Sarkozy’den veda

Fransa’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı 31 Aralık’ta sona eriyor. Ocak ayından itibaren bu görevi Çek Cumhuriyeti yürütecek. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, görevi Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolonek’e devretmeden önce Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nda geçen altı ayın bilançosunu çıkarttı.

Fransa’nın Avrupa Birliği dönem başkanlığı sıradan değildi. Zira Paris’in dönem başkanlığını yürüttüğü altı ayda, dünya iki büyük krizle karşı karşıya kaldı. Önce Gürcistan ve Rusya arasında çıkan savaş, ardından küresel finans piyasalarını sarsan kriz, Fransa’ya zor bir dönem yaşattı.

“Avrupa sorumluluk üstlendi”

Avrupa Parlamentosu’da geçen altı ayın bilançosunu çıkartan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 1990’larda Balkanlar’da yaşanan savaşı hatırlayarak, Kafkasya krizinin çözümü için derhal harekete geçtiğini belirtti: “Bosna savaşı, Avrupa’da yaşandı. Ve o dönemde Avrupa kendini göstermedi; Avrupa, sorumluluğu üstlenen Amerika Birleşik Devletleri’ni izledi. Dönem Başkanlığımız, işte bu fikirden yola çıktı ve bu kez Avrupa sorumluluğu üstlendi.”

Amerika Birleşik Devletleri’nden bağımsız bir şekilde hareket etmek Fransa için son derece doğaldı. Sarkozy, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un çözüm sağlayamadığı, dünyanın diğer sorunlu bölgelerinde de benzer bir tutum izlenmesi gerektiği görüşünde: “Avrupa Ortadoğu’da barışın sağlanması için üzerine düşen rolü üstlenmezse, biz kimseden bu rolü alamayız.”

“Avrupa beni değiştirdi”

Fransa’nın dönem başkanlığı için hiç kuşkusuz en büyük sınav ise finans piyasalarında başlayan ve ekonomiyi sarsan küresel kriz oldu. Sarkozy, bu krizin aşılması için ortak tutum sergileyen herkese teşekkür ederek, aksi takdirde durumun felaketle sonuçlanabileceğini belirtti: “Avrupa ülkeleri, Komisyon ve diğer Avrupa kurumları o sırada sorumluluk almasaydı, sayın bayanlar ve baylar, o zaman bir çok üye ülke iflasına ve Avrupa finans sistemi ciddi bir şekilde tahrip olmasına tanıklık edebilirdik.“

Sarkozy, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı iklim paketini, farklı çıkarların gözetilmek zorunda olduğu bir uzlaşma olarak nitelendirerek, 27 üyesi olan bir birlik içinde, daha fazlasının mümkün olmadığını belirtti.

”Ben Avrupa’yı değiştirmeyi denedim, ancak Avrupa beni değiştirdi” diyen Sarkozy’e gelen alkışların gecikmesi için bir çok milletvekillinin bu alçakgönüllü sözler karşısındaki şaşkınlığını gösteriyordu. Aslında Fransa’nın çıkardığı bilanço Avrupa Parlamentosu milletvekilleri tarafından olumlu karşılandı. Geçtiğimiz aylarda Sarkozy’i eleştiren Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, Sarkozy’i kutladı: “Sizi kutlarım, özellikle Avrupa’dan yana bir tutum izlediğiniz için. Fransa’ya değil, Avrupa’ya öncelik verdiniz, bu nedenle ortaya iyi bir bilanço çıktı.”

Cohn Bendit’in eleştirisi

Buna karşılık Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili Daniel Cohn Bendit, Sarkozy’nin dönem başkanlığı süresince özellikle küresel ısınma ile mücadele konusunda taviz verdiğini öne sürdü. Bunun yanısıra, Cohn-Bendit, Sarkozy’nin Avrupa Komisyonu’nu kendi işleri için kullanmakla suçladı: “Ne yaptınız? Komisyonu, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nın sekreteryası haline dönüştürdünüz, Sayın Barroso’nun Komisyonu, başka bir iş yapmadı.”

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, kendisine yöneltilen eleştirilere sakin bir şekilde, espriler yaparak karşılık verdi. Zaten dönem başkanlığı görevinin kendisini daha hoşgörülü yaptığını önceden de söylemişti.