Rumsfeld şapkasını alıp gitmeli
6 Mayıs 2004"ABD, gerçeği kendi gözleri ile gördü. Ancak Başkan George Bush, buna rağmen bir bir özür dileme gereği dahi duymadı. Birkaç Amerikan askerinin vahşiliğe varan taşkınlıkları, Amerikan ordusunun korkunç yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Yayımlanan fotoğraflardaki görüntüler, Arap dünyasında kolay kolay unutulacağa benzemiyor. Bu görüntüler, aynı Vietnam’da, ‚napalm bombaları‘ yüzünden yanarak ölen çocuklarınki gibi, bütün bir kuşağın hafızasında yer edecek.
Bir noktada Bush haklı: Amerika Birleşik Devletleri, Saddam Hüseyin rejimi gibi bir diktatörlük değil. Çünkü bu ülke, insan hakları ihlallerinin açığa çıkarıldığı, yargı yoluyla cezalandırılacağı ve özgür basını olan bir hukuk devleti.
Ancak Bush‘un değinmediği önemli bir başka nokta daha var: Bush’un terörle mücadele politikası, savaş esirlerini, 'terörist ve ikinci sınıf vatandaş' olarak gösteriyor. Aynı politika, demokratik bir orduda dahi işkence ve cinayete, göz yumulabileceği inancını doğuruyor.
Askerlerin, yaptıkları işkenceleri fotoğraflama cüretini göstermesi, başka nasıl açıklanabilir ki?
Bush, ayrıca, en üst düzey generalinin geçtiğimiz Pazar, Amerikan medyasının iddialarla ilgili sorularını, askerler hakkındaki soruşturma raporunu okumadan, yanıtlamaya kalkıştığını da söylemedi. Aynı General, Richard Myers, üç hafta önce CBS televizyon kanalından, uluslararası güvenliği bahane ederek, fotoğrafları yayınlanmayı ertelemesini talep edebilmişti. Bush’un Arap televizyonlarına yaptığı açıklamada değindiği şeffaf toplum nerede?
Öte yandan ABD Başkanı’nın, suçluların sert ve tutarlı biçimde cezalandırılacağına dair sözleri de inandırıcı değil. Amerikan ordusunun işkence ile suçlanan altı askerine, sadece ihtar vermekle yetinmesi, bu konudaki şüphelerin kaynağı.
Bu askerler, savaş hukukuna ilişkin Cenevre Konvansiyonu’nu çiğnediler, bu nedenle de askeri mahkemeye çıkarılmalılar. İşlenen suçu, hoşgörü ile karşılayan üst düzey askerlerin de ordudan uzaklaştırılması gerekir. Olayların politik düzeydeki sorumlusu Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de şapkasını alıp gitmeli. Amerika Birleşik Devletleri'nin Arap dünyasındaki imajını, ancak sorumluların kararlı biçimde cezalandırılması düzeltebilir. Bir itiraf anlamına gelebilecek böylesi bir haraketin, ABD’deki başkanlık seçimlerine altı ay kala beklenmesi ise pek olası değil. "