1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya’da basın özgürlüğü geriliyor

Marcel Fürstenau13 Şubat 2008

Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü 2007 raporunu açıkladı. Dünya genelinde 86 medya mensubunun görev sırasında öldürüldüğü belirtilirken Rusya’da basın özgürlüğünün geçen yıl gerilediği tesbitine yer verildi.

https://p.dw.com/p/D6tX
Anna Politkovskaya'nın ölümü Rus medyası açısından dönüm noktası oldu
Anna Politkovskaya'nın ölümü Rus medyası açısından dönüm noktası olduFotoğraf: picture-alliance / dpa

Sınır tanımayan muhabirler Örgütü’nün Berlin’de açıkladığı yıllık raporuna göre 1994 yılından beri hiç bu kadar muhabir görevdeyken hayatını kaybetmemişti. 2007’de öldürülen medyya asistanlarının sayısı da 20’yi buldu. Aralıksız beşinci kez Irak en çok muhabirin öldürüldüğü ülke oldu. Medya dünyası bu ülkede 47 kayıp verdi. Sınır tanımayan Muhabirler Örgütü’nün son raporunda ağırlık her ikisinde de Mart ayında devlet başkanlığı seçimi yapılacak olan Rusya Federasyonu ve Zimbabve’ye verildi.

Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü’ne göre 1994'ten beri hiç bu kadar muhabir görevdeyken hayatını kaybetmemişti
Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü’ne göre 1994'ten beri hiç bu kadar muhabir görevdeyken hayatını kaybetmemiştiFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Sınır tanımayan Muhabirler Örgütü’ne göre dünyanın bir çok bölgesinde basın hürriyeti zor günler yaşıyor.Zimbabveli İtai Muşekve ne kadar tehlikeli bir meslekte çalıştığını 2007 yılının Ekim ayında anladı. Muşekve ülkesindeki istenmeyen gazeteciler listesine alındığını ek öğrenim için geldiği Berlin’de öğrendi. Bu listede yer alan meslektaşları tutuklanıyor, işkenceye yatırılıyor ya da suikaste hedef oluyordu. 24 yaşındaki Meşekve öldürülmekten korktuğu giçin, İngiliz Sunday Telegraph gazetesinde yayınlanan haberlerinde rümuz kullanıyor.

Afrika’da gazetecilere baskı

Ülkesinde son derece elim şeylerin olduğunu söyleyen Meşekve kendini mayın tarlasındaymış gibi hissettiğini ve Zimbabve yönetiminin bağımsız medyayı susturmak ve ülkeyi dış dünyadan tecrit etmek istediğini anlatıyor.

Afrika'ya Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü’nün 2007 raporunda ağırlık verildi
Afrika'ya Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü’nün 2007 raporunda ağırlık verildi

Zimbabveli gazeteci ülkesinin düzeleceğini sanmadığını, dış dünyadan gelen eleştirilerin işe yaramadığını, Afrikalı komşularının da kayıtsız davrandıklarını belirtiyor: “Afrika’nın uyguladığı politika baskı değil dayanışma. Hepimiz kardeşiz, meselelerimizi kendimiz hallederiz, batının vereceği akla ihtiyacımız yok, diyorlar. Gerçek baskı sadece Batı’dan geliyor.”


Politkovskaya cinayeti dönüm noktası

Eleştiren yazıların nelere yol açabileceğini tecrübe eden bir diğer gazeteci de Moldavya asıllı Natalia Morar. The New Times adlı Rusça gazetede yayınlanan ve seçim kampanyasının finansmanında yapılan yolsuzlukların konu edildiği makalesi Morar’ın az daha canına maloluyordu. Devlet büyüklerinin karıştığı yolsuzlukları ortaya çıkaran, sermaye kaçışı ve kara para aklama operasyonları gibi konuları araştıran Natalia Morar tehdit telefonları aldığını anlatıyor: “Rus ve Avusturya bankaları arasındaki kara para aklama işlemlerini konu alan makalem yayınlandığında, Rus iç istihbaratıyla irtibatlı bir şahıs beni telefonla arayarak, bir makale yüzünden ölmeye değmeyecek kadar genç ve güzel olduğumu söyledi. Bu telefondan sonra bir hafta eve giremedim, tanıdıklarımın yanında saklanmak zorunda kaldım.”

Bayan gazeteci, meslektaşı Anna Politovskaya’nın 2006 yılının Ekim ayında öldürülmesinin Rus gazeteciliği açısından bir dönüm noktası olduğunu söylüyor: “O günden beri gazeteciler büyük güçlüklerle karşılaşıyor. Sansür kadar otosansür de önem kazandı. Rus gazetecisi, sadece işini değil ama aynı zamanda hayatını kaybedebileceği için bazı konulara hiç değinmemesi gerektiğini anladı.”


Çin’de durum

Sınır Tanımayan Muhabirler Örgütü Almanya Şubesi yönetim kurulu başkanı Michael Rediske, yaz olimpiyatları öncesinde Çin makamlarıyla diyalog kuramamanın sıkıntısını çektiklerini anlattı:

“Çin, yabancı muhabirlere bir ölçüye kadar açıldı. Daha serbestçe araştırma yapılabiliyor. Ama olimpiyatlardan sonra durumun değişmeyeceğini kimse garanti edemez. Yasalardaki sansür maddeleri olduğu gibi duruyor. Yolsuzluk, sosyal adaletsizlik ve günlük sorunlarla ilgili çalışma yapmak Çinli muhabirler için çok tehlikeli olabiliyor. Resmi makamlar bu alanda dizginleri iyice kısıyor.”