1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Hayır' demek zorlaşıyor

22 Mart 2017

Türkiye’de 'Hayır' kampanyası yürüten siyasi partiler eşit propaganda koşullarından faydalanamamaktan şikayetçi. Hepsi 'Hayır' cephesine yönelik baskının büyük olduğu görüşünde.

https://p.dw.com/p/2ZjFQ
Deutschland Demonstration in Hamburg Besuch des türkischen Außenministers
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/A. Heimken

16 Nisan'da yapılacak anayasa referandumuna bir aydan da kısa bir süre kaldı. Referandumda 'Hayır' oyu kullanılması çağrısında bulunanlar, üzerlerindeki baskının giderek artmasından endişe ediyor. En son, çektiği 'Hayır' videosu ile sosyal medyada yoğun ilgi gören bir hukuk öğrencisinin tutuklanması büyük tepki çekti. 

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarının hakkında suç duyurusunda bulunduğu 21 yaşındaki Ali Gül, kendisine ait olduğunu reddettiği sahte bir Twitter hesabından yapılan paylaşımlar nedeniyle tutuklandı.

CHP baskı raporu

Anayasa değişiklik paketinin Meclis’te görüşülmeye başladığı günden bu yana 'Hayır' cephesine yönelik baskıları raporlaştıran CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı'nın verilerine göre, ocak ayı başından 15 Mart’a kadar geçen zaman aralığında 'Hayır' diyenlere yönelik en az 123 tehdit, baskı ve saldırı gerçekleşti. Bununla birlikte 'Hayır' kampanyası yürüten 120’den fazla kişi gözaltına alındı, 4 MHP milletvekili ihraç edildi, birçok salon iptal edildi, üniversitelerde 'Hayır' etkinlikleri engellendi. Rapor en son 15 Mart’ta güncellendi.

Selin Sayek Böke
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek BökeFotoğraf: CHP

Raporun son güncellemesinin ardından da birçok etkinlik iptali yaşandı. Örneğin CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşmacı olarak katılacağı etkinlik, Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın Bilgi Üniversitesi'nde katılacağı konferans da üniversite yönetimleri tarafından iptal edildi. Konuya ilişkin DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Böke „Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan bu durum 'Hayır' kampanyasının özgür ve adilce düzenlenemediğinin en somut göstergelerinden biri" diye konuştu.

MHP’nin muhalif kanadındaki etkinlik iptalleri

Etkinlik iptalleri, fiziksel saldırı ile son dönemde sık sık gündeme gelen bir diğer grup da MHP’nin muhalif kanadı. Meral Akşener’in geçen hafta Niğde’de yapmayı planladığı toplantı da Valilik tarafından iptal edilmişti. Akşener’in Twitter hesabından paylaştığı Valiliğin gerekçeli yazısında 'devlet kurum ve kuruluşlarının resmi program ve etkinlikleri hariç kentte 7 gün boyunca her türlü toplantı, konferans, miting ve bildiri dağıtma gibi her türlü etkinliğin yasaklandığı' duyurulmuştu.

21 Mart'ta yine de Niğde'de de bir konuşma yapan Akşener’in daha önce de Edirne'de katılacağı bir referandum etkinliği de salonda tadilat yapılacağı gerekçesi ile iptal edilmişti.

MHP’den ihraç edilen muhaliflerden Sinan Oğan DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada MHP’nin muhalif kanadına yönelik büyük bir baskı olduğunu dile getirdi. Mart başında Bahçeşehir Üniversitesi’nde bir konferansta fiziki bir saldırıya uğrayan Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu'nun 8 Mart’ta Silifke’deki toplantılarının basılmasına atıfta bulunarak yaşadıkları sıkıntılara ilişkin şunları kaydetti: "Genel olarak bazen bana ve Ümit Bey’e olduğu gibi salonlarımıza saldırılar düzenleniyor, bazen Meral Hanım’da olduğu gibi salon toplantıları iptal ediliyor. Bazen bizlerin astığı 'Hayır' afişleri sokaklardan, panolardan indiriliyor. Bazen de salon verilmiyor". Bir süre önce aracının lastikleri bıçakla kesilen Oğan "Devlete ait salonları zaten almamız mümkün değil ama iş adamlarına da baskı yapılıyor. Salon boş olsa dahi salonun sahibi, oteller ya da ilgili yerlerdeki insanlar diyor ki, 'aman ne olursunuz bizden uzak durun, hükümetle başımız derde girsin istemiyoruz'. Bazen de salonu tutmayalım diye öyle yüksek fiyatlar isteniyor ki ödememiz mümkün değil o fiyatları" diye konuşuyor.

