1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sam Amca'nın Almanya şubeleri

19 Mart 2013

Almanya’daki Amerikan sermayesi bu ülkede yatırım yapmış olmaktan memnun. Ancak, reformların yavaşlaması ve enerji maliyetinin artması, yatırım planlarını altüst edebilir.

https://p.dw.com/p/180CS
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ford, ExxonMobil, Coca-Cola, IBM ve McDonalds gibi dev Amerikan şirketlerinin Almanya’daki yatırımlarının toplam tutarı 130 milyar euroyu buluyor. Sadece bu rakam bile Almanya’nın Amerikan şirketleri açısından ne kadar cazip bir faaliyet yeri olduğunu göstermeye yeter. Almanya’daki Amerikan Ticaret Odası, kendi şirketlerinin Almanya’dan memnuniyetini ölçmek için düzenli anketler yapar. DW’den Sabine Kinkartz, Amerikan Ticaret Odası’nın basın toplantısını izledi.

Amerikan Ticaret Odası basın toplantısına davet ettiğinde yankı her zaman büyük olur. Ticaret Odası'nın son beklenti anketine 240 bin kişi istihdam eden ve toplam satış hâsılatı yılda 95 milyar euroyu bulan Almanya'daki en büyük 58 Amerikan şirketi katıldı. Oda ikinci başkanı Bernhard Mattes vasat geçen 2012'den sonra bu yıl daha iyimser olduklarını söyledi.

Amerikalı yatırımcının Alman ekonomisi hakkında olumlu düşündüğünü ve hesaplarını bu beklentiye göre yaptığını belirten Mattes, uluslararası kıyaslamaların ışığında Almanya'daki faaliyetlerin geliştirilmeye elverişli olduğunu saptadıklarını dile getirdi.

Symbolbild - Coca-Cola
Coca-Cola da Almanya'da yatırım yapan ABD şirketlerinden.Fotoğraf: Fotolia/B. Hofacker

Reform yorgunluğu

Her üç şirketten ikisi satış hâsılatının artmasını bekliyor. Ek yatırım yapmayı ve istihdamı arttırmayı planlayan Amerikan şirketlerinin oranı da üçte birin üzerinde. Bernhard Mattes, Amerikan şirketlerinin, Almanya'nın ekonomik bünyesinin sağlamlığından emin olduklarını belirtti. Uzun vadeli beklentilerin ise tozpembe olmadığı anlaşılıyor. Amerikalı işadamları Avrupa'nın ekonomik gücü en yüksek ülkesi Almanya'da kendini beğenmişliğin artmasından şikâyetçi. Amerikan Ticaret Odası hesabına anketi hazırlayan danışmanlık şirketi Roland Berger'in uzmanlarından Klaus Fuest işadamlarıyla baş başa yapılan görüşmelerde de bu izlenimin ortaya çıktığını söyledi.

Fuest, “Yatırımcı Almanya'nın başarılı olduğu ancak şimdilik gücüne güvenip rehavete kapıldığı görüşünde. Almanya krizden fazla yara almadan çıktı, hatta kriz Almanya'ya yaradı da denilebilir. Sanayi altyapımız sağlam ve iyi de işliyor. İhracat şampiyonuyuz ve 2012'de de ihracatı artırmayı başardık. Bütün bunlar çok güzel ama az şey yapılıyor ve 1990'lı yılların sonlarındaki gibi kendi elimizle tuzağa sürükleniyoruz”, dedi.

Amerikan şirketlerinin yüzde 85'i, Almanya üzerindeki uluslararası rekabete dayanmasını sağlayacak reform baskısının arttığı kanaatinde. Almanya Amerikan Ticaret Odası ikinci başkanı Bernhard Mattes, devlet ve özel sektörün kendini geliştirmesi gerektiğini ve reformları, başlatıldıktan bir süre sonra kapanan değil de sonu olmayan bir süreç şeklinde görmek gerektiğini dile getirdi. Dilek listesinin başında, eğitimin merkeziyetçi sistem anlayışıyla iyileştirilmesi geliyor. Çoğu gencin mesleğe ve meslek eğitimine hazır olmadan mezun edildiğini belirten Bernhard Mattes, meslek eğitiminin uzun sürmesi nedeniyle eğitim tamamlandığında o mesleğin demode olabildiğini söyledi. Amerikan şirketleri Alman bürokrasisinden ve işgücü açığını kapatmak için yurt dışından vasıflı eleman getirmenin zorluğundan da şikâyetçi. Ticaret Odası ikinci başkanı Mattes, enerji maliyetinin artmasının da Almanya'daki Amerikan şirketlerini kaygılandırdığını belirtti.

Symbolbild steigender Strompreis Stromzähler
Almanya'da enerji maliyetinin yüksek olması Amerikan şirketlerini de kaygılandırıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Enerji maliyeti yüksek

Enerji sarfiyatı yüksek sanayi kollarında faaliyet gösteren Amerikan şirketlerinin yatırımları başka yere kaydırmanın doğru olup olmayacağının hesabını yaptığını ifade eden Ticaret Odası ikinci başkanı, ankete katılan şirketlerin Almanya'daki yatırımları frenleyip başka ülkelerde tesis kurma eğiliminde olduğunu tespit ettikleri ve bu gelişmenin tehlikeli olabileceği, uyarısında bulundu.

Amerikan özel sektörü açısından Almanya, Avrupa'daki muhtemel yatırım yerlerinden sadece biri. Yatırımın Almanya, İtalya ya da Fransa'da yapılmasına karar verilirken milli sınırların rol oynamadığını belirten Mattes, Amerikalı işadamının öncelikle yatırım şartlarının ne kadar elverişli olduğuna baktığını hatırlattı.

© Deutsche Welle Türçe

Sabine Kinkartz / Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu