle yayınlandığı bildiriliyor.

"Nazi olayı" es geçildi

Bir başka çarpıcı örnek ise Berlusconi’nin dönem başkanı olarak geçen yaz AP kürsüsünden yaptığı konuşmayla ilgili... Almanya ile Italya’nın arasına karakedi girmesine, hatta başbakan Schröder’in İtalya’da tatil yapmaktan vazgeçmesine neden olan bu konuşmada Berlusconi, kendini eleştiren bir Alman milletvekiline Nazi subayı benzetmesinde bulunmuştu. Özel, resmi bütün dünya televizyonları bu görüntülere yer verirken, Rai bünyesindeki TG1 haber programında bu olayla ilgili tek bir kare resmin bile yer almadığı belirtiliyor.

Utanç verici an

Roberto Natale, TG1’in bu konuşmanın ardından AP salonunda oluşan tartışmalar hakkında haber vermek yerine bir muhabirine olayı anlattırmakla yetindiğinden yakınıyor ve bunu gazetecilik açısından utanç verici bir gelişme olarak değerlendiriyor.

"Sandviç" denilen yöntem

Bir başka şikayet konusu ise siyasi haberlerin sıralamasında izlenen “sandviç” yöntemi. Buna göre muhalefetin hükümete yönelik eleştirileriyle ilgili haberlerde önce resmi bir açıklamaya yer verildiği, daha sonra bu konuda muhalefetin dile getirdiği eleştirinin sunulduğu ardından ise hemen hükümet sözcüsüne bu eleştiriye cevap hakkı tanındığı kaydediliyor. Bu konuda yayın ekibine tepeden inme direktif veren şeflerden biri ise, Berlusconi’nin Forza İtalia partisinden eski bir milletvekili olan Fabrizio del Noce.