Süper çipler geliyor

Ölçüm cihazları, rengârenk kablolar, bilgisayarlar ve bilgisayar ekranlarıyla dolu koskocaman bir oda... Odanın ortasındaysa düzinelerce telefon kablosunun bağlı olduğu bir başka bilgisayar ve bunun çevresinde toplanmış bir sürü meraklı göz...

Jürg Leuthold'un laboratuarındaki bu bilgisayar, telefon çağrısı simülasyonları yollayarak elde edilen verileri, süper çip vasıtasıyla kaydediyor. Deutsche Welle'ye konuşan Leuthold, projelerini "Çip, 2 milyon 600 bin telefon hattıyla eşdeğer sayıda veri işliyor. Ya da şöyle de denebilir, sanki aynı anda 2 milyon 600 bin kullanıcı telefon başında oturup birbiriyle konuşuyor" sözleriyle anlatıyor.

Dünyanın en hızlı çipini üretmek, Almanya'nın Karlsruhe kentindeki Fotonik ve Kuantum Elektroniği Enstitüsü'nde profesör olarak çalışan Jürg Leuthold ve araştırma ekibinin tam beş yılını aldı. Ancak sonunda ışıklı sinyalleri ultra hızla aktaran bir "silisyum çip" oluşturmayı başardılar. Verileri, devreler aracılığıyla değil, ışıklı sinyaller vasıtasıyla iletmenin çok daha hızlı olduğu zaten biliniyordu. Ancak Alman araştırmacılar, süper çipe yeni bir işlem uygulayarak, hızına hız kattılar.

Mantık aynı, yöntem farklı

Profesör Leuthold, üretim aşamasıyla ilgili olarak “Biz de silisyuma ışıkla idare edilen bir iletken yaptık. Ancak silisyumun sınırlandırıcılığından kurtulmak için, içini boşaltarak, daha hızlı bir maddeyle doldurduk" diyor.

Kullanılacak maddenin saydam, ısıya dayanıklı, soğurulamayacak ve çok yüksek bir iletkenliğe sahip olması gerekiyordu. Araştırmacılardan biri bu tanımlamalara uyan maddeyi buldu. Ancak işin asıl zor kısmı, bundan sonra başlıyordu. Araştırmacıların maddeyi silisyum çipin nanometreyle ölçülebilen bölümlerine aktarmayı başarmaları gerekiyordu.

Boyu küçük işlevi büyük

Leuthold işlemi şöyle anlatıyor:

"Maddeyi buraya aktarabilmek, ömrümüzden dört yıl aldı götürdü. Şöyle düşünün, zaten 200-300 nanometre büyüklüğünde bir ışık ileticisine ancak yüz nanometrelik bir oyuk açmaya çalışıyorsunuz. Oyuğun büyüklüğü insan saçından 700 kat daha ince. Sonra da bu deliği içinde hava kabarcığı ve boşluk kalmayacak şekilde doldurmaya alışıyorsunuz."

Ancak Leuthold, organik bir maddeyi ısıtmak suretiyle imkansız gibi görünen bu işlemi gerçekleştirdi. Sonuçta dünyanın en hızlı çipi ortaya çıktı, üstelik bu süper çip sadece bir baş parmak büyüklüğünde. Bu küçücük çip, Berlin'in tüm telefon ağını yönetebilecek yetiye sahip. Dolayısıyla tüm bilişim firmalarının, çipin peşine düşmeleri hiç de şaşırtıcı bir durum değil. Leuthold, bunun daha başlangıç olduğunu, önümüzdeki on yıl içinde şu anki hızın otuz katına ulaşılacağını ve teknoloji dünyasının tamamıyla değişeceğini vurguluyor.

Sascha Baron / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa