1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Saldırganlar neden okulu hedef alıyor?

Claudia Hennen, Olja Melnik / Deutsche Welle12 Mart 2009

Almanya'da bir gencin okula düzenlediği saldırı sonrasında dikkatler bu tür saldırıların önlenmesine dönük önlemlere çevrildi. Gençleri bu tür saldırılara sürükleyen nedenler araştırılıyor.

https://p.dw.com/p/HAXT
Fotoğraf: AP

Almanya’nın Baden Württemberg Eyaleti'nin Winnenden kentinde, Albertville Okulu'na düzenlenen silahlı saldırı ülkeyi dehşete düşürdü. Masum insanların hayatlarını kaybetmesi nedeniyle Almanya’yı yasa boğan bu tür saldırılar son yıllarda dünya genelinde yaygınlaştı. Peki, gençler herhangi somut bir gerekçe olmaksızın neden öğrencilerle öğretmenlere saldırır? Gençleri böyle bir vahşete iten nedenler nelerdir?

Cinnet haliyle düzenlenen bu tür saldırılar ilk olarak Güneydoğu Asyalı bilim adamlarının dikkatini çekti. Bilim adamları bazı genç erkeklerin aniden aşırı saldırgan olup, gözü hiçbir şey görmeden korkunç bir öfkeyle hareket eden, öngörülemeyen tavırlarını mercek altına aldı. Bu tür saldırıların temel özelliği, birçok insanın aynı zamanda yaralanması hatta hayatını kaybetmesi ve ilk aşamada saldırı nedeninin açıkça anlaşılabilir olmaması.


Ölmeyi göze alıyorlar

Çoğu zaman aniden baş gösteren cinnet hali uzun bir planlama sürecini kapsıyor ve saldırganlar hazırlık sürecinde her ayrıntıyı planlıyor ve ölmeyi de göze alıyor. Toplumsal dışlanma, işsizlik ve reddedilme, gençleri bu eylemlere sürükleyen etkenler olarak gösteriliyor. Birçok saldırgan kendini incinmiş, aşağılanmış ve refüze edilmiş hissediyor. Kişi, saldırganlığını uzun bir süre içinde biriktiriyor. Saldırgan, eylemi öncesinde şiddet odaklı düşünce ve hayaller geliştiriyor ancak konumu ve kırgınlığıyla başa çıkmayı başaramıyor. Dışa karşı uyumlu görünüp göze batmıyorlar. Psikologlar gençlerin bu şiddet eylemiyle dikkatleri üzerine çekmek istediklerini aktarıyor.

Ancak bunlar, bu tür saldırıların neden batılı kültürlerde bir süredir sıklıkla düzenlendiğini açıklamaya yetmiyor. Okullara yönelik cinnet haliyle düzenlenen bu tür saldırılar ayrı bir nitelik kazandı. Çoğunlukla saldırganlar kurbanlarını bilinçli bir şekilde belirliyor, hatta bazen ölüm listeleri hazırlıyorlar. Uzmanlar, basın haberleriyle uluslararası dikkatlerin bu tür saldırılara çevrildiğini ve bu yankının taklit etme etkisini doğurduğunu söylüyor.


ABD’de 1999 yılında Columbine lisesinde düzenlenen saldırı dünya genelinde infial yaratmıştı. 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırının 17 ve 18 yaşındaki failleri saldırı sonrasında intihar etmişlerdi.

Okullara kriz timleri isteniyor

Almanya'daki en korkunç saldırı 26 Nisan 2002 tarihinde Erfurt'taki Gutenberg lisesinde meydana geldi. Okuldan atılan bir öğrenci siyah kıyafetlere bürünmüş bir şekilde okuluna saldırı düzenledi. Saldırıda 12 öğretmen, iki öğrenci, bir sekreter ve bir polis öldü. Sonra saldırgan kendi silahından çıkan kurşunlarla can verdi.

Bu olaydan dört yıl sonra, 20 Kasım 2006'da 18 yaşındaki bir genç Emsdetten'daki eski lisesine düzenlediği saldırıda 37 kişiyi yaraladı ve başına sıktığı kurşunla öldü. Saldırgan internette bir veda mektubu yayınladı.

Gelişim psikologları emniyette “İnternet denetimi” ya da okullarda kriz timleri oluşturulmasını istiyor. Şiddet içerikli videoları internete koyan ya da silahlarla poz vererek dikkat çeken öğrencilerin bu birimlere bildirilmesini istiyorlar. Ancak gençlerin damgalanmasına karşı çıkanlar her hareketin bir şiddet eyleminin habercisi olamayacağının altını çiziyor.