1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rus muhalifler direnmekte kararlı

Ajanslar16 Nisan 2007

Güvenlik güçlerinin Rusya Devlet Başkanı Putin karşıtı gösterileri güç kullanarak dağıtması Kremlin muhaliflerini yıldırmadı. Muhalif liderler mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca polis müdahalesi, Putin yönetiminin demokrasi ve insan haklarını nasıl yorumladığını bir kez daha gözler önüne serdi.

https://p.dw.com/p/AZPy
Rusya'da yaklaşan devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri ülkede tansiyonu yükseltti.
Rusya'da yaklaşan devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri ülkede tansiyonu yükseltti.Fotoğraf: AP

Hafta sonunda düzenlenen Rusya’nın Moskova ve Sankt Petersburg kentlerinde düzenlenen Kremlin karşıtı gösterilere polis sert biçimde müdahale etti. Moskova’daki coplu polis müdahalesi sırasında gözaltına alınan eski Dünya Satranç Şampiyonu Garry Kasparov da devlet baskısına direnenlerin hızla arttığını söyledi. Kasparow “Gösteriye katılanların sayısı devamlı artıyor. Ruslar sağlıklarını tehlikeye attıklarının bilinciyle protesto eylemlerine katılma kararlılığı içinde olduklarını gösteriyorlar” dedi.

Göstericilerle yabancı medya mensuplarının coplanıp göz altına alınması, parlamento ve başkanlık seçimleri öncesinde Kremlin’in ne kadar asabileştiğini göstermesi bakımından da önemliydi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in muhalefeti susturma politikasını protesto edenler arasında Rusya Fedarasyonu eski başbakanlarından Mikhail Kasyanov’un liderliğindeki Demokrat Halk Partisi ile Rusya Ulusal Bolşevik Partisi de vardı.

Bolşeviklerin tartışmalı lideri Eduard Limonov devletin milletle savaştığını iddia etti: “İktidar halka savaş ilan etti. Önce Moskova yürüyüşünün boşa gittiği iddiasını yalanlamak isterim. Binlerce kişi Moskova’da yürümeyi başardı. Kalabalık İçişleri Bakanlığı’na bağlı özel timlerin kanlı saldırısına uğradı. Utanç verici manzaralarla karşılaştık.”

İnsan hakları savunucularından eleştiri

Parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri yaklaştıkça Rusya’daki siyasi tansiyon daha da yükseliyor. Moskova emniyeti muhaliflerin başkent sokaklarında yürümesine izin verilmeyeceğini önceden duyurmuştu. Sankt Petersburg polisi de göstericilere Mart ayındaki gibi gafil avlanmamakta kararlıydı. Milyarder Boris Berezovski’nin Londra’dan muhalefete destek vermesi de Kremlin’i kızdırmıştı.

Rusya’da insan hakkı savunucuları, liberaller ve iktidarın gözünden düşen zengin iş adamlarının demokrasi ihlallerini protesto etmeleri adeta gelenek haline geldi. Ama muhalefet devlet otoritesine hiç şimdiki yoğunlukta meydan okumadı.

Ancak provokasyona polisin gösterdiği tepkiye emektar rejim muhalifleri bile şaştı. İnsan hakları örgütü Rus Helsinki Grubu’nun 79 yaşındaki başkanı Ludmilla Alekseyeva hafta sonunda insan haklarının en ağır şekilde ihlal edildiğini söyledi. Alekseyeva, Putin’in sertleştirdiği ceza yasasına göre düzeni eleştirmenin bile ağır suç sayıldığını hatırlattı.

Halk yine de Putin'i tutuyor

Siyasi gözlemciler, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in makamının hakkını verebilecek bir halef bulmakta zorlandığını ve 2008’de üçüncü dönem için adaylığını koyması için anayasayı değiştirmesi yolunda kendisine baskı yapıldığını belirtiyor.

Fakat Kasparov ya da Kasyanov siyasi gerginlikten yararlanmayı beceremedi. Kamuoyu araştırmaları, Putin’e karşı çıkan siyasilere halkın rağbet etmediğini ortaya koyuyor. Liberal kanadın milli bolşeviklerle ittifak kurması muhalefetin değil Putin’in işine yaradı.

Almanya’nan başkenti Berlin’deki Dış Politika Enstitüsü’nün Rusya uzmanı Aleksander Rahr, dünyanın en büyük ülkesinin demokratik gelişmesiyle ilgili olarak radyo DW’ye şunları söyledi: “Rusya’da her türlü demokratik gelişmenin kilitlendiği ve ülkenin otoriter rejime ya da Stalinci’liğe sürüklendiği kanaatinde değilim. İktidardakilerin neden asabileştiğini anlamak zor. Halkın yüzde 80’i Putin’i tutuyor. Kremlin bu gösterilerin Ukrayna ve Kırgızistan’da yaşanan turuncu devrimler gibi rejimin yıkılmasına yol açmasından endişe ediyor olabilir.”