Sıra tasarruf önlemlerinde

Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, ikinci yardım paketinden 44 milyar euroluk kredi diliminin serbest bırakılması üzerinde uzlaşma sağlamasını "Her şey yolunda gitti. Tüm Yunanlar bu sonuç için mücadele etmişti" sözleriyle değerlendirdi.

Hükümet ortağı sosyalist PASOK'un lideri Evangelos Venizelos ise Brüksel'den çıkan kararın "Yunanistan'ın dokuz aylık bekleyiş sürecinin ardından ihtiyaç duyduğu yeni bir başlangıç olduğunu" kaydetti.

Euro Grubu Başkanı Jean - Claude Juncker de alınan kararı geleceğe yönelik atılmış bir adım olarak görüyor. Juncker, "Burada asıl konu para değil. Bu daha iyi bir gelecek için Yunan halkına ve tüm Euro Bölgesi'ne verilmiş bir sözdür" dedi.

Sol ittifaktan tepki

Ancak Yunan politikacıların tümü çıkan sonucu aynı memnuniyetle karşılamadı. Muhalefetteki sol ittifakın lideri Aleksis Tsipras, "Merkel ve Lagarde bizim yokluğumuzda pazarlık etti. Biz Yunanistan'ın borç yükünü hafifletecek bir çözüm göremiyoruz" şeklinde konuştu.

Tsipras sözlerini "Sonuçta tek bir çözüm var o da halkımızın büyük bir özlemle beklediği ve halkımızı yeniden ön plana çıkaracak siyasi değişiklik. Bu değişiklik yakında gelecek" şeklinde sürdürdü. Tsipras'ın partisi son haftalarda yapılan anketlerde hükümetteki muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi'nin açık ara önünde seyrediyor.

Yunan basını ne dedi?

Brüksel'in kararı Yunan basınında da geniş yer buldu. Tirajı yüksek Yunan gazetelerinden "Ta Nea" gelişmeleri "İlk Tebessüm - Büyük Almanya ve IMF uzlaşması" başlığıyla aktardı. Ancak gazete halkı aşırı coşkuya kapılmamaları konusunda da uyardı ve "Top şimdi yeniden bizde. Tasarruf önlemleri acıtacak" yorumuna yer verdi.

Sol liberal "Editörler Gazetesi" ise haberi "zehirli doz" başlığıyla bir kelime oyunu yaparak verdi. Zira doz kelimesi Yunanca'da “ilaç miktarı”nın yanı sıra “kredi dilimi” anlamına da geliyor. Haberde, "Kreditörlerimizin talepleri Yunan halkını yavaş ve acılı bir ölüme mahkûm etti. Yunan borçları üzerinde çeşitli hesap hileleriyle hokkabazlık yapılıyor. Ancak gerçekte yapılan tek şey borçların ileri bir tarihe ertelenmesi" sözlerine yer verildi.

Atina Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü olarak çalışan Panayotis İyokemidis ise farklı düşünüyor. Profesör İyokedimis, Yunan televizyon kanalı Skai'a verdiği demeçte, "Her ne kadar bazı şüpheler ve belirsizlikler barındırsa da Brüksel'in kararının olumlu bir gelişme olduğuna hiç şüphe yok. Hatta kararlaştırılan tasarruf tedbirleri hayata geçirilirse yakın gelecekte Yunanistan krizine bir dönüm noktası getirebilir" şekline konuştu.

Güven sınavıydı

AB Komisyonu'nun parasal işlerden sorumlu komiseri Olli Rehn de söz konusu kararın kendileri için bir çeşit güvenilirlik sınavına dönüştüğünü ifade etmiş, "Bu siyasi uzlaşma çok uzun bir süreden bu yana Yunanistan konusunda oluşan güvensizliği ortadan kaldırmıştır. Bu, Euro Bölgesi için gerçekten bir güvenilirlik sınavıydı ve bu sınavdan kalmak gibi bir şansımız yoktu" demişti.

Son yapılan genel seçimlerde Demokratik Sol Parti'den adaylığını koyan gazeteci Panayotis Panayotu ise "Avrupa ve hepsinden önemlisi Almanya borçlanma konusunda nihai bir düzenleme için diretmeliydi" yorumunu yaptı. Panayotu, Almanya'nın karşılığında bir şey ödemek istemeden, Avrupa'nın yönetimi üzerinde hak iddia ettiği eleştirisini yaptı.

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitriou / Banu Wöltje

Editör: Hülya Köylü Schenk