1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Romanya'da başa baş mücadele

Robert Schwartz / DW29 Kasım 2004

Romanya, meclis ve devlet başkanlığı seçimleri için dün sandık başındaydı. Devlet Başkanlığı’na kimin geleceği birinci turda belli olmadı. Devlet Başkanlığı’na aday olan Sosyal Demokrat Başbakan Adrian Nastase de Liberal-Demokrat rakibi Bükreş Belediye Başkanı Traian Basesku da ilk turda makama seçilmeyi başaramadılar. Seçimin belirleyici ikinci turu 12 Aralık’ta yapılacak. DW’den Robert Schwarz’ın yorumu...

https://p.dw.com/p/AZzo

"Dünkü seçimlerden kesin galip çıkmadı. Gerçi iktidardaki Sosyal Demokratlar, Liberal-Demokrat "Adalet ve Gerçekler" ittifakına karşı kısmi bir zafer kazanmış görünüyor. Sosyal Demokratlar her iki seçimde de kılpayı farkla önde. Ancak 12 Aralık’taki devlet başkanlığı ikinci tur seçimlerinde de başa baş bir mücadele yaşanması bekleniyor. Şimdi iki lider de Macar azınlıktan destek bekliyor. Beklendiği gibi meclise dördüncü büyük güç olarak giren Macar azınlık temsilcileri henüz seçimlerin ikinci turunda kimi destekleyeceklerine dair bir işaret vermedi.

Ancak sonuçta asıl, aşırı milliyetçi "Büyük Romanya" partisi seçmeninin belirleyici olması bekleniyor. Parti lideri Corneliu Vadim Tudor, dönemin Devlet Başkanı Ion Iliescu’ya karşı ikinci turda yarıştığı 2000 yılındaki seçimlere oranla büyük oy kaybına uğradı. Ama partisi şu an meclisteki üçüncü büyük güç. Parti tabanının büyük bölümü eski Komünist Parti ve istihbarat teşkilatı Securitate’ın çevresinden geliyor ve dolayısıyla seçmenleri iktidardaki eski komünistlere belli bir yakınlık duyuyor. Ayrıca Basesku, Büyük Romanya partisiyle herhangi bir işbirliğine gitmeyeceğini açıklarken Nastase kapıları kapamış değil.

Hükümet oluşumunun da kolay olmayacağı görülüyor. Sandalye sayısına göre hesaplandığında Sosyal Demokratlar, Romanya Macarları Demokratik Birliği ile mecliste çoğunluk oluşturabilir. Ancak Macar azınlık temsilcileri muhtemelen ikinci tur seçimlerin sonucunu bekleyecek ve ardından kazananın yanında yer alacaktır.

Bu yılki seçimlerde yeni olan bir şey de Rumen seçmende görülen kutuplaşmaydı. Oyların büyük bölümü iki büyük seçim ittifakına gitti ve dolayısıyla mecliste bir denge oluşmasına yol açtı. Hükümeti kim kurarsa kursun güçlü bir muhalefete hazır olması gerekecek. Bu da ülkedeki demokrasi için iyi bir şey.

Seçimlerde tamamen yeni olan bir başka şey, Komünist diktatör Çavuşesku’nun devrilmesinin ardından ilk kez, görevi sona eren Devlet Başkanı Ion İliesku’nun Anayasa’ya göre bir daha devlet başkanlığı seçimine katılamayacak olması. Iliesku, Romanya’yı NATO’ya sokan Devlet Başkanı olarak övse de Romanya’nın AB’ye entegrasyonu konusunda seyirci kaldı, fazla birşey yapmadı. Yeni Devlet Başkanı’nın görevi, ülkeyi 2007 yılındaki AB üyeliğine hazırlamak olacak. Bu da yaygın yolsuzluklara karşı etkin mücadele, adaletin bağımsızlığını güvence altına alma ve reform sürecini devam ettirme anlamına geliyor."