Türkei Politiker Sinan Ogan
MHP’nin muhalif kanadından Sinan OğanFotoğraf: Sinan Ogan

Oğan: Ölüm tehditleri artıyor

"Bütün 'Hayır' diyenleri dikkate alırsak süreç başladığından bu yana yaklaşık 100 civarında salonda ya iptal durumu söz konusu olmuştur veyahut da zorluk çıkarılmıştır" diyen Oğan buna Saadet Partisi, Demokrat Parti gibi Meclis’te temsil edilmeyen ama 'Hayır' kampanyası yürüten küçük siyasi partileri de dahil ediyor.

Hayır kampanyası yürütenlerin televizyon kanallarında da hiçbir şekilde yer bulamadıklarını aktaran Oğan’ın en büyük endişesi ise referandum yaklaştıkça Hayır kampanyası yürütenlere yönelik fiziki saldırıların dozunun artması. Oğan "Bize dönük ölüm tehditleri ve diğer tehditler her geçen gün artıyor. Referandum yaklaştıkça insanların hayati riskinin daha da yükseleceğini ve belki de hayata geçirileceğini düşünüyorum" diyor.

HDP: Son bir buçuk ayda 293 gözaltı

Referanduma 'Hayır' diyen bir diğer siyasi parti ise HDP. Partinin DW Türkçe’ye aktardığı verilere göre 1 Şubat - 20 Mart tarihleri arasında referandum, Nevruz ve Kaıdnlar Günü hazırlıkları kapsamında HDP üye ve yöneticisi 293 kişi gözaltına alındı, bunların 18’i tutuklandı. Bazı aşırı solcu partiler gibi HDP’nin bileşenlerinden ise aynı süre zarfında bin 200 kişi gözaltına alındı ve bunların 120’si tutuklandı. HDP verilerine göre bu süre içerisinde fiziki engelleme, bıçaklı ve silahlı saldırıların yanı sıra tanıtım otobüslerine yönelik saldırılar da yaşandı.

Türkei HDP Abgeordnete Filiz Kerestecioglu
HDP Grup Başkan Vekili Filiz KerestecioğluFotoğraf: DW/K. Akyol

HDP Grup Başkan Vekili Filiz Kerestecioğlu DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada yürüttükleri referandum kampanyasında karşılaştıkları engellere ilişkin "Zaten eş başkanlarımız dahil 13 milletvekilimizin halen tutuklu olmaları başlı başına bir engel" değerlendirmesinde bulundu. Pazarlarda bildiri dağıtarak, ev ziyaretleri gerçekleştirerek çok kısıtlı imkanlarla bir 'Hayır' kampanyası yürüttüklerini kaydeden politikacı "Bildiri dağıtanlar da, stant açanlar da, arabayı dolaştırmak isteyenler de bizim arkadaşlarımız. Bunlar da etkinlik, mutlaka bir miting düzenlemek gerekmiyor. O daha da zor koşullarda olan bir şey. Buna OHAL nedeni ile izin verilmiyor. Aslında OHAL 15 Temmuz darbe girişimine karşı getirilen bir şeydi... OHAL şimdi de referandumda 'Hayır' diyeceklerin canını acıtmak için kullanılan bir şey haline geldi" şeklinde konuşuyor.

'Hayır' diyen herkese baskının büyük olduğunu vurgulayan HDP'li politikacı Kerestecioğlu, "Böyle bir ortamda tabii ki 'Hayır' kampanyasının eşit propaganda özgürlüğü şartlarında gerçekleştiği asla söylenemez" diye konuşuyor.

Diğer yandan Adana, Van, Urfa'da Mart ayı başından itibaren bir ay süreyle Tunceli’de ise tüm OHAL süresince açık alanlarda yapılacak her türlü toplantı ve gösteri yürüyüş yasaklandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Başak Demir